1
ABD Başkanı Donald Trump’ın önceki gün Twitter’dan bir mesajla Rex Tillerson’ı kovarak, yerine muhafazakar kanadın aşırı ucunu temsil eden Mike Pompeo’yu Dışişleri Bakanlığına ataması, sertlik yanlısı politikaların önümüzdeki döneme damga vuracağının işareti oldu. Washington kulislerinde, değişimin Mike Pompeo ile sınırlı kalmayacağı, mevcut Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert R. McMaster’ın da ay sonuna kadar görevinden ayrılacağı iddia ediliyor. McMaster’ın yerine ise, “Yeni Amerikan Yüzyılı Projesinin” önde gelen isimlerinden Neo-Con kanadın şahin ismi John Bolton’un geleceği yorumu yapılıyor. Bolton’un gelişi ile Trump’ın yeni bir savaş kabinesi oluşturacağı değerlendiriliyor. John Bolton, ABD’nin İran ve Kuzey Kore’ye savaş ilan etmesini savunmuştu. Öte yandan Mike Pompeo’nun Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmesinin, Ortadoğu’nun çıbanbaşı ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) sevinçle karşılanması dikkat çekti. ABD medyası son haftalarda, BAE lobisinin Beyaz Saray üzerinde baskı kurarak Rex Tillerson’ı kovdurmaya ve ABD dış politikasını BAE-İsrail ekseninde dizayn etmeye çalıştığına ilişkin haberler yapmıştı. Trump yönetimi geçen yıl Aralık ayından bugüne üç ‘savaş belgesi’ yayınladı.
İRANOFOBİK
KARANLIK İSİM BOLTON
BAE’de bayram!
ABD kavga istiyor
Kıbrıs Bahçeşehir Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney:
* ABD’de şu anda uzun bir süredir yönetilememe sorunu var. Kim geldiyse göreve hepsi görevden alındı. Bu bir istikrarsızlık demektir. ABD’deki yönetimdeki bölünmüşlük bir yandan da kullanılıyor. Düne kadar Trump’ın üstüne atılıyordu birçok konu ve bunu bir mazeret olarak kullanıyorlardı. Bu v bir gerçek ama onun ötesinde ben Trump’ın derin Amerika’ya teslim olduğunu düşünüyorum. Kendi iktidarını sürdürmek adına fevri çıkışlar yapıyor.
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol:
* Amerika’daki bu değişim aslında savaş konseyinin oluşturulmasının bir göstergesi diyebiliriz. Neocon ekibin tekrar dönüşü ve sürece hakim olmasıyla eşdeğer olarak görüyorum. Pompeo’nun arka planı hem asker hem de istihbaratçı boyutuyla tam manasıyla ABD’nin kirli planlarına ve önümüzdeki süreçte neler yapabileceğine ışık tutuyor. Dolayısıyla bu isimlerin bile verdikleri bir mesaj var ki; yeni Dışişleri Bakanı diplomasiden ziyade silahlı kuvvetleri ve istihbarat örgütü üzerinden hareket edeceğini gösterdi. Dolayısıyla ABD kısmen diplomasi kapısını kapattı ve bugün büyük bir savaş istiyor. Tillerson’ın devreye girmesiyle oluşturulan üçlü mekanizmanın da devam edeceğini düşünüyorum.
(Yeni Şafak)