X-Men serisinin en kötüsü

Marvel sinematik evreninin yeni mahsulü Dark Phoenix, X-Men serisine ait filmlerin son halkası olarak seyircisiyle buluşuyor. Çizgi roman tutkunlarının merakla beklediği yapım, serinin pek çok filminin senaristliğini yapan Simon Kinberg'in ilk yönetmenlik deneyimi olurken, ne yazık ki yönetmenin hanesine kötü bir başlangıç filmi olarak yazılıyor…

BAŞAK BIÇAK / basakbicak@gmail.com

X-Men: Days of Future Past ve hemen ardından gelen X-Men: Apocalypse ile seriye yeni bir başlangıç yapan Bryan Singer, son filmde yönetmen koltuğunu daha önce birlikte çalıştığı senarist Simon Kinberg’e bırakıyor ve seriyi büyük bir felakete sürüklüyor. İlk yönetmenlik deneyiminde hayal kırıklığı yaratan bir X-Men filmiyle karşımıza çıkan Kinberg, oyuncu yönetimindeki başarısızlığı ve hikâye anlatımının yavanlığıyla seyircisine tatsız bir deneyim yaşatıyor. 

Game of Thrones ile ünlenen Sophie Turner’ın başrolünde yer aldığı ve X-Men ekibinden Jean Grey’in Dark Phoenix’e dönüşme öyküsünü anlatan film, Turner’ın alışık olduğumuz donuk oyunculuğuyla sıkıntılarını katlıyor. Senaryosu işleyiş itibariyle dramatizasyona açık olan film bu şansını kullanamıyor ve seyirciyi şok etmekten uzak olay akışıyla da inandırıcılığın zedelenmesine yol açıyor. Karakterlerin hiçbirine hakkıyla zaman ayrılmadığı gibi Phoenix’in dönüşümü, hâlihazırda klişe olan fikrin daha fazla gözümüze girmesine sebep oluyor. Aksiyon sahneleri filmin heyecan düzeyini arttırmaya bir parça da olsa yarıyor ancak öykünün bütününde güçlü bir arınma duygusu yaşatacak bir temel olmadığı için, klasik bir dünyayı kurtarma operasyonundan fazlasına dönüşemiyor Dark Phoenix…

İtiraf etmek gerekirse, çok eğlenceli bulduğum fakat çizgi roman uyarlaması olma haliyle yetersiz gördüğüm Apocalypse dahi, serinin bu son filmini izledikten sonra gözümüzde değer kazanan bir popcorn filmine dönüştü. Dark Phoenix bu haliyle, Hans Zimmer’in kulaklarımızın pasını silen notalarına rağmen beklentileri karşılamaktan uzak, izle-unut filmi demeyi bile zorlaştıran bir yapım. Yine de her zaman söylediğim gibi, tercih sizin…