'Vakıf eserleri ince fikrin ürünü'

228 yıldır hizmet veren Eyüp'teki Mihrişah Valide Sultan İmareti, restore edilerek yeniden hizmete açıldı. İmarethane'nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: “Her vakıf eseri, yaşamın ucuna iğne oyası gibi işlenmiş, ince fikrin ve gönül zarafetinin ürünüdür...”

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

İstanbul, bir vakıf medeniyetinin bakiyesi olan sayısız eserle dolu. Osmanlı geleneğinde ‘iyilik’ ve ‘vakıf’ neredeyse eşanlamlı iki kelime. Gerek sıradan insanlar, gerek devlet yönetiminden isimler ya da saray mensubu kadın ve erkekler asırlar boyunca yaptırdıkları eserlerle iyiliğin kuşaktan kuşağa taşınmasına vesile olmuşlar. Geçen hafta restorasyonu tamamlanıp açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından yapılan Mihrişah Valide Sultan İmareti de bu değerli kültürel mirastan sadece biri.

228 yıldan beri aralıksız hizmet veren İmarethanede her gün, kayıtlı 3 bin 500 kişiye, sefer tasıyla 3 çeşit sıcak yemek dağıtılıyor. Yine kayıtlı 2023 aileye aylık olarak erzak kolisi veriliyor. Ayrıca günlük 40 kurban kesim kapasitesiyle hayırseverlere kapılarını açıyor.

2010 yılından itibaren İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren İmarethane’nin açılışında konuşan Emine Erdoğan,

“Vakıf eserleri hiçbir karşılık beklemeden, yalnızca Allah rızası gözetilerek yapılmış eserlerdir. İnsanın insana emanet olduğu bilincine sahip olduğumuzun ispatıdır. Medeniyet yolumuzun hiç sönmeyecek kandilleridir” ifadesini kullandı. “Şu güzide mekana bakınca, bir iyilik tohumunun yüzyıllardır verdiği meyveyi görüyoruz.” diyen Erdoğan,

“Her bir vakıf eseri, yaşamın ucuna iğne oyası gibi işlenmiş, ince fikrin ve gönül zerafetinin ürünüdür. Tüm yaratılmışın ihtiyacı ile hemhal olan bir anlayış, hayatın her alanına dokunmuştur” şeklinde konuştu.

Emine Erdoğan, vakıflardaki çeşitliliğe ve verdikleri hizmetlere bakıldığında, ecdadın hayatın içindeki birçok ihtiyacı fark ettiğinin anlaşıldığını dile getirdi.

GELECEK NESİLLER İÇİN YOL GÖSTERİCİ ESERLER

Kendini hayır işlerine adayan Mihrişah Valide Sultan ile tüm ecdadı rahmetle yad ettiğini ifade eden Erdoğan,

“Arkalarında bıraktıkları eserler hem bizlerin hem de gelecek nesillerin yapması gerekenler için yol göstericidir. Gelecek nesillere aktarılacak bu güzide eserin restorasyon çalışmasında emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.” dedi. İstanbul’un her köşesinin vakıf eserleriyle dolu olduğunu, Anadolu’nun her yerinde camiler, yollar, köprüler, kervansaraylar, medreseler gibi nice eserlerin görüldüğünü vurguladı.

Erdoğan, daha sonra İstanbul’un en eski aşevi olarak hizmet veren imaretin yemekhane bölümünde, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve eşi Pervin Ersoy’la ihtiyaç sahibi vatandaşlara yemek dağıttı.

Yemek dağıtımı sırasında vatandaşlara “Şifa olsun.” diyen Emine Erdoğan, onlarla sohbet ederek sorunlarını dinledi. İmareti gezen Emine Erdoğan, Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy’dan da bilgi aldı.

Mihrişah Valide Sultan Türbesi’ni de ziyaret eden Emine Erdoğan, burada dua etti ve ardından Valide Sultan sandukasına Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hazırlanan puşideyi yerleştirdi.

Erdoğan, imarethanenin bahçesinde bulunan yazar Yüksel Şule Şenler’in kabrini de ziyaret ederek, dua etti.  

MİHRİŞAH VALİDE SULTAN KİMDİR?

Sultan III. Mustafa’nın hanımı ve Sultan III. Selim’in annesidir. 1746’da Kafkasya’da doğduğu tahmin edilen Mihrişah Sultan aslen Gürcü’dür. Sultan III. Mustafa ile padişah olduktan sonra 1760’ta evlenmiş. Sultan Üçüncü Mustafa’nın 1774 yılında ölümü üzerine eski saraya gönderilse de oğlu Üçüncü Selim’in 1789’da padişah olması üzerine saraya “Valide Sultan” olarak dönmüştür.

Mihrişah Valide Sultan, dindarlığı ile meşhur, hayır işlerini seven siyasi mülâhazalardan arınmış hamiyetli bir Valide Sultan olarak tarihe geçmiştir. Diğer valide sultanların aksine devlet idaresine karışmadığı için halkın ve devlet ricalinin teveccühüne mazhar olmuştur.

EN SEVİLEN VALİDE

Mihrişah Valide Sultan, eski saraydan Topkapı Sarayı’na debdebeli bir “Valide Alayı” ile gelmiştir. Alay, Topkapı Sarayı’na Bab-ı Hümayûn’dan içeri girdiğinde, yeni padişah Sultan III. Selim Han, annesini yerle beraber üç defa temenna ile selamlamış ve taht-ı revan perdesinden validesinin elini öpmüştür.

Mihrişah Valide Sultan, tarihe hayır işlerini sevmesi ve dindarlığı ile geçmiştir. Oğlu gibi o da Mevlevi meşreb idi. Ebu Eyyüb el-Ensari Hazretleri’nin ruhaniyetinden istifade için yaz aylarını kızı ile birlikte Eyüb Sultan’da bulunan sahil sarayında geçirirdi.