Ute Lemper: İlham her şeyin ateşidir

UYGAR TAYLAN

uygartaylan@gmail.com

30 yılı aşkın bir kariyer, 20’den fazla albüme sahip uluslararası bir yetenek...

Ute Lemper, ilk olarak 1983 yılında Andrew Lloyd Webber imzalı ünlü müzikal Cats’in Viyana’daki sahnesinde dikkatleri üzerine çeker. Uluslararası çıkışını sağlayan müzikallerden sonra bir kabare yıldızı olarak tüm dünyada parlar. Kariyerinde dans, tiyatro, kabare, sinema, yazı, resim ve müzik ile sanatın her dalında kendini kanıtlamayı başarır...

Ute Lemper yeni şovu Marlene ile Randevu’da, 30 yıl önce 1988’de Paris’te Marlene Dietrich’le yaptığı 3 saatlik telefon konuşmasından ilham alıyor. 

Lemper, “Cabaret”’deki performansıyla Molière Ödülü’nü aldıktan sonra, Marlene’e bir kart göndererek, medyanın kendisini onunla kıyaslayarak gösterdiği ilgiden dolayı üzüntü duyduğunu belirtir. Henüz tiyatro ve müzik kariyerinin başındadır. Oysa Marlene, film ve müzik dünyasında yıldızlığa uzanan büyük bir kariyere sahiptir.

Kabare, Marlene Dietrich’in hayatını, işini ve stilini, Şair Rilke’ye olan aşkını, Almanya ile olan karmaşık ilişkisini, üzüntülerini ve sevinçlerini konu alıyor. Görüşme fırsatı yakaladığımız Kabare Kraliçesi Ute Lemper’den İstanbul performansı öncesi, Marlene Dietrich’le yaptığı o telefon konuşmasına dair ipuçları aldık. “Marlene’i taklit etmiyorum. O bu gösteride benim vücudum ve sesimle kendini anlatıyor” diyen Ute Lemper, kabare tutkunlarını 9 Şubat 2019’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ne Marlene Dietrich ile randevuya davet ediyor.

2018 sizin için nasıl geçti?

Güzel bir seneydi. Çocuklarım sağlıklı ve mutluydu. Bu en önemlisi. Marlene Tribute’i gerçekleştirebildiğim için çok mutluyum. 2018, Marlene hikayesinden ilham aldı.

30 yılından fazla olan kariyerinizde, dans, tiyatro, kabare, sinema, yazı, resim ve müzik ile sanatın her dalında kendinizi kanıtladınız. Sanatın hangi dalını daha fazla seviyorsunuz?

Her zaman özgürlüğü en çok yaşayabileceğim yerleri sevdim. Ve tabii ki ilham her şeyin ateşidir. Sanırım en çok kendi yarattığım şovlarımı seviyorum.

Yeni albüm çalışmanız var mı ? Yeni filmler yapmak istiyor musunuz? 

Yeni albümüm ‘Rendezvous with Marlene’i bitirdim. Büyük ihtimalle bu sene bir sinema filmim olacak ama henüz netleşmedi.

MARLENE’İ TAKLİT ETMİYORUM

Bu gösterinin çıkış noktasının Marlene Dietrich ile yaptığınız telefon görüşmesi. Bu görüşme, gösteri için size ne gibi ipuçları verdi? 

O telefon konuşması başladığında inanamamıştım, oturdum ve çığlık çığlığa bağırmak istedim. Büyük onur duydum. Otel odamda yalnızdım. Uzun süre konuştuk. Pek çok soru sordum. O görüşme Paris’te yaşayıp çalışan genç bir Alman aktris ile inanılmaz bir kariyer ve hayata sahip, nesiller boyu ilham veren özgür ruhlu bir kadının görüşmesiydi. 

Hikayesini çok önemsiyorum. Anlatmak istediğim hikaye Rendezvous with Marlene. O’nun hakkında çok fazla hikaye içeriyor. Bu benim kişisel saygı duruşum. Hikayeyi gözlerimle anlatıyorum ve şarkılarını kendi sesimle söylüyorum. 

Ben O’nu taklit etmiyorum. Marlene bu gösteride benim vücudum ve sesimle kendini anlatıyor.

Marlene çığır açan bir kadındı. Özgür bir ruhtu. Politik olarak açık sözlü ve cesurdu. Aynı anda hem hanımefendi hem de otoriterdi.

İstanbullu hayranlarınıza ne söylemek istersiniz?

İstanbul büyüleyici bir şehir.Seyircilerime bana olan sadakatleri için çok teşekkür ederim.