Ünlü eserleri taklitlerle sevdiriyorlar

Mona Lisa, İnci Küpeli Kız, Anne Boleyn, Frida Kahlo, La Belle Ferronniere, Kırmızı Türbanlı Adam... Dünyaca ünlü bu tablolarla daha önce karşılaşanlarınız vardır. Ancak bu şekilde görenler yoktur. Resim sanatında klasikleşmiş tabloları taklit eden Röneşata, sanata farklı bir bakış açısı getiriyor. Makyaj ve kıyafet ile tabloları yeniden canlandıran Röneşata, eğlenceli videolarını da takipçileriyle paylaşıyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Gülçin Dağ ve Müge Kurtar, birlikte oluşturdukları Röneşata adlı sosyal medya hesaplarında ilginç bir iş yapıyorlar. Tarihi tabloları kıyafet ve makyaj ile taklit ediyorlar. Aslında yolun daha çok başındalar ama buna rağmen güzel işler çıkarmışlar. Üstelik taklit anını videoya çekerek olaya farklı bir boyut getirmişler. Videolarında tablolarla ilgili anekdotlar paylaşan Röneşata, aynı zamanda tarihi bilgiler de veriyor. İşin benzetme kısmında ise büyük bir hayal gücü var. Kıyafet taklitleri konusunda evdeki eşyaları kullanan Röneşata, makyaj konusunda da "evet gerçekten benzemiş" dedirtiyor.

EVDEKİ EŞYALARI KULLANIYORUZ

Gülçin, tarihi tablolara meraklı Müge ise tablo yapmaya ve bir şeyler çizmeye... İki yakın arkadaş olan Gülçin ve Müge, pandeminin yol açtığı eve kapanma sürecinde kendilerine yeni bir meşgale ararken sanatı ve tarihi buluşturan bir işe koyulmuşlar. "Üç, dört yıldır dark surreal rönesans tablo sayfalarını takipteydim. Tablolar bana büyülü, gizemli ve derin geliyor. Sonra bu ilgi alanım ile ilgili bir şeyler yapmak istedim. O dönemlerin kıyafet ve makyajlarını çok beğendiğim için onlara benzemek-benzetmek adına bir şeyler yapabilirim diye düşündüm. Ardından bunu 15 yıllık arkadaşım Gülçin ile paylaştım. O da kabul etti ve ocak ayında videolar çekmeye başladık." diyen Müge şöyle devam ediyor: "O zamanın resmetme şekli inanılmaz... O tabloları incelemek bile başlı başına terapi. Hem yeni tablolar keşfedip öğrenmek hem de öğrendiklerimizi insanlara aktarmak istedik. Bunu da eğlenceli bir şekilde yapalım dedik."

Gülçin'in tarih merakı da tablolar ile birleşince iki arkadaş bir yola çıkmış. Birbirinden kıymetli o kadar şahane işler var ki tablo seçerken baya zorlanmışlar. Yüz ve karakterlerine uygun tabloları tercih ettiklerini dile getiren Gülçin, "Evde olan eşyalarımıza uygun olanları öncelikli tutuyoruz. Tabii ki bizi içine çekmesi de önemli. Etkilenmediğimiz bir tabloyu tercih etmiyoruz. Karakterlere büründüğümüzde ister istemez dönem ile ilgili bir yoğunlaşma oluyor. Ve onları günümüze uyarlayarak canlandırmalar yapıyoruz." şeklinde konuşuyor.

YAŞATARAK TAKLİT EDİYORUZ

Röneşata tipsel bir yorumlama yapıyor aslında. En çok Johann Baptist Reiter ve Konstantin Makovsky tablolarını yaparken eğlendiklerini belirten Gülçin, "Yaptığımız şey aslını yaşatarak taklit etmek ve aynı zamanda yaşamak, yaşatmak, görmek ve göstermek. Burada yapılan işi ti'ye almak gibi bir durum yok. Saygımız hep sonsuz. Sadece sanatı sıkıcı bulanlar için günümüze uyarlayarak eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz." diyor.

Uyarlamaların bazen dört-beş saat sürdüğünü belirten Müge, makyaj konusunda eğitim almadıklarını hatta günlük hayatlarında çok fazla makyaj tercih etmediklerini dile getiriyor. Tablolardaki kıyafetleri ve objeleri evdeki eşyalardan uydurduklarını anlatan Müge şöyle devam etti: "Tamamen evdeki eşyaları kullanıyoruz. Annemizden, ablamızdan aldığımız oluyor. Aksesuarları bugüne uyarlamaya yapıyoruz. Zaten evde olan aksesuarlara benzer tablolara denk geldiğimizde bizde 'hadi canım' falan deyip o tabloya daha fazla yoğunlaşıyoruz. Diğer detayları da en benzer şekilde ayarlayıp tamamlıyoruz."

Röneşata şimdilik ekibe kimseyi dahil etmeyi düşünmüyor. Ancak ara ara konuk alıyor. İleriye dönük hayallerinden bahseden Gülçin, "Kendimizi Röneşata olarak kanıtlamak ve tanıtmak istiyoruz. İleride bu yaptığımız işten kazanç elde edersek bu geliri patili dostlarımız için kullanmak istiyoruz." diyor.

FİLM AFİŞİ TAKLİTLERİ YOLDA

Herhangi bir dönemden ilerlemiyor Röneşata. Ancak Rönesans tablolarından mutlaka uyarlamalar yapıyor. Yakın zamanda 60'lı 70'li yılların film afişlerini de taklit edecek olan Röneşata bu zamana kadar aralarında; Marie Gabrielle de Gramont ve Women Playing, Konstantin Makovsky ve Johann Baptist Reiter, Sienalı Catherine ve Isabella D'este, Portakal Çiçeğini Saklayan Kadın ve Kabile Şefi, İki Kadın, Mona Lisa ve İnci Küpeli Kız, Anne Boleyn, Frida Kahlo, La Belle Ferronniere, Kırmızı Türbanlı Adam, Güvercinli Kadın, Love's Shadow eserlerinin olduğu yirminin üzerinde tablo canlandırdı.

HEM EĞLENCELİ HEM ÖĞRETİCİ

"Başım ağrıyor makyajı, bakkala gittim geleceğim makyajı, aman Allah'ım evde kaldım makyajı, vay efendim kızlar erkekler nasıl tavlanır videoları gibi şeyler yapmak istemedik. Ancak sivrilmenin en kolay yolu da ne yazık ki bunlar oldu. Biz öğrenmek ve öğretmek-aktarmak adına sanat içerikli yetenek videoları çekmeye karar verdik. Dileriz ki sanatın gücü yanımızda olur." şeklinde konuşan Müge, tablolarla ilgili bilgileri araştırıp özet şeklinde en kalıcı haliyle insanlara ulaştırmaya çalıştıklarını söylüyor. Yaptıkları benzetmelere gelen yorumların olumlu olduğunu dile getiren Müge, güzel geri dönüşler aldıklarını ve bu durumun kendilerini olumlu etkilediğini günden güne kendilerini daha da geliştirdiklerini söylüyor.