Youtuber Emirhan Özhan: İnsanlar şiddet değil iyilik görsünler!

İki yıl önce başlattığı iyilik hareketi ile ihtiyaç sahiplerinin hayatına dokunan ve bunu sosyal medyadan paylaşıp herkese örnek olmayı isteyen Emirhan Özhan, ''Ekmeğini yalnız yiyen, yükünü yalnız taşır demişler... Unuttuğumuz vicdan ve merhameti, paylaşmayı insanlara hatırlatmak istiyoruz. Özellikle de gençler sosyal medyaya girdiklerinde şiddet, öfke değil; iyilik görsünler.'' şeklinde konuşuyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Sosyal medyada başlattığı iyilik hareketi ve sosyal deneylerle tanınan Youtuber Emirhan Özhan, iki yıl önce çıktığı bu yolda birçok kişinin hayatına dokunmaya devam ediyor. Müzikle de uğraşan ve yakın zamanda söz ve bestesi kendisine ait olan Derman adlı bir single çıkaracak olan 28 yaşındaki genç Youtuber, insanları gülümsetmek amacıyla çıktığı bu yolu Akşam Cumartesi'ye anlattı.

UNUTTUĞUMUZ VİCDANI HATIRLATMAK AMACIMIZ

"Çocukken sokaklarda oyunlar oynar paylaşmayı, kardeşliği, merhameti, yardımlaşmayı öğrenirdik. Kötülüğü bilmez, kötülük yapanı oyuna almazdık. Değişen dünya düzeniyle çocuklar eve kapandı ve tamamen dijital ortamda büyümeye başladı. İnsanlar geçim telaşından sadece kendi derdini düşünür oldu. Güzel duyguları kaybetmeye başladık. İki yıl önce 'İnsanlara iyiliği ve başkasını mutlu ederek en büyük mutluluğu yaşayacağımızı hatırlatmak, biz tokuz ama ya diğeri? sorusunu sordurmak, 'paranın değeri bir açı doyurmakla artar'ı benimsetmek amacıyla bu yola çıktık. Bir hayalim vardı, gerçek oldu." diyen Özhan, bu akımda İbrahim Yılmaz ile birlikte yol alıyor. Birlikte güçlerini birleştirdiklerini ve bu sayede daha büyük kitlelere ulaşarak daha fazla kişiye yardım götürebildiklerini aktaran Özhan, "Biz sahip olduğumuz maddi şeylerle değil, sokağa çıkarak, duyulmayanın sesi olarak buradayız. Ekmeğini yalnız yiyen, yükünü yalnız taşır demişler. Birinin derdini görmezden gelmemeyi, paylaşmayı, unuttuğumuz vicdan ve merhameti insanlara hatırlatmak istiyoruz. İnsanlar; özellikle çocuklar ve gençler sosyal medyaya girdiklerinde şiddet, öfke, kin değil; iyilik görsünler, hakkıyla para kazanmak için çalışan, cebinde on lira varsa beş lirasını paylaşan insanları izlesinler istiyoruz." şeklinde konuşuyor.

YÜZÜNDEKİ MASUMİYETE GÖRE SEÇİYORUZ

İyilik akımı kapsamında neler yaptıklarını anlatan Özhan sözlerine şöyle devam ediyor: "Belirlediğimiz mahallelere gidip bakkallardaki veresiye defterlerini kapatıyoruz. Seyyar satıcı kardeşlerimizden, abi ve ablalarımızdan tüm ürünlerini satın alıp, ürünleri halka ücretsiz olarak dağıtıyoruz, onları evlerine erken gönderiyoruz. Bazen satın aldıklarımızı satıcıya geri hediye ediyoruz. Hem onlar günlük kazancının fazlasını kısa sürede alıyor hem de ailesine vakit ayırabiliyor. Bu iyilik hareketinden yoldan geçen vatandaşlar da yararlanıyor. Kısacası herkes günün sonunda evine mutlu dönüyor. Biz yalnızca göstermek istediğimiz kadarını paylaşıyoruz sosyal medyada. Bunlar haricinde düzenli yardım yaptığımız onlarca aile ve öğrenci bulunuyor."

