Koronavirüs salgınıyla birlikte hayatımıza önce maske, sonra mesafe girdi. Salgından kurtuluş içinse geliştirilen aşılar tüm dünyaya umut oldu. Bazı ülkeler, klinik denemeler dahi tamamlanmadan milyonlarca doz aşı satın aldı. 450 milyon nüfuslu 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi de aşı için 4,2 milyar dozluk bir anlaşmaya imza attı. TRT Haber'in aktardığına göre 1,8 milyar euroluk anlaşmanın üzerine, Avrupa Birliği 'aşı milliyetçiliği' suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Çünkü nüfusun çok üstünde bir aşı anlaşması yapılmıştı. Avrupa'daki herkes 5 kere aşı olsa bile dozların sadece yarısı bitiyordu.
ANLAŞMA WHATSAPP'TAN
AB Konseyi Başkanı Charles Michel suçlamaları reddetti, "Diğer gelişmiş ülkelere aşı ihraç edilmesini önlemek istedik" dedi. İlerleyen aylarda ise anlaşmanın WhatsApp üzerinden yapıldığı ortaya çıktı. Mesajların içeriğinin açıklanması istendi ancak cevap olarak "mesajlar yanlışlıkla silindi" denildi.
EN BÜYÜK YOLSUZLUK
AB'nin stokladığı aşıların büyük bir kısmı elinde kaldı. Salgın sonlandı, aşı ihtiyacı azaldı. Henüz teslim edilmeyen aşılar için para iadesi talep edildi. Ancak Pfizer bu talebi reddetti. AB Başkanı Ursula von der Leyen aşı anlaşmalarındaki "kötü yönetimi" gerekçesiyle dava edildi. Leyen'in Pfizer CEO'su Albert Bourla ile iletişim kayıtlarının incelenmesi amacıyla dava açıl. Avrupa Parlamentosu'nda görev yapan vekiller de paranın önden ödenmesini "Avrupa tarihinin en büyük yolsuzluğu" olarak nitelendirdi ve Leyen'in istifasını istedi.
KULLANIM SÜRESİ GEÇTİ
Dava süreci devam ederken, Avrupa da elinde kalan aşılarla uğraşıyor. Belçika hükümeti, Kovid-19 salgını sırasında temin edilen ve kullanım süresi geçen 131 milyon euroluk aşılarla tıbbi malzemeleri imha edecek. Ülkede imha edilecek aşı miktarı 3,5 milyon doz. Bu, Belçika'nın şu ana kadar almayı planladığı 54 milyon doz aşının yüzde 6,5'ine tekabül ediyor.