Wenders ve Yakusho, İstanbul'a geliyor

Bu yıl 17-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek 43. İstanbul Festivali'nin onur konuğu dünya sinemasının usta ismi Wim Wenders. Festival kapsamında Wenders'in Japonya'nın Oscar adayı Mükemmel Günler de dahil üç filmi gösterilecek.

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen, İstanbul Film Festivali bu yıl 43. kez sinemaseverlerle buluşuyor. 17-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek Festivalin bu yılki en büyük müjdesi dünya sinemasının usta yönetmeni Wim Wenders ve çok konuşulan son filmi Mükemmel Günler'deki performansı ile alkış alan Koji Yakusho'nun konuk olarak İstanbul'a gelecek olması. Festivalde Wenders'in üç filmi gösterilecek: büyük ustanın Alman sanatçı Anselm Kiefer'in yaşamını ve sanat yolculuğunu mercek altına alan, Cannes'da prömiyerini yapan son filmi Anselm; 50. yılında restore edilen kopyasından gösterilecek Alice Kentlerde ve Koji Yakusho'nun başrolünde harikalar yarattığı, Japonya'nın Oscar adayı Perfect Days / Mükemmel Günler. Wenders, ayrıca bir festival sohbeti gerçekleştirerek izleyicilerle buluşacak.

Koji Yakusho'nun İstanbul'a gelişinin bir nedeni de Japonya ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. Yıldönümü oluşu. Yakuza filmlerinden romantik drama, aksiyondan komediye her türün yükünü rahatlıkla sırtlanan Koji Yakusho, Japonya'nın en tanınmış ve saygın erkek oyuncularından. Yakusho, filmografisinde öne çıkan 13 Suikastçı / 13 Assassins (Takashi Miike), Gökyüzünün Altında / Under the Open Sky (Miwa Nishikawa), Aşka Davet / Shall We Dansu? (Masayuki Suô) ve oyunculuğuyla Cannes'da En İyi Erkek Ödülü'nü kazandığı Mükemmel Günler / Perfect Days, festivalde izleyiciyle buluşuyor.

Wim Wenders ve Koji Yakusho'ya filmlerinin gösterimleri öncesinde festivalin Sinema Onur Ödülü takdim edilecek.

ÖDÜLLÜ FİLMLERE İLK GÖSTERİM

Türk ve dünya sinemasından nitelikli ve ödüllü filmleri, özel gösterimleri, yıldız oyuncuları ve usta yönetmenleri bir araya getiren İstanbul Film Festivali'nde 74. Berlin Film Festivali'nden ödül alan filmlerin Türkiye'deki ilk gösterimleri de gerçekleşecek. 74. Berlin Film Festivali'nde En İyi Yönetmen ödülüyle dönen Nelson Carlos De Los Santos Arias'ın Pepe filminin yanı sıra A Traveler's Needs, The Empire, My Favourite Cake, Suspended Time, Black Tea, Gloria! ve Seven Veils filmleri İstanbullu sinemaseverlerle buluşacak.

43. İstanbul Film Festivali programında, artık gelenekselleşen Dünya Festivalleri'nden Genç Ustalar'a, Mayınlı Bölge'den Antidepresan'a, Çiçek İstemez'den Neredesin Aşkım? ve Cinemania'ya 15 farklı bölümde filmler yer alıyor.

Sinemaseverler ve müzik tutkunlarını bir araya getiren Musikişinas bölümünde 5 film izleyici karşısına çıkacak. Sinemaseverler müzik tarihine damgasını vurmuş Ryuichi Sakamato'dan Talking Heads'e ikonik isimlerin konser filmleri ve dünyanın farklı bölgelerinden müziğe gönül verenlerin özgün hikâyelerini izleme şansı bulacak.

MACAR SİNEMASINDAN BİR SEÇKİ

Festival programına geçen yıl eklenen "Heyula" bölümü bu yıl da sinemanın yeni olanaklarını deneyen filmleri keşfe çıkartacak. Bu yılki seçkide aralarında Lisandro Alonso'dan Hong Sang-soo'ya Berlin Film Festivali'nden yepyeni filmlerin yanı sıra Carlos Reygadas'ın restore edilen kült filmi Cennette Savaş yer alıyor.

