Yükseköğretimde alternatif bir yol: 42 Türkiye ile Küresel IT krizine çözüm

Küresel IT krizi, modern dünyanın karşı karşıya olduğu büyük bir sorun. Teknolojik tekelleşmeyi kırmak için eğitim programlarının güçlendirilmesi, yazılım geliştirme süreçlerinin iyileştirilmesi ve sektörün iş gücü ihtiyacını karşılamak için yenilikçi çözümler üretilmesi gerekiyor. 42 Türkiye bu amaca hizmet eden bir eğitim kurumu.

LEYLA GÖK / cumartesi@aksam.com.tr

Dünya çapında belirli teknolojik hizmetlerin tekelleşmesiyle ciddi kırılganlıklara yol açıyor. Tek bir işletim sistemi, arama motoru veya sosyal medya platformunun çökmesi, küresel düzeyde kesintilere ve kritik altyapıların çökmesine neden olabiliyor. Bu kriz, sadece yazılım sektörü için değil, aynı zamanda bu sektörün hizmet verdiği tüm endüstriler için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu nedenle, teknolojik bağımsızlık ve çeşitlilik, küresel dayanıklılığın artırılması açısından kritik bir öneme sahip. Eğitim programlarının güçlendirilmesi, yazılım geliştirme süreçlerinin iyileştirilmesi ve sektörün iş gücü ihtiyacını karşılamak için yenilikçi çözümler üretilmesi gerekiyor. 42 Türkiye, bu çözümlere mükemmel bir örnek ve Türkiye'nin yazılım geliştirme alanındaki potansiyelini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor.

42 TÜRKİYE İLE TEKNOLOJİK BAĞIMSIZLIK VE EĞİTİMDE YENİLİK

Türkiye'de yükseköğrenim gençlerin geleceklerini şekillendirmede önemli bir rol oynuyor. Ancak üniversiteye giriş sınavları ve yükseköğretim sisteminin getirdiği zorluklar birçok genci hayal kırıklığına uğratabiliyor. Standart sınav sistemleri gençlerin yeteneklerini ve potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koymalarına engel olabiliyor. Bu noktada 42 Türkiye devreye giriyor ve teknoloji eğitiminin nasıl sunulabileceği konusunda önemli bir değişimi temsil ediyor. Geleneksel akademik yapılardan uzaklaşarak daha esnek, erişilebilir ve iş birliğine dayalı bir öğrenme deneyimi sunuyor.

İstanbul ve Kocaeli'deki 42 Türkiye kampüslerine girdiğinizde heyecanlı ve gözleri parıldayan gençlerle karşılaşıyorsunuz. Genellikle yazılımcı denildiğinde bilgisayar ekranına kilitlenmiş ve sosyal becerileri sınırlı bireyler akla gelir. Ancak 42 Türkiye bu klişeyi tamamen yıkıyor. Apple Store'u andıran kampüslerinde yazılım geliştirme sürecini kolektif bir öğrenme deneyimiyle birleştiren dinamik ve sürekli gelişen bir çalışma programı sunuyor.

Yazılımcıları sosyal ve teknik olarak donanımlı bireyler haline getiren 42 Türkiye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde Bilişim Vadisi'nin yürütücülüğünde 2021 yılında kuruldu. Kamu, özel sektör ve STK'lardan oluşan geniş bir paydaş ağına sahip bu yenilikçi yazılım okulu, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla hareket ediyor.

ÖĞRENMEYİ ÖĞRETİYORUZ

Bilişim Vadisi Genel Müdürü Erkam Tüzgen, "Öğrettiğimiz bir şey varsa o da öğrenmeyi öğretmek" diyor. Çünkü bu okullarda öğretmen yok. Ve öğretmen olmadığı için de sorunları çözmek öğrencilere düşüyor. Tüzgen, 42 Türkiye'de öğrenci-öğretmen ilişkisi yerine öğrencilerin birbirlerinden öğrenmesini sağlayan akran öğrenme yöntemi uygulandığını belirtiyor ve bu modelin öğrencilere proje tabanlı iş birliği yaparak bilgi ve becerilerini geliştirme fırsatı sunduğunu vurguluyor. Eve, burada önemli olan diploma değil yetkinlik. Öğrenciler, sorgulayan, iletişim becerileri güçlü ve takım çalışmasına yatkın bireyler olarak yetişiyorlar.

