AA
İnsan kaçakçılığı ve düzensiz göçmenlerle ilgili araştırmalar yapan İtalyan serbest gazeteci Lorenzo D'Agostino, AA muhabirine, Avrupa'da insan kaçakçılarının yerine düzensiz göçmenlerin tutuklanarak yüksek cezalar aldığını söyledi.
Lorenzo D'agostino, Nisan 2015'te İtalya'nın Lampedusa Adası'na ulaşmaya çalışırken yüzlerce göçmeni taşıyan teknenin Libya açıklarında batmasıyla Avrupa'nın insan kaçakçılığıyla mücadelede yeni siyasi noktaya geldiğini belirterek, AB'nin bu konuda ayırdığı milyarlarca avroluk bütçeye rağmen sadece 2021'de yaklaşık 2 bin göçmenin Akdeniz'de hayatını kaybettiğini ya da kaybolduğunu kaydetti.
Eski AB Göç Komisyonu Üyesi Dimitris Avramopoulos'un, 2015'te yaptığı "İnsan kaçakçılarına karşı savaş ilan ettik" açıklamasına işaret eden D'agostino, "O zamandan bu yana binlerce kişi organize insan kaçakçılığı şebekelerine mensup olmak suçlamasıyla tutuklandı. Avrupa'ya göçmen akını bu yolla durdurulmaya çalışıldı." dedi.
"TUTUKLANANLAR, KAÇAKÇILAR DEĞİL SIRADAN GÖÇMENLER"
D'agostino, 2021'de Avrupa hapishanelerinde insan kaçakçılığıyla ilgili hüküm giyenlerin bir kısmının düzensiz göçmenler olduğuna ilişkin bazı bilgiler bulmaları üzerine, bir grup gazeteciyle konuyu araştırmaya başladıklarını ifade ederek, Birleşik Krallık, İtalya ve Yunanistan'a yoğunlaştıklarını aktardı.
Avrupa'nın insan kaçakçılığıyla mücadele için ayırdığı bütçenin kaçakçıları değil, göçmenleri hapishanelere attığını ve bunun çok yaygın olduğunu tespit ettiklerini kaydeden D'agostino, "Göçmen kaçakçılığıyla mücadeleye ayrılan bütçe ve yürütülen savaşın kurbanları gerçek suçlular olmuyor. Tutuklananların bazıları aslında mağdurlar, hiçbir şekilde suçlu da değiller. Çoğunlukla hayatlarını kurtarmak için Avrupa ülkelerine giden ve parası olmadığı için teknelerin dümenini tutmak durumunda kalan insanlar." diye konuştu.
D'agostino, davasını takip ettiği, Yunanistan'da insan kaçakçılığı ve ölüme sebebiyet vermekten hakkında 18 kez müebbet hapis istenen Suriyeli Kherialdin el Salihi'nin hikayesinden bahsederek, şunları anlattı:
"Kherialdin'in 3 yaşındaki kızının ilerleyen kalp rahatsızlığı var. Bu nedenle Avrupa'da tedavi olması gerekiyor, ancak Salihi ailesinin yeterli parası yok. Kaçakçılar babaya teknenin dümenine geçmesini teklif ediyor. Kherialdin'in içinde bulunduğu tekne, Aralık 2021'de Yunanistan açıklarında batıyor ve teknede bulunan 18 kişi yaşamını yitiriyor. Kheiraldin'e 18 kez ömür boyu hapis cezası istenmesinin ardından, teknenin 'kaptanı' olduğu gerekçesiyle 187 yıla mahkum edildi."
D'agostino, Kherialdin el Salihi gibi organize kaçakçılık şebekeleriyle bağlantısı bulunmayan binlerce düzensiz göçmenin, Avrupa'da insan kaçakçılığına karşı başlatılan "hızlandırılmış savaş" nedeniyle tutuklandığını belirtti.
Eski Frontex İcra Direktör Yardımcısı Gil Arias ile yaptıkları görüşmeye değinen D'agostino, Arias'ın kendilerine çok nadir durumlarda kaçakçı şebekelerinin elebaşlarının teknede yer aldığını, insan kaçakçılarının genellikle ülkelerinde ya da hedef ülkelerde güvenle yaşadığını kabul ettiğini dile getirdi.