2024 Türk-Macar Kültür Yılı vesilesiyle tasarlanan Macar Rapsodileri bölümü, Macaristan sinemasının en saygın yönetmenlerini bir araya getiriyor. Bölüm kapsamında 1966'dan 2023'e, dramdan canlandırmaya, siyasiden komediye, genç ustadan auteur'lere 12 uzun 1 kısa metrajlı film gösterilecek.

İLK GÖSTERİMLER, FESTİVAL FİLMLERİ...

N Kolay Galaları'nda ünlü yıldızlardan usta yönetmenlere, sezonun merakla beklenen 9 filminin Türkiye'deki ilk gösterimleri gerçekleştirilecek. Prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapan, Jude Law'un Henry VIII ve Alicia Vikander'ın Katherine Parr rolünü üstlendikleri, Karim Aïnouz'un yönettiği Kraliçe'nin Oyunu bölümün öne çıkan filmlerinden.

Levan Akin'in büyük beğeni toplayan Ve Sonra Dans Ettik'in ardından yönettiği ve büyük bölümü İstanbul'da geçen yeni filmi Geçiş de festivalin merakla beklenen filmleri arasında. Berlin Film Festivali'nin Panorama bölümünün açılışını yapan filmin yönetmeni Levan Akin festivalin konuğu olarak İstanbul'a gelecek.

Oscar adaylığı bulunan yönetmen Ava DuVernay'ın, Isabel Wilkerson'ın çığır açan 2020 tarihli Toplumda Kast Sistemi: Bizi Bölen Yalanlar adlı yapıtının araştırma ve yazım sürecini beyazperdeye aktardığı Başlangıç filmi bölüm kapsamında seyirciyle buluşacak.

Maryam Keshavarz'ın yazıp yönettiği, Sundance'te hem İzleyici Ödülü hem de Senaryo Ödülü kazanarak büyük sansasyon yaratan The Persian Version, Genç ve Heyecanlı / Dazed and Confused ve ... Önce üçlemesiyle tanınan Richard Linklater'ın gizemli bir kiralık katili konu aldığı son derece sempatik, sıcak ve komik filmi, dünya prömiyerini Venedik Film Festivali'nde yarışma dışı yapan Hit Man ile Yeni Başlayanlar İçin İtalyanca ile kalbimizi çalan Danimarkalı yönetmen Lone Scherfig'in sinema sevgisini Şili'deki Atacama tuz çölünde bulduğu Film Anlatıcısı Kız da bölümdeki diğer filmler.

Türkiye'den yapımcı, yönetmen ve senaristleri uluslararası sinema profesyonelleriyle buluşturan ortak yapım, eğitim, networking platformu Köprüde Buluşmalar ise bu yıl 24-25-26 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek. Köprüde Buluşmalar'ın gerçekleşmesi için Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosluğu büyük katkıda bulunuyor.

KADİR İNANIR'A VEFA

Festival'de Türk sinemasının ve Yeşilçam'ın önemli aktörlerinden Kadir İnanır'ı konu alan Kuzeyden Gelen Adam adlı belgesel de gösterilecek. Hüseyin Karabey'in yönetmenliğini üstlendiği film bir bakıma oyuncunun otobiyografisi olma özelliği taşıyor. Kadir İnanır erken başladığı meslek yaşamının her anını unutmamak için yazar. Bu kayıt süreci yazma ile sınırlı kalmaz. İlk önce fotoğraflar daha sonra görüntülerle bu arşivi pekiştirir. Arşivinde birçok filmin kamera arkası, binlerce fotoğraf, sinemada kullandığı bazı kostümler ve paha biçilmez günlükler yer alıyor. Hayatını anlattığı, henüz yayınlanmamış, otobiyografi kitabından yola çıkarak, yaklaşık on üç yıldır belli aralıklarla Kadir İnanır'ı görüntüleyen Hüseyin Karabey, bu filmde bir anlamda Türkiye sinema tarihinin önemli bir bölümünü, oyuncunun tanıklığı üzerinden sinemaseverlerle paylaşıyor.