Yapay zekâ ön yargılardan arınabilir mi?

Hayatımızı kolaylaştıran yanları kadar can sıkıcı etkileri de söz konusu yapay zekânın. Son yıllarda, eğitim ve işe alım süreçlerinde kullanılan yapay zekâ sistemlerinin potansiyel ön yargıları ve adil olmayan kararlar verme riskleri endişe yaratıyor.

LEYLA GÖK / cumartesi@aksam.com.tr

Bu yıl tüm dünyada çokça konuşulan ve tartışılan konuların başında yapay zekâ teknolojileri geliyor. 1-7 Mayıs tarihlerinde kutlanan Bilişim Haftası da teknolojinin son gelişmelerini ve gelecekteki potansiyelini tartışmak için önemli bir platform sağlıyor. Yapay zekâ giderek daha fazla alanda kullanılıyor ve yaşamımızın birçok yönünü etkiliyor. Ancak, bu teknolojinin gelişimiyle birlikte, etik ve ahlaki sorumluluklarımız olduğunu da unutmamalıyız.

Yapay zekâ, bilgisayar sistemlerinin insan benzeri yetenekler geliştirmesi ve karmaşık problemleri çözmesini sağlayan bir teknoloji. Özellikle veri analizi, tahmin, otomatik öğrenme ve karar alma gibi alanlarda yapay zekâ kullanımı ile büyük başarılar elde edildi. Gelecekte, iş süreçlerinden sağlık hizmetlerine, ulaşımdan güvenliğe kadar birçok alanda yapay zekânın rolü daha da artacak.

Hayatımızı kolaylaştıran yanları kadar can sıkıcı etkileri de sözkonusu yapay zekânın. Son yıllarda, eğitim ve işe alım süreçlerinde kullanılan yapay zekâ sistemlerinin potansiyel ön yargıları ve adil olmayan kararlar verme riskleri endişe yaratıyor. Örneğin; bir teknoloji devi geliştirdiği yapay zekâ algoritmasını kullanarak işe alım yapmaya çalıştı. Ancak, algoritmanın eğitim verilerindeki cinsiyet ayrımcılığına dayalı ön yargıları öğrenmesiyle kadın başvuru sahiplerini eleyen bir sistem haline geldiği tespit edildi. Bu durum işe alım sürecindeki adil olmayan uygulamaları ve yapay zekâ sistemlerinin potansiyel risklerini de gözler önüne serdi.

YAPAY ZEKÂDA IRKÇILIK RİSKİ

ABD'de kullanılan bir suç riski tahmini algoritması yüksek suç riski olarak değerlendirilen kişiler arasında siyahî bireyleri yanlış pozitif olarak tanımladı. Ve bu durum, siyahî insanların beyazlara göre daha sık haksız yere tutuklanmasına ve cezalandırılmasına neden oldu. Bu örnekte, yapay zekâ tabanlı bir sistem ırk temelli ayrımcılığı körükledi ve insan haklarını ihlal etti. Yine bir eğitim algoritması, öğrencilerin başarısını değerlendirmek için kullanıldı. Ancak, bu algoritma, belirli bir etnik kökene veya sosyo-ekonomik gruba mensup öğrencileri yanlışlıkla düşük başarıyla etiketleyerek eğitim fırsatlarını kısıtladı. Benzer şekilde bir işe alım algoritması belirli bir cinsiyet, ırk veya yaş grubuna mensup adayları yanlışlıkla elemek veya terfi etmek için kullanıldı. Bu durumlar, eğitim ve işe alımda ayrımcılığı teşvik etti ve insan haklarına aykırıydı.

Peki, bu sorunlarla nasıl başa çıkabiliriz? İşte yapay zekânın daha ön yargısız hareket edebilmesi için atılması gereken adımlar:

Veri Seti Düzeltmeleri ve Denetimler: Yapay zekâ sistemleri için kullanılan eğitim veri setleri, ön yargı içermemesi için titizlikle incelenmeli ve düzeltilmelidir. Ön yargılı veya dengesiz veriler tespit edilerek düzeltilir.

Algoritma ve Model Denetimleri: Yapay zekâ algoritmaları ve modelleri, ön yargıları tespit etmek ve düzeltmek için düzenli olarak denetlenmelidir. Model sonuçları ayrıntılı bir şekilde incelenmeli ve gerektiğinde düzeltilmelidir.

Şeffaflık ve İzlenebilirlik: Yapay zekâ sistemlerinin karar alma süreçleri şeffaf ve izlenebilir olmalıdır. Bu, sistemlerin nasıl çalıştığını anlamak ve olası ön yargıları tespit etmek için önemlidir.

İnsan Denetimi ve İçgörü: Yapay zekâ sistemlerinin kararlarını değerlendirmek ve olası ön yargıları tanımlamak için insan denetimi ve içgörü önemlidir. İnsanlar, yapay zekâ sistemlerinin kararlarını anlamak ve yorumlamak için eğitilmelidir.

Bu önlemler yapay zekâ tabanlı işe alım sistemlerindeki ön yargıları azaltmaya ve adil bir işe alım süreci sağlamaya yardımcı olabilir. Ancak, bu önlemlerin yanı sıra sürekli izleme ve iyileştirme de gerekli. Yapay zekâ teknolojisi sürekli olarak gelişirken etik ve adil kullanımını sağlamak için de bu tür önlemlerin sürekli olarak güncellenmesi ve uygulanması oldukça önemli. Yapay zekâ teknolojisinin etik kullanımını teşvik etmek amacıyla, 2023'te Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen "Yapay Zekâ ve İnsan Hakları Deklarasyonu" büyük önem taşıyor. Bu deklarasyon yapay zekânın insan haklarına saygılı bir şekilde kullanılmasını ve etik ilkeler doğrultusunda hareket edilmesini teşvik ediyor. Yapay zekânın gücünü kullanırken etik ve adalet ilkelerini gözetmek hepimizin sorumluluğudur.