Zeynep Bugay babasının izinde

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

Senarist, yönetmen, oyuncu, yazar Umur Bugay’ın kızı Zeynep Bugay babasının izinden giderek ilk kitabını çıkardı. “Sevgili Nasıl Bulunur?” adlı kitabında kadın-erkek ilişkilerini eğlenceli bir dille anlatan yazarla buluştuk. 

Kitapta “aşk bir sirktir” demişsiniz, biraz açar mısınız?

Günümüzde gerçek sevginin, emeğin, saygının, sadakatin neredeyse kalmadığını düşünüyorum. Böylesi güç bir ortamda, genetiklerine “yuva kurma” hevesi kazınmış kadınların sağlıklı bir ilişki kurmak adına tonla yargı ve ayıplamaya göğüs germek zorunda kaldıklarını gözlemliyoruz. Adeta her bir kadın aşk cambazına dönüşüyor ve ilişkisini sürdürebilmek adına da tonla akrobatik numara yapmak zorunda kalıyor. Bana göre ikili ilişkilerde temel mesele güvendir. Romanın ana karakteri olan Kontes de güvenin olmadığı bir ortamda hiçbir ilişkinin uzun ömürlü olmayacağını adı gibi biliyor ve aslında hemen hemen her kadın gibi sağlam temelleri olan bir yuva kurmak istiyor. Romanın genelinde onun iç sesi ve çelişkilerine şahit oluyoruz. O, kanımca içimizden biri çünkü tüm ilişkiler zincirinde her zümreden kadının ortak hislerine tercüman oluyor ve esasında Kontes tüm erkeklere de kadın düşünüş şeklini çözme fırsatı sunuyor.

Babanız ünlü bir senarist, oyuncu ve yazar... Hayatınızda nasıl bir etki bıraktı?

Babam küçüklüğümden beri “Sakın yazı çizi işlerine girme, para kazanamazsın, başka bir mesleğin olsun…” diye takılırdı. Ben Siyaset Bilimi mezunuyum, okulumu akıllara şayan bir dereceyle bitirdim. Üniversiteden mezun olur olmaz ailem Amerika’da politika master’ına devam edeceğimi zannederken aileme sinema-televizyon okumak istediğimi, kurgu öğrenmeye, ileride yazmaya çok heves ettiğimi söyledim. Babamın kurgu masasına oturana kadar çok sayıda çay taşıyıp defalarca odadan kibarca gönderildim. İnatçı biriyim, sonunda benden yaka silkip not tutturmaya başladılar. Baktılar kurguya matematiksel ve düşünsel katkım oldukça iyi, babam başta olmak üzere o sürece katkıda bulunan herkesten çok şey öğrendim. Babamın iki Altın Portakal’ı var. Hayatım boyunca ben de yazı yazarak ona bahşedilmiş olan başarının misline erişmeyi istedim, o çok büyük bir usta… Dilerim onun kadar kalıcı ve saygın bir ismim olur…

Kitabınız hakkında Umur Bugay’ın görüşleri neler?

Babama kitabımı çok çekinerek okuttuğumu itiraf etmeliyim… “Bu ne kızım? Ne saçma sapan şeyler yazmışsın…” demesinden korkuyordum. Babam hikâyeleri okudu ve uzun süre hiçbir şey demedi. Ben de sormaya cesaret edemiyorum, sonunda kıvrana kıvrana anneme danıştım… “A haberin yok mu? Bayılmış!” dedi. Sonradan öğrendim ki adetiymiş, beğendiği şeylere “aferin” demezmiş. “Kötü olsaydı seni yerden yere vururdu” dedi. Yalnız kulağımla kendisinden kadın erkek ilişkilerini çok komik bir dille anlattığımı ve yazmaya devam etmem gerektiğini düşündüğünü İKSV’deki söyleşimizde tüm seyircilerin önünde duyduğumu da gururla eklemeliyim. 

Kitap yazmaya ne zaman karar verdiniz?

 Bir reklam ajansında müşteri temsilcisi olarak çalışırken oldukça sıkılıyor ve daha havalı olduğuna inandığım için metin yazarı olmak istiyordum. Maalesef açık pozisyon yoktu. Müşteri temsilcisi olarak yoluma devam ettim. O zor iş saatleri, bitmek bilmeyen müşteri brief’leri, renk ayrımı, prova, “Logo bir tık daha büyük olsa mı?” serzenişleri içinde baktım ufak ufak oynatıyorum, gülmek istiyorum, kendimi güldürmek için hikayeler yazmaya başladım. İlk hikayelerimi okuttuğum arkadaşım Gözde Sevimli’dir.. Kulakları çınlasın, gülmekten katıla katıla okuduğunu söyleyince herkese cesaret edip okutmaya başladım. Baktım benim eğlendiğim kadar her okuyan da eğleniyor, bir seri tasarlayayım dedim…

Kadın ve erkek beyni çok farklı işliyor

İsmiyle oldukça ilgi çeken kitabınızı erkekler neden okumalı?

Kadın ve erkek beyninin çok farklı işlediğini hepimiz biliyoruz. Erkekler bu romanı okuyarak kadınları, onların içlerinde yaşadıkları çelişkileri, ilişki yaşarken yaptıkları sarsaklıkları, duyumsadıkları korku, heyecan, heves ve istekleri çok net bir şekilde idrak edebilirler. Sadece kadınlara değil bilakis erkeklere de hitap bir kitap olduğunu söyleyebiliriz.