Zeynep Sönmez: Tenis kortu kendimi en güvende hissettiğim yer

Milli tenisçi Zeynep Sönmez, Bulgaristan'da düzenlenen W25 Santa Marina Cup turnuvasında şampiyon oldu. Sönmez bu başarısıyla dünya genelindeki WTA listesindeki yerini 96 basamak yukarı çekerek 339. sıraya yerleşti. Spor ve tenis tutkusunu Akşam Cumartesi'ye anlatan Sönmez, ''Tenis kortu kendimi en güvende ve en mutlu hissettiğim yer'' dedi.

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Henüz 6 yaşında tenis oynamaya başlayan 20 yaşındaki milli tenisçi Zeynep Sönmez, başarılarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Genç sporcu şimdi de Bulgaristan'da düzenlenen W25 Santa Marina Cup turnuvasında şampiyon olarak kariyerinin en önemli başarılarından birine imza attı. Sönmez bu başarısı sayesinde; profesyonel kadın tenisçilerin dünya genelindeki yerini belirleyen WTA (Kadınlar Tenis Birliği) listesinde 96 basamak yükselerek 339. sıraya yerleşti. Biz de 'Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs)' ve 'UN Global Compact' imzacısı Bantboru'nun da sponsorluk desteği verdiği milli tenisçi ile bir araya geldik. Hem tenis tutkusunu hem de gelecek planlarını konuştuk.

KAYBEDERKEN BİLE KEYİF ALIYORUM, HER ŞEY KAZANMAK DEĞİL!

Tenise nasıl yöneldiğini, "Küçükken annem beni bir yaz okulunda yüzme ve basketbola yazdırmıştı. Ama ben basketbolu hiç sevmiyordum, derslere imza atıp kaçıyordum. Tenis oynamaya gidiyordum. Bir gün yine büyük raketlerle tenis oynamaya çalışırken antrenör Şener Hoca beni fark ediyor. Annemi çağırıp ona bu alanda yetenekli olduğumu söylüyor ve böylece tenis kariyerim başlamış oluyor. Bir yıl sonra da 7-8-9 yaş kategorisinde ilk turnuvamı oynadım ve şampiyon oldum." şeklinde anlatan Zeynep Sönmez tenis oynarken kendini nasıl hissettiğini ise şu sözlerle özetliyor: "Kendimi en rahat, güvende ve mutlu hissettiğim yer tenis kortu. Bu nedenle çok iyi hissediyorum sahada ve maçta. Eğer farkındaysam kaybederken bile keyif alabiliyorum. Her şey kazanmak değil."

OYNAYABİLDİĞİM YERE KADAR DEVAM EDECEĞİM

Ülkemizde geçmiş yıllara göre şu anda tenise daha çok ilgi olduğunu ifade eden Zeynep, hali hazırdaki iyi oyunculara ek olarak alttan da çok iyi oyuncular yetiştiğini söylüyor. Zeynep kariyer planını ise şöyle anlatıyor: "Tenis dışında başka hiçbir şey düşünmüyorum gelecek süreç için. Ama tabii ki tenisi bırakma yaşı diye bir şey var. Ben fiziksel ve mental olarak oynayabildiğim yere kadar oynamaya devam etmek istiyorum. En kısa sürede ilk 250'ye girip, bütün büyük turnuvalarda yarışmayı hayal ediyorum. Önümüzdeki yıl içinde bu skalayı yakalayacağım. Daha sonra olimpiyatlarda ülkemi temsil etmek ve altın madalya kazanmak istiyorum. Olimpiyatlara gitmek içinse ilk 100'de olmak gerekiyor. Ondan sonra da kariyerimin en önemli noktasında ilk 10'da yer almak istiyorum." Daha önce Akdeniz Olimpiyatları'nda da yarışma fırsatı bulan Sönmez, aynı zamanda Olimpiyat Komitesi'nde yer alarak Bakanlık tarafından desteklendiğini, dolayısıyla 2024'te Paris'e gitme ihtimali olan oyuncular arasında yer aldığını belirtiyor.

EĞİTİMİME ÇOK DAHA İYİ BİR ŞEKİLDE DEVAM ETMEK İSTİYORUM

Şu an özel bir üniversitede spor yöneticiliği alanında lisans eğitimine devam eden Zeynep, çok fazla seyahat ettiğinden dolayı okula fazla vaktinin kalmadığını dile getiriyor. 52 haftanın 35 haftası turnuvalar, kamplar ve antrenmanlar nedeniyle seyahat halinde olduğunu, bu nedenle sadece sınavlara girebildiğini söylüyor: "12 yaşımdayken TED Koleji'ne gidiyordum. Orada da tenis oynuyordum fakat sıkı bir okul olduğu için okuldan çıkıp çok fazla tenis oynama veya antrenmana gitme imkânım olmuyordu. Bu nedenle bir seçim yapmak zorunda kaldım tenisle okul arasında. Ben de yoluma tenisle devam etmek istedim. Bu dönemde de okula gitmeye devam ettim tabii ki fakat çok sık gidemiyordum. Çok daha iyi ve bilinçli bir şekilde okumaya devam etmek isterdim. Şu an değil ama bir etapta online ortamda ABD'de veya yurtdışında bir üniversite bitirmek istiyorum. Seveceğim ve içime sinen bir bölümde bunu yapmak istiyorum. Psikoloji de olabilir felsefe de."

TENİS ÇOK FAZLA FEDAKÂRLIK İSTEYEN BİR SPOR DALI

Zeynep tenis alanında ilerlemek isteyenler içinse şunları söylüyor: "Çok fedakârlık gerektiren bir şey, bir sürü konuda. Yeme, içme, uyku düzeni, sosyal hayat... Bu nedenle 'Ben sağlıklı beslenebilecek miyim, ben her akşam 10'da uyuyabilecek miyim, pazar günü sabah uyumak yerine sabah 7'de koşuya gidebilecek miyim?' gibi sorulara evet cevabı vermek gerekiyor, yoksa çok zor. Öte yandan sürekli seyahat ettiğiniz için ailenizi ve arkadaşlarını göremiyorsunuz. Açıkçası ailemi daha çok görmek isterdim. Öte yandan benim ailemde de sporcular var. Erkek kardeşim GS Kürek Kulübü'nde kürek çekiyor. Kız kardeşim de voleybol oynuyor. Annem de sporun içinde idi gençken."