Yardım edecekleri kişileri ise bazen kendileri seçiyor bazen de muhtarlık izni ile tespit ediyorlar. Genellikle yüzlerindeki masumiyete göre insanları belirlediklerini ve bu zamana kadar hiç yanılmadıkları dile getiren Özhan, "Çünkü biz sokağa çıkıyoruz, aralarına karışıyoruz, binlerce kişinin derdini dinliyoruz, sohbet ediyoruz dolayısıyla alış-veriş yapacağımız kişileri gördüğümüzde aldığımız hissiyat bize güvence sağlıyor. Videolarımızda çoğu zaman esnaftan 'Param yok' diyerek bir şey rica ediyoruz, neredeyse hiçbiri bizi geri çevirmiyor. İyilik iyilikle karşılık buluyor." diyor ve ekliyor: "Sadece İstanbul değil, farklı illerimizde ve yurt dışında çektiğimiz iyilik akımı ve sosyal deney videolarımız da bulunuyor. Deprem ve yangın afetlerinde gereken yardımı da ekibimiz ile gerçekleştirdik. Yazın yaşanan yangın afetinde ordaydık, geçtiğimiz senelerde meydana gelen deprem felaketlerinde insanlara ve orada zarar gören hayvanlara gereken tıbbi, maddi ve manevi her türlü yardımı yapmaya çalıştık."

BİZ GÖSTEREREK YAPIYORUZ SİZ GÖSTERMEDEN YAPIN DİYE!

Yaptıkları bu iyilik hareketleri ve sosyal deneyleri sosyal medya hesaplarından paylaşıyorlar. Kimi zaman bu paylaşımlardan dolayı eleştirildikleri de olmuş. Bu olumsuz yorumlara şöyle cevap veriyor Özhan, "En doğal tepkileri ve en saf duyguları yani gerçeği sizlere sunmak bizim en büyük amacımız. Kişilerden izin almadan hiçbir şekilde paylaşım yapmıyoruz; hem hukuki hem de insanı açıdan bu mümkün değil. Biz biliyoruz ki bizi izleyip örnek alan, onlarca yardım yapan, yapamıyorsa bile başkalarının yapmasına vesile olan binlerce kişi var. Bizim videolarımızda kötü niyetli, insanlara zarar verecek hiçbir şey olmamasına rağmen; gençlere yalnızca lüks yaşam ve para algısı yapan influencer'lar kadar, şiddeti, kavgayı yücelten kişiler, filmler kadar alkışlanmadık, özenilmedik. Bize karşı çıkan insanlar keşke bir kez olsun gizli yardım yapsa, keşke kadına, çocuğa, hayvana zarar veren insanları bu kadar yuhalasalar. Biz göstererek yapıyoruz, siz göstermeden yapın diye."

ÜLKE OLARAK DAHA MERHAMETLİYİZ

Yurt dışında da videolar çeken Özhan, Türkiye'de merhamet duygusunun daha yüksek olduğunu şu sözlerle aktarıyor: "Daha önce Avrupa'nın bazı ülkelerinde videolar çektik. Farklı kültürle büyüyen insanları karşılaştırma imkânı bulduk ve Türkiye'de merhamet duygusunun çok yüksek olduğunu, ekmeğini bölüşen, empati kurabilen, çaresiz insanı geri çevirmeyen güzel kalpli insanların daha fazla olduğunu görmüş ve sizlere göstermiş olduk."

Bu zamana binlerce kişinin hayatına dokunan Özhan ve yol arkadaşı Yılmaz her insanın farklı bir hikayesi olduğunu ve hepsinin kendilerini etkilediklerini belirtiyor. Bu yolda hiçbir zaman 'tamam' demeyeceklerini vurgulayan Özhan, "Hayatına dokunamadığımız her insan için her zaman eksiğiz. Bu yüzden hep daha fazlası, daha ilerisi olacak. Şu an milyonlarca insanın sevgisini ve saygısını kazanabilmek bizi daha da fazlasını yapmaya iten en önemli sebeplerden biri." diyor.