Siyahi Amerikalı George Floyd'un polis şiddeti sonucu ölümünün ardından ülke geneline yayılan gösterilerde şiddete başvurmalarıyla dikkati çeken Antifa adlı radikal sol örgüt, hem ABD'de hem de Türkiye'de tartışılmaya devam ediyor.
Daha önce Askeri İstihbarat Teşkilatında Donanma İstihbarat Subayı olarak da görev yapmış, sağcı aktivist ve Başkan Donald Trump'ın sıkı destekçisi Posobiec, Amerikan medyasında Antifa ile YPG/PKK arasındaki ilişkiyi gündeme taşıyan ilk isimlerden biri olarak biliniyor.
Posobiec, Antifa'nın nasıl doğduğunu ile YPG/PKK ile arasındaki bağlantıları AA muhabirine anlattı.
BARIŞÇIL GÖSTERİLER SUİSTİMAL EDİLDİ
ABD'deki protestolarda şiddet olaylarını değerlendiren Posobiec, Antifa gibi grupların karışıp bu barışçıl gösterileri kendi amaçları doğrultusunda suistimal ettiğini ifade etti.
Antifa'nın Sovyetler Birliği tarafından kurulup önce Avrupa'ya oradan da Amerika'ya ihraç edildiğini kaydeden Analist, şu ifadeleri kullandı:
"Antifa'nın (ABD'de) kendini yenilemesi 1990'lara, 1999 Seattle Savaşı dedikleri sürece dayanıyor. O zaman Dünya Ticaret Örgütünün Seattle'da bir etkinliği vardı. Çin'i örgüte dahil etmek için toplanmışlardı. İlk o zaman Antifa'nın örgütlediği şiddet olaylarını gördük. Daha sonra ise 'Occupy Wall Street' hareketlerine bu örgütün bulaştığı şiddete şahit olduk."
SURİYE'DEKİ SAVAŞI FIRSAT BİLDİLER
Örgütün 2010'ların ortalarına doğru Suriye iç savaşını fırsat bilip bu ülkeye gittiğini ve orada terör örgütlerinden eğitim alıp bu örgütlerin saflarında savaştığını anlatan Posobiec, Suriye'de bir süre kalan örgüt üyelerinin, Almanya'dan Yunanistan'a Avusturalya'dan Amerika'ya kadar birçok ülkeye geri döndüğünü ifade etti.
Posobiec, "Amerikan ordusunda görevli iken terörle mücadelede öğrendiğimiz şey; bu kişilerle ilgili tehlike, bunların savaş alanında aldığı eğitim ve savaş deneyimini bulundukları ülkedeki örgüt üyelerine aktarmasıdır." dedi.
Antifa'nın ABD'deki siyasi yelpazede herhangi bir tarafa denk gelmediğini söyleyen Posobiec, "Örgütün amacı, ABD hükümetini ve sistemini çökertip yerine kendi anarko-komünist sistemlerini kurmaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Antifa'nın eskiden ABD'de üniversite kampüsleriyle sınırlı kaldığını belirten Posobiec, örgütün artık sosyal medyadan toplumsal olaylara kadar birçok mecrada militan devşirip güçlendiğini, dolayısıyla ABD için artık daha büyük bir tehdit haline geldiğine savundu.
KOMÜN SİSTEM KURMAK İSTİYORLAR
ABD ordusunun Antifa'nın YPG/PKK terör örgütüyle iş birliğine nasıl göz yumduğuna ilişkin soruya yanıt veren Posobiec, ABD'nin Suriye'de önce muhaliflerle daha sonra ise YPG/PKK ile iş birliği yaparken aslında ABD için de tehdit olan bir grubu eğiteceklerini tahmin etmediğini ileri sürdü.
Antifa üyelerinden eski askerlere kadar birçok kişinin ABD ordusunun verdiği izinle Suriye'ye seyahat ettiğini anlatan Posobiec, YPG/PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde kurmaya çalıştığı sözde özerk bölge ile Antifa'nın ilişkisini şu ifadelerle değerlendirdi:
"Oraya Rojava Devrimi diyorlar. Hatta Antifa literatüründe buna 'Antifa'nın Rojava Devrimi' diyorlar. Burayı İspanya iç savaşına benzetiyorlar. Orada da faşistlere karşı anti-faşist komünist mücadele gibi bir motif vardı ve burada (Suriye'nin kuzeydoğusunda) yapmaya çalıştıkları şey kendi anarko-komünist komün sistemlerini kurmaktır. Irak sınırındaki o bölgede ölen Batılılar, sadece bölgedeki gruplar tarafından değil aynı zamanda Antifa'nın Batı'daki örgütleri tarafından da şehit olarak tanımlanıyor. Onları kutsuyorlar, saygı gösteriyorlar. Onları orada inşa etmek istedikleri şey ve amaçları için canlarını verenler olarak görüyorlar."
Antifa'nın Suriye'de ölen örgüt mensuplarını ve Suriye'de YPG/PKK ile iş birliği içinde kontrol ettiği alanları istihdam için bir araç olarak kullandığını belirten Posobiec, ABD'nin terörle mücadele ve kolluk gücünün bu örgüt mensuplarını iyi takip etmesi gerektiğinin altını çizdi.
TÜRKİYE İLE ABD'NİN İŞBİRLİĞİ YAPMASI GEREKİYOR
"Antifa'nın YPG/PKK ile iş birliğinin ABD'nin bir nevi eliyle olması ironik değil mi?" sorusuna ise Posobiec, "Oldukça ironik olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi bu ABD için niyet edilmeyen sonuçlar meselesidir. ABD ordusunun Amerikalı komünistleri eğitme niyetinde olmadığına eminim." yanıtını verdi.