Paris merkezli 42 Network'ün bir parçası olan 42 Okulları, 31 ülkede 54 kampüste faaliyet gösteriyor. Bu global ağ sayesinde 42 Türkiye'deki öğrenciler, birçok farklı şehirdeki kampüslerde aynı müfredatı takip edebiliyor. Öğrenciler, oyunlaştırılmış bir müfredatla eğitim görüyor. Kendinizi modüller arasında level atlarken bulabilirsiniz. En güzeli, nihayetinde bölüm sonu canavarının olmaması. Aksine global bir eğitim deneyimi ile uluslararası iş piyasasında rekabet edebilecek yetkinlikler kazandırıyor.

Öğrenciler, 7/24 açık olan kampüslerde diledikleri zaman projeleri üzerinde çalışabiliyorlar. Eğitim modeli, öğrencilerin kendi hızlarında ilerlemelerine ve ilgi alanlarına göre uzmanlaşmalarına olanak tanıyor. Programlama dilleri ve beceri setlerine yönelik uygulamalı öğrenme yöntemleri sayesinde öğrenciler iş hayatına hızlı bir şekilde uyum sağlayabiliyor. Tüm bu imkânlar 42 Türkiye'de eğitim tamamen ücretsiz.

YENİLİKÇİ EĞİTİM MODELİ

42 Türkiye'ye başvuru yapmak için tek kriter 18 yaşını doldurmuş olmak. Başvuru süreci, online bir mantık testi ve ardından 28 günlük yoğun bir havuz eğitiminden oluşuyor. Bu süreçte öğrenciler bireysel projeler, grup çalışmaları ve ara sınavlarla değerlendiriliyor. Başarılı olan öğrenciler, kendi hızlarında ilerleyebilecekleri ana eğitim sürecine başlıyorlar.

Kurum, sadece yazılım eğitimi vermekle kalmayıp aynı zamanda girişimcilik eğitimleri ve mentörlük programları da sunuyor. Bu sayede öğrenciler, kendi iş fikirlerini hayata geçirme fırsatı buluyorlar. Eğitim süresince kazandıkları dayanıklılık, problem çözme ve takım çalışması becerileri, onları iş dünyasında aranan profesyoneller haline getiriyor. Bilişim Vadisi networkü ve büyük şirketlerle yapılan iş birlikleri, öğrencilerin mezun olmadan önce bile iş dünyasında deneyim kazanmalarını mümkün kılıyor.

42 Türkiye, yenilikçi eğitim modeli ve global ağının sunduğu avantajlarla Türkiye'nin yazılım geliştirme alanındaki potansiyelini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor. Bu okul, gençlerin sadece ulusal değil, uluslararası teknoloji sektöründe de rekabet edebilecek yetkinliklere sahip olmalarını sağlıyor

Teknolojik tekelleşmenin getirdiği kriz ortamında, bağımsız ve çeşitli teknolojik ekosistemler oluşturmak, küresel düzeyde dayanıklılığı artırmak için büyük öneme sahip. 42 Türkiye, bu hedef doğrultusunda yenilikçi eğitim modeliyle sektördeki yetenek açığını kapatmaya ve gençlere yazılım alanında güçlü bir altyapı sağlamaya yönelik önemli bir adım atıyor. Milli Teknoloji Hamlesi'nin uygulanabilirliğini gösteren bu örnek, Türkiye'nin yazılım sektöründe bağımsız ve güçlü bir konum edinmesine katkıda bulunuyor. Teknoloji dünyasında yerinizi almak ve geleceğinizi kodlamak için, 42 Türkiye'de sunulan fırsatları değerlendirmenin tam zamanı.