ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Milli yüzücümüz Emre Sakçı her geçen gün rekorlarına yenilerini ekleyen başarılı bir sporcu. Öyle ki geçtiğimiz günlerde 25.50’lik derecesiyle Uluslararası Yüzme Ligi’nde yeni bir rekor kırdı. 50 metre kurbağalamada yarışan Sakçı, derecesini 21 salise geliştirerek 25.29 ile ikinci kez Avrupa rekoru kırdı. Dünya rekorunu 4 salise ile kaçıran 22 yaşındaki yüzücü, doğum yeri olan İzmir›deki depremzedeleri de unutmayarak bu başarısını İzmir’e ithaf etti. Biz de Akşam Cumartesi için kendisiyle bir araya geldik ve bir söyleşi gerçekleştirdik. Onu biraz daha yakından tanıyalım: “1997 İzmir-Bornova doğumluyum. Halen İzmir’de yüzüyor ve İzmir’de yaşıyorum. 20 yıldır yüzme sporu ile uğraşıyorum. Yüzme, hayatımın tamamı. Yüzme sayesinde okul bursları aldım ve eğitimimi sürdürdüm.” Yüzme sporunun hayatına ne zaman ve nasıl girdiğini şöyle anlatıyor Sakçı: “Yüzme sporu ile henüz 3 yaşımdayken tanışmışım. 6 yaşımda yüzme antrenmanlarına başladım ve halen yüzüyorum. Çok hareketli bir çocuk olduğum için ailem spora yönlendirmek istemiş, suyu çok sevdiğim için de sakatlanma riski en düşük sporlardan biri olan yüzmeyi tercih etmiş. Eğitim amaçlı başladığım yüzme çok kısa bir zamanda spor olarak hayatıma girdi. Okula başlamadan yüzme antrenmanlarına başlamıştım. Hatta kayıtlı ilk derecem 2003 yılındadır, yani ilkokula başlamadan.”
YÜZMEK İÇİN HAYATA GELMİŞİM
Yüzmek sizin için ne anlam ifade ediyor?
Yüzme benim varoluş amacım. Yüzmek için hayata gelmişim. Hayatımın büyük bir kısmı suda geçti. Suyun içinde kendimi huzurlu ve dingin hissediyorum. Hasta olduğum günlerde bile havuza giderim. Sene içerisinde kısa bile olsa ara veririz, vücudumuz dinlensin ve hazırlansın diye. Hocam bu dönemde havuzdan uzak kalmamızı ister, suyu özlememiz için, o zamanlarda antrenman yapmadığım için kendimi suçlu hissediyorum.
Kırdığınız rekorlar size ne hissettiriyor, sorumluluk, motivasyon?
İnsanın fiziksel sınırlarını zorladığını hissetmesi tarifi zor bir duygu, bu da yarış dışında antrenmanlarımı keyifli hale getiriyor. Ayrıca ülkemizde yüzme başta olmak üzere amatör sporlara dikkat çekebildiğim için memnunum. Çünkü genç yüzücüler bu rekorlardan ilham aldıklarını, daha iyisini yapmak için çabaladıklarını söylüyorlar, bu gurur verici benim için. Ben de ilk rekorumda 23 yıldır kırılmayan bir rekoru kırmıştım ve bu bana çok özel ve önemli hissettirmişti. Umarım bir daha hiçbir rekor için 23 yıl beklemeyiz.
İZMİR İÇİN YÜZDÜM
Yeni başarınızı İzmir’e ithaf ettiniz…
İzmir benim memleketim, İzmir’de bir deprem yaşanırken çok uzakta olmak benim için çok zordu. Yapabileceğim tek şeyi yaptım, İzmir için yüzdüm, bunu bir Avrupa Rekoru ile de taçlandırmak benim için çok özeldi. Şehrim için sadece bu kadarını yapabildiğim için biraz mahzunum.
Yüzmek sizde psikolojik olarak neler iyi geliyor?
Hayat insanı çoğu zaman zorluyor. Baş etmek zorunda olduğunuz dertlerle karşılaştırıyor. Yaşamla mücadele etmek için güçlü olmanız gerekiyor, ben yaşamla mücadele edecek gücü yüzme sayesinde kazanıyorum. Suyun içinde kendimi güçlü ve huzurlu hissediyorum, o zamanda dışarıdaki sorunlar bana çok ufakmış gibi geliyor.
İnsanın fiziksel sınırlarını zorladığını hissetmesi tarifi zor bir duygu, bu da yarış dışında antrenmanlarımı keyifli hale getiriyor.
HEDEFİM SPOR KÜLTÜRÜNE KATKIDA BULUNMAK
Hedefiniz nedir hem yaşamınıza hem de mesleğinize dair?
Hayatı tat alarak yaşamaya çalışıyorum. Bu nedenle günlük kaygılarım dışında büyük kaygılarım yok. Kendimle yarıştığım için mesleki anlamda da bir kaygı taşımıyorum. Bilim, sanat ve spor bir ülkenin kalkınmasında doğrudan etkilidir. Spor için yapılan yatırımlar henüz yeterli değil fakat yüzümüzü güldürüyor. Birçok spor dalında çok güzel başarılar elde ediyoruz. Benim hedefim, öncelikle spor kültürüne katkıda bulunmak. Bu hedefi gerçekleştirmek içinse, şampiyonluklara ve rekorlara ihtiyacım var. Milletime hak ettikleri başarıları kazandırmak için var gücümle çalışacağım. Şunu eklemek isterim ki, yüzme gibi amatör branşlara, medyanın gösterdiği ilgi çok önemli. Hem branşın tanınması açısından hem yola yeni çıkmış sporcular ve aileleri açısından. Basının bu konuda yayınladıkları ve bu yayınların kalitesi ülkenin başka bir ucundaki başka bir sporcu kardeşimize ve ailesine feyz olabiliyor, farkında olmadan başka birinin hayatına dokunuyorsunuz. Ben, spor, sporcu, teknik adam ve spor basınını bir bütün olarak görüyorum. Bu doğrultuda bana yönlendirilen tüm soruları amaca hizmet için cevaplamaya çalışıyorum.
SPORLA İLGİLENMEK VATANDAŞ OLMANIN ŞARTLARI ARASINDA
Sporcu veya yüzücü olmak isteyenlere neler söylemek istersiniz?
Yüzme ya da başka bir branşta mutlaka spor ile ilgilensinler. Spor ile sportif manada ya da spor sever olarak ilgileniyor olmak bana göre vatandaş olmanın şartlarından. Ayrıca spor kişinin sağlığına da doğrudan etkili olduğundan, fiziksel ve mental manada sağlıklı bireyler olabilmek için spor hayatımızda olmalı. Yüzme sporunu seçecek çocuklar, öncelikle böylesine emek gerektiren bir spor için hazırlar mı? Suyu ne kadar seviyorlar? Yüzmeyi yaşam amacı haline getirebilirler mi? Bu soruları sormalılar. Ve yüzme sporuna karar verdikten sonra çalışmayı seçtikleri antrenörleri ile iyi bir ilişki kursunlar. Ailelerini yapmak istedikleri konusunda yönlendirsinler. Yüzme antrenman, beslenme ve dinlenme olarak günün 24 saatini kapsıyor, buna hazır olmalılar.