GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Mescid-i Aksa'ya yapılan baskınlarla başlayan ve Gazze'deki sivillere yönelik katliamlarla devam eden İsrail saldırılarına dünyanın dört yanından tepkiler yükseliyor. Filistin direnişine destek için ABD'den, İngiltere'ye, Fransa'ya dünyanın dört bir yanında milyonlar eylem yaparken dünyaca ünlü pek çok sanatçı, oyuncu ve sporcu da bu korkunç katliamlara tepkisini gösteriyor. Ülkemizde İsrail'in katliamlarına sessiz kalmayı tercih eden şöhretler olduğu gibi batı medyasının görmezden geldiği gerçekleri dünya kamuoyuna duyurmak için harekete geçen ünlüler de var. Onlardan biri de Mescid-i Aksa'ya saldırılar başladığından bu yana sosyal medya hesaplarından yayınlar yapan oyuncu Ali Burak Ceylan. Bölgedeki isimleri yayınlarına alarak gelişmeleri an be an takipçileri ile paylaşan Ali Burak Ceylan'a neden böyle bir çalışma yaptığını ve yaşananlara bakışını konuştuk.
Kudüs'te olaylar başladığından beri instagram hesabınızdan yayınlar yapıyorsunuz. Neden bu yayınları yapma ihtiyacı duydunuz?
Öncelikle bu benim için ihtiyaç değil çok zaruri bir durumdu. Bence temelinde insanlığa hizmet taşıyan her durumun, ihtiyaçtan değil zaruretten doğması lâzım. Hiçbir ifade ve anlatım şekli ile açıklayamayacağımız, tek bir zerresine dahi hak vermek bir yana anlam veremeyeceğimiz, adına zulüm denilen ama bu sözcüğün dahi yetersiz kaldığı katliam, soykırım gibi insanlık dışı her sıfatın içini dolduran bu dehşet karşısında Hz. Ali'nin "Bir zulme engel olamıyorsanız onu herkese duyurun" sözünden hareketle kendimi bunu yapmaya mecbur hissettim.
Dünyadaki hiçbir medya kurumu maalesef yaşanan bu zulmü tüm çıplaklığı ile ortaya koymuyor. Ancak biz oyuncuların dünyanın her kıtası ve neredeyse 100'e yakın ülkesinde dizileri ya da filmleri gösterime giriyor. Bu sayede her coğrafyada takipçi kitlemiz var. Asıl niyetim oyuncu dostlarımızın dünyanın her yerindeki takipçi kitlelerine ulaşmalarını sağlamak böylece medyanın yapamadığını başarmaktı. Oyuncuların hayranları, sevdikleri kişiyi canlı yayında takip ederken yaşanan katliamdan da haberdar olacak ve yaşanan katliamlarla ilgili bir farkındalık oluşacaktı. Bu amaçla kendi adıma elimden geleni yaptım ve yapmaya da devam edeceğim.
Canlı yayında Mescid-i Aksa'nın bahçesindeki çatışmalara tanıklık etti yayına davet ettiğiniz pek çok ünlü isim. Gördükleri karşısında tepkileri nasıl oldu?
Biz milletçe vicdan muhasebesi en üst safhada olan bir toplumuz. Çok aşikâr zaten. Bildikleri ve hissettikleri bir konuydu. Ancak canlı yayınlarda olay yerinden arkadaşlarımızın aktardığı görüntülere birebir şahit olmak hepsini derinden yaraladı. Hepsine cesur duruşları ve haktan yana taraf olabilme cesaretini gösterdikleri için çok teşekkür ederim. Dünyalık hiçbir kaygı taşımadan, sevilip, sevilmeme gibi bir durumu gözetmeksizin 'Doğru bu' diye haykırabilmek! Bu gün bu desteklerini ortaya koyanlar evlatlarına, torunlarına bırakabilecekleri en güzel mirası hediye edecekler. Kudüs'te emekleyen o küçük bebekler yarın Kudüs özgürlüğüne kavuştuğunda, bu günleri sorup öğrenecekler. Biz de bu zulümler yaşanırken sessiz kalmayışımızı miras bırakacağız.
Kudüs ve Gazze'de olanlar dünya halkları tarafından tepkiyle karşılanıyor. Sanat ve spor dünyasından da pek çok ünlü isim Filistin'i destekleyen mesajlar atıyor. Kimler var bu anlamda sizin de dikkatinizi çeken dünya ünlülerinden?
Bu zulme, soykırıma ve vahşete karşı 'dur' diyen, yanlış diyen herkese sayısız kere teşekkür ediyorum. Daha büyük kitlelere hitap eden kişilerin bu tepkileri vermesi dünya kamuoyuna ulaşmak açısından çok önemli. İsrail'in saldırıları ile hayatını kaybedenlerin sesini duyurmak, çaresizce ölümü bekleyen Filistinliler'in sesi olmak insanî ve vicdanî bir sorumluluk. Farklı din, kültür, ülke ve yaşam tarzından insanların yaşananların korkunç bir katliam olduğu ile yüzleşmesi ve buna 'dur' demesi için tüm dünyada milyonlarca hayranı olan sanatçıların, müzisyenlerin, oyuncuların, sporcuların attığı tek bir tweet, yaptığı tek bir paylaşım insanlık adına çok büyük anlam ve değer taşıyor. Rihanna, Roger Waters, Zara Larsson gibi tanınmış simaların Filistin'de yaşanan katliamın insanlığı hedef aldığını cesurca ifade etmesi dünya halklarını da harekete geçiriyor. Umarım bütün dünya çok yakın bir zamanda gerçek ile buluşup el ele desteğini daha kuvvetlice ortaya koyarak bu zulme bir dur diyecektir.
Batı medyası Gazze'deki katliamı görmezden geliyor ve olayları çarpıtarak Filistin tarafının İsraillilere saldırdığı şeklinde haberler yapıyor. Bu anlamda Gazze'de yaşanan katliamların duyurmak için neler yapılabilir sizce?
Askeri seçenekler, ambargolar, yaptırımlar bunlar hükümetlerin işi. Ben bana düşeni yapıyorum, yapacağım. Yani kitlemi bu konuda her türlü paylaşım ve içerikle bilinçlendirmeye devam edeceğim. Şu an en mühim olan orada yaşanan vahşeti ve katliamı herkese haber vermek ve duyurmak. Yanlış ve yalan haberlerin, taraflı ve lobi haberciliğinin görmezden geldiklerini sosyal medyanın gücünü kullanarak açığa çıkarmak. Bugün elindeki telefon ile herkes gazeteci, herkes haberci. Hiçbir şey yapamıyor isek Gazze'deki katliamı duyurmayı görev haline getirmeliyiz. Bir zaman sonra hiç bir hükümet kendi halkının adalet talebine karşı duramaz hale gelir. Eninde sonunda bu yanlışa doğru diyen devletler de halklarına karşı sorumluluklarını yerine getirmek adına dahi olsa gereken adım atarlar.
Yayınınızı izleyen gençlerden ne tür tepkiler alıyorsunuz? Filistin'le ilgili size en çok hangi soruları soruyorlar?
İlginçtir ama Filistin'le ilgili bir soru almıyorum. Her şey o kadar açık ve o kadar netki. İşin insanı dehşete düşüren yanı da burası. Her şey bu kadar ortada ve belli iken neden bu sessizlik? Tamda yeri gelmişken sizin vesilenizle Filistinli kardeşlerimin sorusuna eşlik edeyim ve bu tek ve can alıcı soruyu tekrarlayayım: İnsanlar neden sessiz?