Yalnızlık beyinde, açlığa benzer etkiye neden oluyor

ABD Massachusetts Institute of Technology'de yapılan çalışmada, yalnızlığa maruz kalmanın, beyinde açlığa maruz kalmayla aynı bölgeyi uyardığına dair kanıtlar elde edildi. Araştırmacıların bu veriler üzerinde yaptığı değerlendirmeye göre sosyalleşme de yemek gibi bir ihtiyaç.

DR. SEVDA SARIKAYA / sevda.sarikaya@stargazete.com

Pandeminin ilk yılında araştırmacılar, zorunlu olarak sosyallikten uzaklaşmanın insan beynine etkileri ile ilgili bir bilimsel çalışma olmadığını fark etmişler. Daha doğrusu, kendi isteğiyle yalnızlığı tercih etmenin değil de, mecburen sosyalliğini kısıtlamak zorunda kalmanın, beyinde nasıl bir etki yaptığı ile ilgili bir çalışmanın bulunmadığı gözlenmiş. Pandemi nedeniyle en sosyal insanlar bile aylarca evinden dışarıya adım atamadı. En sevdiklerimizle görüşme imkânımız olamadı. Bu durum bazılarının daha fazla sosyal medyaya yönelmesine neden oldu.

ABD Massachusetts Institute of Technology'de yapılan çalışmada, yalnızlığa maruz kalmanın, beyinde açlığa maruz kalmayla aynı bölgeyi uyardığına dair kanıtlar elde edildi. Bugün size bu çalışmadan bahsedeceğim. Aralık 2020'de Nature Neuroscience dergisinde yayımlanan çalışmaya 40 sağlıklı katılımcı kabul edilmiş. Katılımcılar iki ayrı dönemden geçirilmişler. Birincisi sabah 7 ile akşam 9 arası 10 saatlik açlık, diğeri de yine aynı saatler arasında 10 saatlik tamamen yalnızlık. Aç kaldıkları süre içerisinde su serbest bırakılmış fakat herhangi bir yiyecek verilmemiş. Yalnız bırakıldıkları süre içerisinde ise oldukça sade döşenmiş bir odada telefon ve bilgisayarsız vakit geçirmişler. Roman harici kitaplar ve puzzle serbest bırakılmış. Normalde uzun süreli açlıkta beyin sapındaki dopamin salınım merkezi olan substantia nigra isimli bölgede aktivasyon gözlenir. Katılımcılara beyindeki aktivasyon bölgelerini gösteren özel bir görüntüleme yöntemi olan fonksiyonel MR ile değerlendirme yapılmış. Substantia nigranın aktivasyonunu değerlendirebilmek için aynı madde bağımlılığı çalışmalarında yapıldığı gibi görsel ipucu ile tetikleme yapılmış. Madde bağımlılarında hangi maddeye bağımlılık daha fazla ise onun görseline baktıklarında güçlü bir istek ve beynin ilişkili bölgesinde sinyal artışı gözlenir. Buradaki katılımcılara ise açlık sonrası en sevdikleri yiyeceklerin görselleri, sosyal kısıtlama sonrası ise sevdikleri bir sosyalleşme tarzı görseli kullanılmış. Yapılan değerlendirmelerin sonucunda açlık ve sosyal kısıtlamanın beyinde benzer etkilere neden olduğu gösterilmiş. Bunun üzerine araştırmacılar elde edilen sonuçları, beyinde benzer etkilere neden olmasından da anlaşıldığı gibi, sosyalleşmenin de yemek gibi bir ihtiyaç olduğunu destekler nitelikte olarak değerlendirmişler.

Tabi burada değerlendirilmesi gereken başka önemli bir nokta daha var. Sosyal medya artık hayatımızın bir parçası. Sosyal medya ile gerçekleştirilen sanal sosyalleşmenin, gerçek hayattaki sosyalleşmeyle farklarını ortaya koyan çalışmalar da dizayn edilmeli. Bu çalışmada sosyal medya etkisini dışlamak için, katılımcılara telefon, tablet ya da bilgisayar kullanma izni verilmemiş. Yalnızlığın insan sağlığına etkileri üzerine yapılmış ilk çalışma değil bu. Yapılan başka çalışmalarda, yalnızlığın erken ölüm olasılığını yaklaşık yüzde 26 artırdığı tespit edilmiş. Bu köşeden sıkça yazdığım gibi yalnızlık aynı zamanda zihinsel fonksiyonların daha hızlı gerilemesine neden olan, demans riskini artıran bir faktördür. Sevdiklerimizle geçirdiğimiz her hoşça vakit hem beynimize hem bedenimize hem de ruhumuza iyi gelir. Ramazanı da vesile kılarak en azından bu aralar sofralarımızı sevdiklerimizle şenlendirebiliriz. Sevdiklerinizle güzel bir hafta sonu diliyorum.