Vizyondakiler / Hızlı ve Öfkeli Mad Max evrenine taşınıyor

Başak Bıçak

basakbicak@gmail.com

Hızlı ve Öfkeli 8, bu haftanın gişe bombası filmi olarak seyirciyi kendisine çekecek gibi görünüyor. Ancak tercihini farklı türlerde yapmak isteyenler için Otopsi ve Yaşamak Güzel Şey gibi seçenekler de mevcut… 

Hızlı Ve Öfkeli 8 - IMDB: 7.5 - Benim Puanım: 8

Basit bir sokak yarışı formatıyla başlayıp, Hollywood’un devasa bütçeli yapımları arasına adına yazdıran Hızlı ve Öfkeli serisi, Paul Walker’ın talihsiz ölümüne rağmen kan kaybetmeden yoluna devam ediyor. Her filmde bütçesini ve macerasını büyüten seri, bu kez çok daha güçlü bir yapımla karşımıza çıktı. Hızlı ve Öfkeli 8 (The Fate of the Furious), bir savaş filmini andıran aksiyon dokusu, katlanarak artan mizah duygusu ile hikâyenin gediklerini dolduracak bir macerayla müthiş bir seyir zevki yaşatıyor. Aksiyonun bilhassa finale yakın sekanslarda Mad Max: Fury Road’un ruhuna yakın bir nitelik kazanması ve Mad Maxvari bir takip sahnesi suması ise Hızlı ve Öfkeli 8’in, salt popüler kültüre 

hizmet eden macera filmlerinden ayrılmasına yol açıyor. “Bir seri en fazla nasıl geliştirilebilir?”in yanıtı, Hızlı ve Öfkeli 8’de saklı… Sadece serinin hayranları değil, aksiyon seven herkes izlemeli…

Otopsi - IMDB: 6.8 - Benim Puanım: 8

Bir otopsi vakasından müthiş bir tek mekân gerilimi yaratan Otopsi (The Autopsy of Jane Doe) tekdüze korku filmlerinden sıkılan seyirciye ilaç gibigelecek bir yapım. André Øvredal’ın yönettiği filmin hikâyesi, bir baba ve oğlunun otopsi yaptıkları bir cesedin, beklenmedik sonuçlara yol açmasıyla şekilleniyor. Sürprizli finaliyle kaçırılmayacak bir korku filmi.

Dehşet Odası

Jeremy Saulnier’in yönetiminde izlediğimiz Dehşet Odası (Green Room), Neo-Nazilerin işlettiği bir bara şarkı söylemek için giden bir grubun üyelerinin, tanık oldukları bir cinayet sonrası bir odada kapana kısılmaları fikrinden yola çıkıyor. Hikâyenin şiddet dozu ve gerilim düzeyi film boyunca dengeli bir biçimde artış gösterirken, finalde hayal kırıklığı 

yaratacak bir tercihle inşa edilen tüm duygu yerle bir ediliyor. Yine de görülebilir.

Yaşamak Güzel Şey

Mandıra Filozofu’nun yönetmeni Müfit Can Saçıntı, kendisinin yazıp yönettiği ve başrolünde yer aldığı bir filmle 

seyircisiyle buluşuyor. Yaşamak Güzel Şey, yaşam koşullarına boyun eğen pısırık bir adam olan Müfit’in, başına gelen 
talihsiz bir olayla değişimini ele alıyor.

Kartal Avcısı Kız

Otto Bell’in ilk uzun metraj belgeseli Kartal Avcısı Kız (The Eagle Huntress), Moğolistan’ın Bayon-Ölgii bölgesinde yaşayan Ayçolpa’ın hikâyesiyle asırlardır süregelen kartal eğitme geleneğini konu ediniyor.

Mezeci Çırağı

Battal Karslıoğlu'nun yazıp yönettiği Mezeci Çırağı, Mezeci İsmail Hakkı ve oğlu Özkan’ın hikâyesini merkezine alıyor.