MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Öze dönüş ve sadeleşme ile gelen dönüşüm cilt bakımını da radarına aldı. Yeniçağın güzellik akımı, skinimalizm... "Cildinizi olduğu gibi kabul edin!" felsefesine dayanan bu akımı Mavili Kapı kurucu ortağı Senem Öçal Demirtaş ile konuştuk. Yüzde yüz doğal, analizli ve yenilenebilir gerçek gıdalarla formüle edilen ürünler üreten Mavili Kapı, kurulduğu 2018 yılından beri skinimalizm düşüncesi ile hareket eden bir kadın girişimci markası.
Skinimalizm, nedir? Ne zaman girdi hayatımıza bu kavram?
Skinimalizm; Pinterest'in trend raporları arasında "yeni çağın güzellik akımı" olarak tanımlanıyor. Kusursuz sadeliği arayan Alman mimar Mies van der Rohe sayesinde minimalizmin sloganı haline gelen "Less is more/Az çoktur" sözünü temel alıyor. Bunu, daha az satın almak, daha az giymek ve daha az kullanmak olarak da özetleyebiliriz. Skinimalizm, cildimizi sevmek ve makyaj katmanlarının arkasına saklanmak yerine cildin doğal güzelliğini odak noktası yapma anlayışına dayanıyor. Bir dönem sosyal medyada sıkça paylaşılan, cilt kusurlarını örten adeta maske etkisi yaratan makyaj videolarının aksine cildi olağan haliyle kabullenen, parlak ve sağlıklı görünmesini sağlayan birtakım "temel" bakım rutinlerini içeriyor. Sadeliğe, faydalı içeriklere, alışkanlıklara ve nicelikten çok kaliteye odaklanıyor. Esasen Skinimalizm'i, cildin ışıldamasını sağlayan ve bunu yaparken de minimal yaklaşımı benimseyen bir cilt bakım felsefesi olarak da tanımlayabiliriz. Özellikle pandemi süreci ile hızlanan doğal içeriklere eğilim, süreç devam ettikçe sadece içeriğin değil görünümün de doğal olmasının daha güzel olduğu algısını besledi.
Bu sadeleşmeye dönüşteki etken nedir sizce?
Eninde sonunda varacağımız nokta bu olmalıydı. Kişisel sağlık endişesi, konvansiyonel ürünlerin üretimi sırasında insanlık olarak bıraktığımız karbon ayak izinin verdiği rahatsızlık ve gün geçtikçe detayları ile öğrendiğimiz bazı içeriklerin insanın mizacına, hormonal sitemine ve dolayısı ile tüm bedenine ve yaşantısına verdiği muhtemel zararlar. Hepsi bir araya gelince elbette başka yollar arayacaktık. İlk olarak gıdada devamında kozmetik ve kişisel bakımda içerik okur olduk. Ve ne güzel ki artık içeriğin doğal olmasının yanında başka beklentilerimiz ve başka sorularımız da oluştu. "Bu ürün benim için gerçekten gerekli mi?", "Farklı fonksiyonları olan birden çok ürün alacağıma çok fonksiyonu olan tek ürün daha iyi olmaz mı?", "Dışardan maruz kaldığım reklam bombardımanına göre mi yoksa kendi hissettiklerime göre mi ürün seçmeliyim?" gibi birçok soru girdi hayatımıza...
SKİNİMALİZM MAKYAJA KARŞI DEĞİL
Bu bağlamda günlük rutin cilt bakımı nasıl olmalı?
Öncelikle cilt bakımı beslenme ile olur. Su içmek çok önemli. Probiyotik gıdaları günlük beslenme rejimimize rutin olarak dâhil etmeliyiz. İyi hissetmek ve iyi yaşamak da en temel cilt bakım rutinlerinden. Sonrasında ise güzel ve doğru bir cilt temizliği, doğru ve güzel bir nemlendirme ve cilt tipine göre ihtiyaç duyulan cilt besinlerini kullanmak gerekir.
Peki insanlar bu akıma ne kadar ayak uyduruyor?
Çabalıyorlar. Zor bir dönüşüm. Yılların verdiği algılarımız ve alışkanlıklarımız var. Bunları kırmak çok zor.
Genel olarak bir öze dönüş, sadeleşme var. İklim krizi diyoruz, temiz bir dünya diyoruz... Skinimalizm de buna mı hizmet ediyor acaba?
Elbette. Ancak burada ayırıcı nokta şu: Skinimalizm'de kullanılan içeriğin çevreye ve insana zarar vermiyor olması gerekliliği dışında iki önemli konu var. Önce kendinizi ve güzellik algınızı, sonrasında da kozmetik dolabınızda kaç farklı şişe olduğunu sorgulamalısınız.
Makyaj rutinini nasıl etkiledi bu akım? Skinimalizm makyaja karşı mı?
Karşı değil elbette. Ancak makyajın neye hizmet ettiği sorusuna verdiği cevap farklı belki de.
Kusur kapatmaya yönelik makyaja karşı, çünkü skinimalizm ciltte kusur görmez.
Ancak bir rahatsızlık semptomu cilde yansımış olabilir ve bu da ancak vücut sisteminin bütüncül olarak değerlendirilmesi ve semptoma değil sorunun kaynağına yönelik müdahalelerle çözüm aranması anlamına gelir.
BİLMEKLE BAŞLAYAN SÜREÇ İYİ HİSSETTİYOR
Doğal ürünlerle hazırlanan makyaj ürünleri, cilt temizleyiciler epey revaçta. Bu ürün içeriklerine nasıl güvenebiliriz?
İçerik okumayı alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Kozmetik ürünlerde içerikler uluslararası literatür ismine göre yazılır ve bu isimler genelde Latince'dir. Bu anlamda uygulamalar var. İçeriği okutuyorsunuz ve neyin ne olduğunu söylüyor bize. Yine aynı şekilde siteler var, içeriği yazıyorsunuz ve tek tek o hammaddenin toksisite raporunu çıkartıyor. Eğer bir marka ürünlerine güveniyorsa zaten içeriğindeki her şeyi açık ve anlaşılır bir dille sitesine yazar.
Siz de doğal içerikli ürünler hazırlıyorsunuz. Bize biraz Mavili Kapı'dan bahseder misiniz?
Artık bir ürünün değeri, onu kullanana hissettirdiklerini kapsayan bütün bir deneyimle ölçülüyor. Özellikle cilt ürünleri için bu çok geçerli. Bilmekle başlayan deneyim sürecimiz, iyi hissetmekle devam ediyor. Yaşamanızı istediğimiz deneyim bu. Biz de benzeri deneyimler yaşıyoruz. "En iyi hammaddeyi seçiyoruz. Formüle ederken, içine ticari kaygı ile hiç bir şüpheli içerik koymamanın tatmini paha biçilmez. Biliyoruz ki ameller niyetlere göredir. Niyetimizden emin olunca amelimizi çok seviyoruz."
Kombucha içeceğine ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bunun güzellikle ilgisi nedir?
Doğrudan ilgisi var. Kombucha, bilinen en yoğun doğal probiyotik kaynağı. Ayrıca tropikal olarak cilt yüzeyinde kullanılan Kombucha da cildin kollajen üretimini destekler.