ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr
Her biri çeşitli sivil toplum kuruluşunda görev alan 27 gönüllünün bir araya gelmesiyle iki yıl önce kurulan Temiz Hasat Tüketim Kooperatifi, temiz ve leziz gıda üretimi yapan küçük çiftçiye satış alternatifi oluşturuyor. Tüketicinin de sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlayan ve kar amacı gütmeyen kooperatif dezavantajlı bölgelerde üretim yapan çiftçilere adeta can simidi oluyor. Onların finansmanını sağlayan ve aracıyı ortadan kaldırarak ürünlerinin hak ettiği değere satmalarını sağlayan Kooperatifin Başkanı Kerem Avcı Ergün çalışmalarını anlattı.
Neden böyle bir ihtiyaç hissettiniz? Temiz ve leziz gıda üretimi yapan küçük çiftçiye satış kanalı alternatifi oluşturmak ve onların tarımdan vazgeçmesini önleme gibi bir misyon üstlendik. İşin tüketim boyutunda da başta üyelerimiz olmak üzere herkesin bu temiz ve leziz gıdaya ulaşmasını sağlama hedefiyle yola çıktık ve 2017’de, 27 arkadaş bu kooperatifi kurduk. Şu anda 200’e yakın ortağımız var. Anadolu’da birçok küçük çiftçi satış yapamadığı için üretmekten vazgeçiyor. Biz üretimi desteklemenin tüketicinin kendi içinde organize olmasından başlayacağını düşündük. TOHUM YEREL OLMALI Ürünleri nasıl seçiyorsunuz Biz önce üreticiye gidiyoruz. Ondan bir yıl içinde ne kadar ürün alacağımızı ve kriterlerimizi söylüyoruz. Herhangi bir sertifika beklemiyoruz ancak kendi denetimlerimiz var, ilk defa aldığımız ürünleri laboratuvarda test ettiriyoruz. Sonrasında rastgele denetimler yapıyoruz üründe sorun olursa o üretici ile bir daha çalışmayacağımızı kendisine söylüyoruz. Bizim buradaki ürün kriterlerimiz; yerel tohumlardan üretilmesi, pestisit içermemesi, tarım zehirlerinin üretim süreçlerinde kullanılmaması. İşlenmiş ürünlerde de aynı şekilde koruyucuların olmaması. Hibrit olan hiçbir ürünü kabul etmiyoruz. Üreticiyi nasıl ikna ediyorsunuz? Aradan aracıyı kaldırdığımızı anlatıyoruz öncelikle. Kendi tedarik zincirimizi ve kendi satış kanallarımızı oluşturuyoruz. Doğrudan üreticiyi destekleme modeli bu ’Topluluk destekli tarım’ da deniyor. Tüketiciler olarak temiz ve katkısız üretim yapan küçük çiftçiye gidiyoruz. Örneğin, kiraz üreticisi senenin başında tüccar ile 4 TL’ye anlaşıyor. Hasat zamanı tüccar, “fiyat 1 TL ister sat ister satma” diyor. Bu güvensizlikte o insan o toprakta üretim yapmaz. Biz ona fiyatı söylüyoruz ve fiyat değişmiyor. O daha üretimin başında ne kadar kazanacağının güvencesini yaşıyor. Biz ürün alırken pazarlık tarafında değiliz zaten üreticinin kazanmasını istiyoruz. Marketlerde gıda fiyatlarında yaşanan artışlara bakın, bizde ise geçen seneki fiyatla satılıyor ürünler. Çünkü aracı yok, kar amacı yok. Nerelerden ürün alıyorsunuz? Şu an 6 yöremiz var; Edremit Balıkesir, Samsun Kızılırmak Deltası Bafra, Osmaneli Bilecik, Antalya İbradı, Manisa Gördes ve Denizli Baklan. KADININ GÜÇLÜ OLMASI ÖNEMLİ Siz ürünleri nasıl tüketiciye ulaştırıyorsunuz? Üç satış kanalımız var; birincisi dayanışma paketimiz. Sene içinde 200 ortağımıza üç ayda bir 4 paket yolluyoruz. Bu bir hacim oluşturuyor buna göre üreticiye öncesinden ondan ne kadar ürün alacağımızı söylüyoruz. O ne kadar satacağını biliyor, biz ne tükettiğimizi biliyoruz. İkinci satış kanalımız dükkan, şu anda bir dükkanımız var yakın zamanda Sarıyer ve Beykoz’da dükkan açmak istiyoruz. Üçüncüsü ise e-ticaret olacak. Kar amacınız yok, satıştan elde edilen kar nerde kullanılıyor? Satıştan elde edilen kara dokunmuyoruz. Bu paraları biriktirip şu an bulunduğumuz yörelerde üreticileri bir araya getirerek atölye oluşturmak istiyoruz. Üretici sayısını böylece artırmayı planlıyoruz. Çünkü biz ürün alırken ilk tercihimizi kadınlardan yana kullanıyoruz. Kadını güçlendirmek çok önemli. Kadının üretime dahil olduğu aileler bizim önceliğimiz. Ne tür ürünler alıyor ve üyelerinize gönderiyorsunuz? Hemen bozulmayan temel gıdalarla başladık, Taze yeşil sebze meyveler henüz yok çünkü soğuk zincir lojistiği şu aşamada maliyetli. Temiz hasat, bir üreticiyi parlatmak derdinde değil. Biz üretici birlikte kalkınsın istiyoruz. İkincisi herhangi bir ürünü ön plana çıkartıp onu parlatma derdinde de değiliz.