SİNAN ALEMDAR / sinan.alemdar@aksam.com.tr
Eğitim kökenli iş insanı Ramazan Güven'in Kurucusu olduğu Kartal Ege Bilim Okulları yaklaşık 10 yıldır eğitim sektöründe başarılı öğrenciler yetiştirmekte.
Kampüs Müdürü Gamze Sezer, "Pandemi nedeniyle tüm öğrenciler ve öğretmenler olağandışı bir dönem geçiriyor. Mart Ayı'ndan itibaren okulların kademeli olarak yüz yüze eğitime başlayacak olması kimi öğrenci için stres doğururken kimi için büyük bir heyecana neden olacak.
Neticede yeni normal dediğimiz süreçte kalıplaşmış birçok okul rutini ve davranışı değişikliğe uğrayarak hayatımıza yerleşti. Öğrenciler pandemi şartlarından dolayı sadece eğitimden değil sosyal temasla beraber aynı zamanda spor, kültürel faaliyetler gibi kişilik gelişimini etkileyen faktörlerden de mahrum kaldılar. Okula geri dönüş konusunda her çocuğun tepkisi elbette ki farklı olacaktır.
Bu yıl bünyemizde bulunan anadolu lisesi ve ortaokula ek olarak ilkokul ve okul öncesini de açarak eğitim modelimizi en erken yaştan itibaren öğrencilerimize benimsetmeyi hedefliyoruz. Okulda, Rehberlik Birimi ile sürekli istişare halinde olduklarını belirten Gamze Sezer 'Okula dönüş konusunda çocuklar ve gençler; korku, kaygı ve belirsizliklerin yarattığı huzursuzluk, içe kapanma ve öfke durumlarına sahip olabilirler. Bunlar dışında pandemi şartlarının yarattığı ekonomik problemler, akademik kaygılar gibi durumlar da çocukların, gençlerin okula dönüş ve öğrenme motivasyonunu düşürebilecek durumlardır.
KAYGILARININ NEDENİ ÖĞRENİLMELİ
Tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek için bütün birimleriyle seferber olduklarını belirten Ege Bilim Okulları Kampüs Müdürü Gamze Sezer, şunları da dile getirdi: 'Bu faktörlerin nedenlerini araştırdıktan sonra hem öğretmenler hem de ebeveynler tarafından çocukların kendilerini bu konularda ifade etmeleri sağlanmalıdır. Pandemi konusunda fiziksel önlemler kadar psikolojik önlemlerin de önemli olduğu unutulmamalıdır. Belirsizliğin bir kaygı yarattığı olgusu bilinen bir gerçektir. Bu noktada ebeveynler ve öğretmenler, pandemi öncesinde de bu durumun kaygı yarattığının farkında olup, bu duruma olağandışı tepki vermekten kaçınması gerekmektedir. Çocuklar ve gençler için ilk öğrenmenin gerçekleştiği yer aile ortamıdır. Toplumun en küçük birimi olan ailede çocuklar ilk rol model olarak ebeveynleri seçerler. Normalleşme süreci ile çocukların okullarda uyması gereken sağlık, hijyen, sosyal mesafe vb. konularda aileler çocuklarına örnek olmalıdırlar. Çocuklar ve gençler ebeveynlerinin söyledikleri şeylerden daha çok yaptıklarına dikkat ederler. Bu noktada ailelerin davranışlarının farkında olması çok büyük önem arz etmektedir. Okullar açıldıktan sonra okul dönüşlerinde ebeveynler, kabul edici ve esnek olmalıdır. Çocuklarını kaygılandıran herhangi bir durumun olup olmadığını araştırıp bu konularda çocuklarını psikolojik olarak desteklemelidir.'
OKULA ADAPTE OLMALARI MUTLAKA ZOR OLACAK
Gamze Sezer, 'Bugüne kadar salgın hakkında defalarca bilgilendirme yapılmış olsa bile normalleşme süreci ve yeni düzenlemeler ile beraber çocukların salgın hakkında farkındalıklarının artması için bu tarz bilgilendirmelere tekrardan ihtiyaçları olabilir. Çünkü uzun süredir ayrı kaldıkları akranlarını veya yakınlarını görebilirler veya onlarla temas etmek isteyebilirler. Yeni normal kavramı ile beraber çocuğun eğitim ve okula uyum noktasında yaşayabileceği sıkıntılı süreçlerin kuvvetli bir ihtimal olduğu, okul fobisi ve okul reddi gibi konularda çocuğun ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, bu yönde yapılacak olan çalışmalar konusunda ailelerin iş birliğine gönüllü olması gerekmektedir. Çocukları okula yeniden adapte edebilmek ve gereken psikososyal desteği sağlamak başta okul psikososyal koruma, önleme ve krize müdahale ekibi olmak üzere tüm okul personelinin ve ailenin görev ve sorumluluğu olduğu bilinmelidir' şeklinde konuştu.
ÖĞRETMENLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Ege Bilim Okullarının da çalışmalarını yakından takip ettiği, aynı zamanda eğitime ilişkin görüş ve önerilerinden de faydalandığı İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa Öğretim Üyesi Doç.Dr. Muhammet Baştuğ, uzaktan eğitimin çocukların öğrenme davranışlarını bozduğunu dile getirdi.
"Öğrencilerin öğrenme ve çalışma alışkanlıkları değişti. Bundan dolayı uzaktan eğitim ya da hibrit modellerde çocukların öğrenme davranışlarının düzenlenmesi için önlem alınmalıdır." diyen Baştuğ ayrıca "Öğrenmenin nitelikli bir şekilde gerçekleşmesinde sosyokültürel bir ortamdaki yaşantının önemi yüksektir. Uzaktan eğitim sürecinde çocuklar, gerçek sosyal bir ortamda etkileşim şansı bulamadıkları için öğrenmede yaşantı eksikliği oluşmuştur. Bununla birlikte, çocuklar en iyi akranlarından öğrenir ve uzaktan eğitimde çocuklar akran öğrenmesinden yeterince yararlanamamışlardır. Bu yüzden uzaktan eğitimde okulun ve öğretmenin rolü rehberlik ve destek olarak yeniden düşünülmeli. Öğrenciler uzaktan eğitim sürecinde öğretmenin öğrenme desteğine ve rehberliğine daha fazla ihtiyaç duymaktadır' diye ekledi.