basakbicak@gmail.com
Rusya’da yasaklanmasıyla büyük yankı uyandıran Stalin’in Ölümü, Lara Croft’ın yeni hikâyesi Tomb Raider ve Kaybedenler Kulübü’nün devam filmi Yolda, bu haftanın öne çıkan yapımları…
Stalin’in Ölümü - IMDB: 7.3 - Benim Puanım: 6
Armando Iannucci’nin, In the Loop (2009)’tan sonraki ikinci uzun metraj filmi Stalin’in Ölümü (The Death Of Stalin), Rusya’da yasaklanmasıyla gündeme gelerek büyük merak uyandırmıştı. Sosyalist lider Stalin’in ölüm sürecini ve hemen akabinde ortaya çıkan koltuk mücadelesini parodileştiren film, nihayet ülkemizde de seyirciyle buluştu. Film, SSCB’ne mensup Komite’deki her devlet adamını, yaşanan her olayı ve Stalin’in ölümünü dahi abartılı bir mizahi üslupla anlatırken, genel hatlarıyla gerçek olaylardan yola çıkıyor. Hatta aynı isimli çizgi romandan uyarlanan filmin giriş sekansında dinlediğimiz Mozart’ın Piyano Konçertosu No: 23’ün ikinci bölümünün (ki şahsi olarak benim en sevdiğim konçertodur) gerçekten de Stalin’in en son duyduğu şeylerden biri olması da enteresan bir detay olarak karşımıza çıkıyor.
Tom Raider
Önce Angelina Jolie, ardından da Anna Tyrie’nin hayat verdiği video oyun karakteri Tomb Raider bu kez Alicia Vikender ile geri dönüyor. Babasının ani bir şekilde ortadan kaybolmasından sonra kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan ve bisikletli kuryelik yaparak geçinen Lara Craft’ın, babasının akıbetini aydınlatma amacıyla girdiği yolda başından geçenleri anlatan filmin, yönetmen koltuğunda ise Roar Uthaug oturuyor.
Kaybedenler Kulübü Yolda
Tolga Örnek’in 2011 yılında vizyona giren ve başrollerindeki Nejat İşler ile Yiğit Özşener’le kısa sürede Türk sinemasının en sevilen filmlerinden biri haline gelen Kaybedenler Kulübü, yedi yıllık bir aradan sonra yeniden seyircisiyle buluşuyor. Kaybedenler Kulübü’nün devam filmi Yolda, Kaan ve Mete ikilisinin tatil sonrası İstanbul’a dönüş yolculuğunda yaşadıklarını hikayeleştiriyor. Meraklısı kaçırmasın!
Entebbe’de 7 Gün
Tropa de Elite ve RoboCop gibi filmlerin yönetmen koltuğunda oturan José Padilha’nın yönettiği ve Rosamund Pike ile Daniel Brühl gibi isimlerin yer aldığı Entebbe’de 7 Gün (7 Days in Entebbe), 1976 yılında Tel Aviv’den Paris’e gitmekte olan bir uçağın kaçırılması sonrası yürütülen kurtarma operasyonunu ele alıyor.
Öldürme Arzusu
Eli Roth, kült film Öldürme Arzusu’nu (Death Wish) yeniden uyarladı! Charles Bronson’ın başrolünde yer aldığı film, ailesine yapılan bir saldırıdan sonra kişisel adaletini sağlamak adına önüne çıkan her engeli aşmaya çalışan Paul Kersey’nin hikâyesini anlatıyor.
Tut Yüreğimden Anne
Sermiyan Midyat ile Naz Elmas’ın yer aldığı Tut Yüreğimden Anne, otizmli kızını bir türlü kabullenemeyen ailesiyle zorlu bir hayatı olan Sibel’in, ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrendikten sonra yaşadıklarını konu ediniyor.
Düğüm Salonu
Hakan Algül’ün yönettiği, Şahin Irmak’ın senaryosuna imza atıp başrolünde yer aldığı Düğüm Salonu, iki eski sevgilinin aynı gün ve saatte yan salonlarda evlenmesiyle birbirine giren iki düğün ahalisinin yaşadıklarını eğlenceli bir dille ele alıyor.
Ne Var?
Ozan Denklik’in yönettiği ve başrolünde yer aldığı Ne Var?, gittikleri falcıdan sonra bir hazinenin peşine düşen bir grup arkadaşın hikâyesini merkezine alıyor.