Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Filistin halkının kendi kaderini tayin etme, bağımsızlık ve İsrail işgalinden kurtulma hakkını teyit eden bir kararı kabul etti. Karar, bu hakkın devredilemez, koşulsuz ve müzakere edilemez olduğunu vurgulayarak, İsrail tarafından ön koşul olarak dayatılan sözde "güvenlik önlemlerini" reddediyor. Karar, İsrail işgalini yasadışı ilan eden ve derhal sona erdirilmesini talep eden Uluslararası Adalet Divanı tarafından verilen tavsiye görüşüne atıfta bulunuyor, bu duruşun Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını kullanmasına ve devlet kurmasına izin vermek için kritik öneme sahip olduğunu savunuyor.
BMGK'nın Filistin kararına sadece ABD, İsrail, Arjantin, Paraguay, Mikronezya ve Nauru karşı oy verdi.
6 ÜLKEDEN KARŞI OY
Kanada, Avustralya, tüm AB üyeleri ile Güney Amerika, Asya ve Afrika'daki ülkelerin çoğu dahil toplam 170 ülke karar lehine oy kullandı. Sadece ABD, İsrail, Arjantin, Paraguay, Mikronezya ve Nauru karara karşı oy verdi. 119 BM üyesinin ortaklaşa desteklediği karar, Filistinlilerin haklarına yönelik yaygın uluslararası desteği vurgulaması açısından da büyük önem taşıyor.
ACİLEN HAREKETE GEÇİLSİN
Filistin'in BM Büyükelçisi Riyad Mansour, kararın, Filistin'in halkının hakları için uluslararası desteği yeniden teyit ettiğine dikkati çekerek, "Filistin; savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve Filistinlilerin zorla yerinden edilmesi dahil İsrail'in işlediği suçlara karşı hesap verebilirlik ve adalet için baskı yapmaya devam edecek" dedi. Mansur ayrıca, Filistinli sivillerin daha fazla acı çekmesinin önlenmesi için uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi çağrısında bulundu.