D'agostino, Senegal'den Kanarya Adaları veya İspanya'ya giden göçmenlerin çoğunlukla kaçakçı yardımıyla değil, göçmen grubunun kendi organizasyonuyla hedeflerine ulaşmaya çalıştığına dikkati çekerek, "Kaçakçılık faaliyetini organize eden kişiler genellikle acımasız insanlar ve paralarını aldığı göçmenlerin akıbetini düşünmüyorlar. Teknelerde veya botlarda yürütülen seferlere bizzat katılmıyorlar." ifadesini kullandı.
"TEKNE BAŞINA ORTALAMA 2 KİŞİ TUTUKLANIYOR"
D'agostino, Yunanistan Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2 bin 200'den fazla kişinin insan kaçakçılığı yaptığı veya göçmenlerin ülkeye yasa dışı girişini kolaylaştırdığı gerekçesiyle hapiste olduğunu anımsatarak, Birleşik Krallık'ta ise 2019-2021 yıllarında en çok göçmen akınının gerçekleştiği "Kent" bölgesinde 912 kişinin göçü kolaylaştırma suçundan mahkum edildiğini hatırlattı.
İtalya'daki düzensiz göçmen tutuklamaları üzerine özel olarak çalıştığını dile getiren D'agostino, İtalya'da 2014'ten bu yana yaklaşık 2 bin 500 kişinin insan kaçakçılığıyla ilgili tutuklandığını aktardı. D'agostino, "Verileri, sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları, mahkeme ve polis kayıtları gibi açık kaynaklardan elde ettik. İtalya'da tekne başına ortalama 2 kişi tutuklanıyor. Bu kişilerin büyük kısmı hüküm de giyiyor. Hükümler genellikle 5-6 yıl, ancak 20-30 yıl alanlar da var." bilgisini paylaştı.
D'agostino, Birleşik Krallık'ta göçmen kaçakçılığıyla ilgili cezaların son dönemde daha "acımasız" hale getirildiğine işaret ederek, ayrıca Yunanistan, İtalya, Birleşik Krallık'taki soruşturma ve davaların, usulsüzlüklerle ve hızlandırılmış prosedürlerle "lekelendiğini" söyledi.
"AVRUPA'NIN İNSAN KAÇAKÇILIĞIYLA MÜCADELE POLİTİKASI DEĞİŞMELİ"
Düzensiz göçmenlerin insan kaçakçılığıyla suçlandığı davalarda genellikle tek bir görgü tanığının ifadesinin yeterli kabul edildiğini ve pek çok vakada ifade veren tanığın polis veya sınır muhafızı olduğunu belirten D'agostino, GPS cihazı bulundurmak, SOS çağrısı yapmak gibi basit ve çaresiz eylemlerin bile bir kişinin onlarca yıllık hapis cezası almasına neden olabileceğini ifade etti.
Göçmen kaçakçılığıyla suçlanan düzensiz göçmenlerin, mahkeme süreçlerinde de temel haklarıyla ilgili mağduriyetler yaşadığını, özellikle tercüme ve avukat bulma konularında zorluk çektiklerini aktaran D'agostino, şöyle devam etti:
"Yetersiz çeviri hizmetleri, göçmen kaçakçılığıyla suçlanan göçmenlerin kendilerine yöneltilen suçlamaları tam olarak anlayamamalarına neden oluyor. Sürecin ileri aşamalarına kadar neyle suçlandıklarını anlamayan kişiler var. Mahkeme dosyalarının çevirileri onlara kendi dillerinde verilmiyor. Bu aslında çok temel bir hak ama Avrupa'da bu hakkınızın garantisi yok."
Avrupa'nın göçmen kaçakçılığıyla ilgili politikasının değişmesi gerektiğini vurgulayan D'agostino, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Avrupa'nın göçmen kaçakçılığıyla mücadele politikasının gerçekten değişmesi gerekiyor. Aslında hiç hapse gitmemesi gereken binlerce insan bu politikalar nedeniyle mağdur ediliyor. Bu, Avrupa'nın ciddiye alması gereken bir mesele, çünkü bu durumda düzensiz göçmen kaçakçılığıyla mücadele kaybediliyor."