LEYLA ÖZTÜRK / cumartesi@aksam.com.tr
Çalışan kadınların doğum yaptıktan sonra yaşadıkları, bebekle kurdukları bağ ve iletişim, annelikle birlikte içine girdikleri psikoloji bebeğin gelişimini doğrudan etkiler.
Anneliğe alışma sürecini tamamladığında ve bebeğin ihtiyaçlarını anlayarak çare olmaya başladığında işe dönme konusu da gündeme gelir. Ancak genellikle 'ya benim gibi bakamaz, benim gibi ağlama tınısından bile neye ihtiyacı olduğunu anlayamazlarsa' diye endişe duymaya başlar. Bu yüzden bebek doğduktan sonra ondan ayrılmak istememek ve tereddüt etmek oldukça normaldir.
Diğer yandan tek gündemi bebek bakımı olan anne aylar sonra evde olan düzenden çıkarak yetişkin çevreye geri dönmek istediğini ve işini çok özlediğini düşünür. Bu durumda bir karar alınırken hem annenin psikolojik durumu hem de mali açıdan ailenin ihtiyaçları göz önüne alınmalıdır. Karar verme süreci, avantajları ve dezavantajları detaylı değerlendirmek oldukça önemlidir.
Bir yıldan uzun süredir hamilelik ve çocuk bakımı ile ilgilendiğiniz için işe dönmeyi düşündüğünüzde kaygı ve yetersizlik hissetmeniz oldukça normaldir. İşe döndüğünüz için suçluluk duyabilirsiniz. Ancak evde oturan bir anne olmanız iyi anne olduğunuz veya çalışan bir anne olmanız kötü bir anne olduğunuz anlamına gelmez. Aksine bebeğiniz sizi mutlu ve huzurlu bir şekilde görmek ister. Aynı zamanda onun geleceği için çalışmanızın getireceği avantajlar karar aşamasında düşünülmelidir.
Çalışma hayatına dönen anneler, çocukları ile yeteri kadar zaman geçiremediklerini düşünerek bu duygusal boşluğu çocuklarının her istediklerini yaparak doldurmaya çalışabilir. Ancak bu tavizler çocukların doyumsuz bireyler olmasına yol açar. Genellikle insanlar kadınların ilk görevlerinin çocuk bakmak olduklarını düşünürler. Haklı oldukları taraflar olmakla beraber, babanın bebek bakımı konusunda anne ile sorumlulukları paylaşması çocuğun psikolojik olarak daha adil ve sorumluluk sahibi bir bireye dönüşmesine katkı sağlar.