ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr
Alara Merhaba, seni yakından tanıyabilir miyiz?
7 Mart 2003 İstanbul doğumluyum ve Galatasaray Lisesi'nde son sınıf öğrencisiyim.
Eğitimimin yanında sahne sanatları ile ilgilenmeye üç yaşımda profesyonel bale eğitimi ile başladım. İki sene hazırlık, dokuz sene ana eğitim, bir yıl da staj yaparak Profesyonel Klasik Bale ve Modern Dans'ta diplomamı aldım ve master seviyesine geldim. Müzik ile gerçek anlamda tanışmam ise yedi yaşımda piyano çalmaya başlamam ile oldu.
Lise yıllarımda, eğitimime devam ederken piyano derslerimi hiç bırakmadım. Okul dışındaki tüm zamanlarımda piyano, gitar ve ukulele ile birçok şarkı besteledim, aynı zamanda bale ve dansa profesyonel olarak devam edip stajımı da tamamladım.
Piyanoda Grade 5 'e kadar gelmem müzik hayatıma çok büyük bir katkıda bulundu. Bestelerimin çoğunu piyano ile yaptım. Gitar ve ukulele çalmayı ise de kendim öğrendim.
Sözleri ve bestesi sana ait olan ilk teklin "Lie" nin üretim sürecinden bahseder misin?
"Lie" isimli ilk teklimi 16 yaşındayken ukulele ile yazdım. "Lie" biri New York'da diğeri İstanbul'da olan iki sevgilinin uzak mesafe ilişkisini anlatıyor.
Pandemi sebebiyle birçok kişi sevdiklerinden uzak kaldı. Benim yaş grubumda eğitimler online olduğu için arkadaşlarımızdan, okullarımızdan, birlikte vakit geçirip sosyalleşmeden uzak kaldık. İşte "Lie" nin hikâyesi de biri New York'da diğeri İstanbul'da olan iki sevgilinin uzak mesafe ilişkisini anlatıyor.
İlk teklimin aranjesi için prodüktör Batuhan Çaldıran ile birlikte çalıştım.
İstanbul - New York bağlantısı nasıl oluştu?
Sahne sanatlarını kariyer olarak yapmak istediğime karar verdikten sonra 16 yaşımda UCLA "University of California, Los Angeles" dünya çapında seçmelerine performansımla başvurdum ve on binlerce kişi arasından eğitim hakkı kazandım. Yine onbinlerce kişi arasından seçildiğim ve üstüne burs da aldığım "The American Musical and Dramatic Academy, New York City" sahne sanatları okullarında eğitim aldım. Bu eğitimler sayesinde uluslararası bağlantılar kurdum ve sektörün öncüleri ile tanışma fırsatı yakaladım.
"Lie" İngilizce bir parça olduğu için okuduğum okul UCLA ile iletişime geçtim ve Konnor ile bu sayede tanıştım. Konnor şarkımı çok beğendiğini söyleyip dahil oldu. Bu şarkının hikâyesi uzaktan yaşanan bir aşkı anlattığı için şarkı sözlerini hem kızın hem de erkeğin gözünden revize ettim. Konnor bana vokal kayıtlarını gönderdi, Türkiye'de ikimizin vokallerini birleştirdik ve Lie böylelikle ortaya çıktı.
YouTube'da büyük bir izleyici kitlesiyle buluşan video klibinden de bahseder misin?
Konnor ile yapığım bir düet olan "Lie" şarkım o kadar güzel ve duygusal olmuştu ki, bu şarkıya klip çekmek zorunda gibi hissettim. Ama pandemiden dolayı yan yana gelmek ve klip çekmek pek mümkün değildi.
Lie'ın anlattığı "uzak ilişki hikâyesi" üzerinden yola çıktım ve klipde iki farklı dünyayı anlatması gerektiğini düşündüm. Biz İstanbul'da klibi çektikten sonra klibi Amerika'da yönetmen olarak anlaştığımız Noah'ya attık. Noah bizim sahnelerimize göre Konnor'ı çekti ve ortaya İstanbul – New York çekimlerinin birleştirilmesi üzerinden oluşan kıtalararası bir klip ortaya çıktı. Klibim Alara Eriç YouTube kanalımda yayınladık.
Şu anda neler yapıyorsun?
Temmuz ayında çıkmasını planladığım ilk Türkçe parçam ve EP albümüm için yoğun bir stüdyo ve klip hazırlık sürecindeyim. İlk Türkçe parçam olacağı için oldukça heyecanlıyım.