AB'den Akdeniz'de Rum terörüne destek

Akdeniz’de Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp etmeye çalışan Rum kesimine destek veren AB ülkeleri, Malta’daki zirvede Türkiye’nin bölgedeki varlığını ‘yasadışı’ diye niteleyerek hukuksuzluğa arka çıktı.

Yunanistan, Güney Kıbrıs, Malta, Fransa, İtalya, Portekiz ve İspanya liderlerinin katılımıyla Malta’da 6. Avrupa Birliği Güney Ülkeleri Zirvesi gerçekleştirildi. Liderler ana gündem maddelerinden biri olan Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama faaliyetleriyle ilgili olarak zirve sonrası açıklamalarda bulundu. Rumların yasadışı olarak devam ettiği doğalgaz arama çalışmalarını görmezden gelen bazı liderler Türkiye’nin KKTC tarafından verilen ruhsatla haklı olarak devam ettiği hidrokarbon arama faaliyetlerini ‘yasadışı’ olarak nitelendirecek kadar ileri gitti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Türkiye Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesi içindeki yasadışı faaliyetlerine sor vermeli. AB bu konuda hiçbir zayıflık göstermeyecektir” dedi. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ise “Türkiye’nin ihlalci turumundan vazgeçmediği takdirde, AB’nin spesifik tedbirler alacağı yönünde sinyal göndermesi önemli” ifadelerini kullandı. 

OY BİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ

Öte yandan GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, zirve sonunda Türkiye’nin sondaj faaliyetlerini  AB ilkelerine ve uluslararası hukuka aykırı olarak niteleyen bir bildiri okudu. Ortak bildiri oy birliğiyle kabul edildi.Türkiye’ye ait sondaj ve araştırma gemileri adadaki Türk yönetiminin ruhsat verdiği alanlarda geçen ay doğalgaz arama çalışmalarına başlamıştı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bu hafta içinde petrol ve doğalgaz arama hakkı iddia ettiği bölgede faaliyet gösterdiğini öne sürerek, Türkiye’ye ait Fatih sondaj gemisinin mürettebatı hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı. Ankara buna çok sert tepki göstermişti. 

Asıl bu bildiri uluslararası hukuka aykırı 

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (MED 7) 6. Zirvesi sonunda kabul edilen ortak bildirideki Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesine ilişkin ifadeler reddedilirken, bildirideki ifadelerin “taraflı, gerçeklerden kopuk ve uluslararası hukuka aykırı” olduğunu vurguladı. Açıklamada bu ifadelerin, Rum/Yunan ikilisinin Birleşmiş Milletler’in (BM) Kıbrıs meselesinin çözümüne ilişkin ilkeleriyle ve uluslararası hukuk kurallarıyla bağdaşmayan ulusal pozisyonlarını yansıttığı belirtildi ve “Bizim için hiçbir değeri, hükmü ve etkisi yoktur. Bu durum, AB’nin ve AB üyelerinin Kıbrıs meselesinin çözümünde de neden tarafsız ve güvenilir bir aktör olamayacaklarını bir kez daha açıkça ortaya koymaktadır” denildi. Ayrıca söz konusu bildirinin, Rum/Yunan ikilisinin AB üyeliklerini nasıl istismar ettiklerinin ve bazı AB üyesi ülkelerin de buna nasıl alet olduklarının esef verici yeni bir örneği olduğuna işaret edildi.