Irak'ın işgalinin üzerinden 16 yıl geçmesinin ardından ABD kuvvetleri Suudi Arabistan topraklarına geri dönme kararı aldı. Körfez'de İran ve ABD arasında artan gerilimle beraber söz konusu kararı değerlendiren Ürdünlü araştırmacı ve yazar Ömer Ayasra, ''ABD askerlerinin Kral Selman'ın daveti ile gelmesi çok önemli. Suudi Arabistan endişe içerisinde ve ABD'nin korumasına ihtiyaç duyuyor. Bu askerlerin bölgeye gelmesi utanç vericidir.'' dedi.
TM Dijital Haber Merkezi
Suudi Arabistan Kralı Selman'ın ABD askerlerinin ülkeye davet edilmesine ilişkin kararını TRT Arapça'ya değerlendiren Ürdünlü araştırmacı yazar Ömer Ayasra, "Kral Selman yasayı onayladı" ifadesi ile "Kralın talebi üzerine..." ifadeleri arasında büyük bir fark yok. Çünkü Suudi Arabistan endişe içerisinde ve ABD'nin himayesine ihtiyaç duyuyor." dedi.
2003 yılında Irak'ın işgali ve Bağdat'ın düşmesi ile ABD'nin Suudi Arabistan'daki işinin bittiğini belirten Ayasra, " Bağdat'ın düşmesi ile Suudi Arabistan içerisinde ABD'lilere karşı büyük bir baskı oluştu. Din adamlarının da baskısı ülke içerisinde yer yer çatışmalara neden oldu. Bu yüzden Suudi Arabistan ABD'den askerlerini çıkarmasını istemek zorunda kaldı." ifadelerine yer verdi.
16 yıl içerisinde Suudi Arabistan'da özellikle emirler anlamında değişiklikler olduğunu ifade eden Ömer Ayasra, "Emirlerin büyük çoğunluğu saf dışı bırakıldı ve Muhammed bin Selman'ın çıkarları gözetilmeye başlandı. Muhammed bin Selman'ın da etkisiyle din adamlarının etkisi ülkedeki etkisini yitirdi." dedi.
"SUUDİ ARABİSTAN KENDİNİ KORUYAMIYOR MU?"
Suudi Arabistan Kralı Selman'ın ülkeye ABD'li askerleri davet etmesinin altını çizen yazar Ayasra, yapılan büyük silah anlaşmalarının da altını çizerek, "Bu şartlar altında akıllara, "Suudi Arabistan kendisini koruyamıyor mu?" sorusu geliyor." dedi.
Ayasra, sorduğu sorunun ardından sözlerine, "Suudi Arabistan silah alımında dünya üzerindeki üçüncü ülke. Daha geçtiğimiz aylarda Washington yönetimi ile 8 milyar dolarlık silah anlaşmasını imzaladılar. Bundan öncede silahlanma için çok yüksek rakamlar harcadılar." şeklinde devam etti.
"Bu silahlar nerede?", "Sınırları neden koruyamıyor ve savunma yapamıyor?" sorularını peşpeşe sıralayan Ürdünlü yazar, "Donald Trump'ın gelmesi ile birlikte iki ülke arasında ardarda anlaşmalar imzalandı. "Depoda silahların paslanması" stratejisi ile gerçek bir savaş arasında fark var." ifadelerine yer verdi.
"ABD ASKERLERİNİN SAYISI ARTACAK MI?"
ABD askerlerinin Suudi Arabistan'a dönmesinin altını çizen Ayasra,"Burada görmezden gelemeyeceğimiz bir husus var ki, o da; ABD askerlerinin sayısının artıp artmayacağıdır. Şimdilik 500 ABD askerinden bahsediliyor. Bir burada şunu sorarız; Bu nihai rakam mı ve bu askerlerin burada bulunması ne işe yarayacak?" dedi.
"Kimi uzmanların 500 ABD askerinin gelmesini, 'THAAD savunma sisteminin kullanımı noktasında Suudi Arabistanlı askerleri eğitecekler. Zira şuana kadar Suudi askerler kendini savunmakta aciz kaldı.'" şeklinde yorumladığını belirten Ömer Ayasra, "Şahsi kanaatim ABD askerlerinin sayısı artacak ve sayı 500 ile sınırlı kalmayacak. Washington, buradan büyük bir ekonomik fayda elde edecek ve aynı zamanda artık Suudi Arabistan toplumu, ABD askerlerini kendisine tehdit olarak görmüyor." dedi.
"İRAN BU GELİŞMELERİ NASIL OKUYOR?"
Birincil hedefi İran olan ABD askerlerinin Suudi Arabistan'a konuşlanmasının İran tarafından nasıl karşılanacağı hususuna da değinen Ürdünlü yazar Ömer Ayasra, "Burada önemli olan bir başka konu daha var, o da; ABD askerlerinin bulunması İran'ı saldırmaya yöneltecek mi yoksa İran, Suudi Arabistan'ı hedef almayı bırakacak mı?" ifadelerine yer vererek, "Şahsi kanaatim İran, ABD askerlerinin bulunmasından hiçbir şekilde etkilenmeyecek ve Husiler saldırılarına devam edecekler. Hatta ABD askerlerinin bölgede bulunması intikam saldırıları için doğrudan hedef olmasına neden olacak." dedi.
"ABD ASKERLERİNİN BÖLGEYE GELMESİ UTANÇ VERİCİDİR"
Kaleme aldığı yazısını, "Son olarak söylemek gerekir ki ABD askerlerinin Suudi Arabistan'da bulunması utanç vericidir. Husiler karşısında Suudi Arabistan askerlerinin acziyetini gösterir. Daha da önemlisi tüm bunların maliyeti Suudi Arabistan tarafından karşılanıyor ve bu maliyet yıllık 70 milyar dolardan fazla. Muhammed bin Selman tüm silah anlaşmalarına rağmen acziyetini göstermiş oldu. " ifadelerine yer verdi.