ABD’nin New York şehrinde önemli bir hastanede çalışan 24 yaşındaki Türk hemşire Belen Yalınkılınçer, salgın başladığında diğer meslektaşları gibi işine her gün büyük bir korku içinde gittiğini belirtti.
EN ZORU BASTIRMAK
Yalınkılınçer, “Hastanede 6 hemşireye 20 Kovid-19 hastası düşüyordu. Ama bunu onlara hissettirmedik ve aile gibi olduk. 2 ay şehirde bir otelde kalmak zorunda kaldım. Bu sürede annem ve kız kardeşimle ancak telefonla görüşebildim. Beni en çok etkileyen zaman geçtikçe oksijen yetersizliğinden çevresindeki her şeyi unutan 50 yaşındaki bir babaydı. Yoğun bakımda doktor yetersizliğinden kaybettik. Açıkçası sevdiklerimin, orada olanları ve yaşananları görmesini asla istemem” dedi. Yaklaşık 27 yıl önce İstanbul’dan ABD’ye gelip yerleşen ve başka bir hastanede hemşirelik yapan anne Dilek Kumar da “Bu salgın sürecinde en zor şey, eve gelince çocuklarına sarılamıyorsun, yemek yapamıyorsun, yaklaşamıyorsun ve duygularını bastırmak zorunda kalıyorsun” diye konuştu.
Belen Yalınkılınçer, kendisini en çok etkileyen hastanın oksijensiz kaldığı için etrafındaki her şeyi unutan bir baba olduğunu söyledi.