Yaşama sevinci ver yer: Karadeniz Ereğlisi

Türkiye'de yaşama sevinci veren yerlerden biri de Karadeniz Ereğlisi.

HALUK KESİM / cumartesi@aksam.com.tr

Türkiye'nin her yerinde yazı yaz gibi, kışı kış gibi yaşayacağınız şehirler, bölgeler vardır. Ama baharı bahar gibi yaşayacağınız, bazen hüzünlenip uzaklara dalıp gideceğiniz, bazen âşık olduğunuzda midenizde kelebekler uçuşmasını sağlayan mutluluk hissini duyabileceğiniz baharın kokusunu burnunuza çektiğinizde size yaşama sevinci veren yerler sayılıdır. İşte Karadeniz Ereğli o yerlerden biri.

Çocukluğum Ereğli'de geçtiği için her gittiğimde ben de güzel anılar tekrar gülümsememi sağlar. Sonbaharda okula giderken çınar ağaçlarının dökülen yapraklarına bastığımızda çıkan sesler kışın geldiğini haber verirdi. Arada esen rüzgâr eğer ince giyindiysek hafif bir üşüme hissi yaratır ama balık mevsimi geldi diye sevinirdik. Çünkü Ereğli limanından memlekette yiyebileceğiniz en güzel hamsiyi alabilirdiniz.

Hele anneniz küçük hamsilerin kılçıklarını çıkartıp üzerine çırpılmış yumurta döküp kızartıyorsa o üşümeden eser kalmıyordu. Bazen mezgit, hele yumurtası varsa mısır ununa bulanmış koca bir tabak önünüze konulduğunda içiniz serin sonbahar havasında sıcacık olur. Şu sıralar Ereğli limanında sıra sıra balıkçılarda bu lezzetleri bulabilirsiniz. Ama limanda balıkçılara gitmeden önce sabah kahvaltısı için önce Bozhane hamamının orada tarihi Simit fırınına gidip sıcak sıcak Ereğli simidi alıp Çınaraltında çayınızı yudumlayıp simidinizi yiyebilirsiniz.

Benim size asıl anlatmak istediğim Ereğli'nin meşhur kıymalı pidesi. Ereğli'nin içine girdikten sonra Dörtyol ağzından çarşıya giderken Meydanbaşı'nı geçince Göztepe'ye varmadan sol tarafta eski bir dükkân gözünüze çarpacaktır. Ereğli'de herkes buraya Kuru der. Kapısı her zaman açık, içeriye girer girmez fırının sıcaklığı yüzünüze vuran Ereğli'nin en meşhur pidecisidir burası.

İçeriye birkaç basamak indikten sonra mütevazı plastik örtüler serili masanıza oturduğunuzda hemen siparişi vermek lâzım. Çünkü içeride pişen pidelerin kokusu açlığınıza açlık katacaktır. Çocukluğumda babamın mobilya dükkânına sipariş verirdik. O zamanlar önce beyaz kâğıda, sonra gazete kâğıdına sarılı gelirdi. Dilimleme bile yapılmazdı çünkü ısırarak bol tereyağlı pideyi çıtır çıtır yemek daha keyifli olurdu.

Ereğli pidesi aslında kapalıdır, hamuru inceciktir. Sipariş verilir verilmez hemen hazırlanmaya başlar. Önce fırına verilir, kızardıktan sonra bıçakla açılıp içine çırpılmış yumurta eklenerek ve elbette tereyağı sürülüp servis edilir. Ereğli pidesinin her bir dilimini ağzınıza attığınızda o muhteşem lezzetin kaybolmaması için ikinci dilimi bu sefer daha büyük bir iştahla yemek isteyeceksiniz. Hele yanında her bir dilim sonrası içeceğiniz yayık ayranı varsa işte o an gözünüzden bu harika lezzet yüzünden birkaç damla yaş dökülebilir. Bütün bu anlattığım güzel duyguları yaşamak, yiyebileceğiniz en güzel çilek, balık, simit ve pide için yolunuzun bir gün Ereğli'ye düşmesini isterim.