Ulaşılamadık çocuk kalmayana dek yola devam

Bugüne kadar dezavantajlı 60 bin çocuğun hayatına dokunan SosyalBen Vakfı on yıldır çalışmalarını sürdürüyor. 7-13 yaş aralığındaki çocukların yeteneklerini keşfetmek amacıyla atölyeler düzenlediklerini belirten vakfın kurucusu Ece Çiftçi, ''Büyüdükçe gençleşen, gençleştikçe sadeleşen bir SosyalBen olarak, ulaşılamadık çocuk kalmayana dek çalışmaya devam edeceğiz'' diyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Sanatsal ve kültürel faaliyetlere erişemeyen çocuklara 'deneyimi' götürerek, yeteneklerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için çalışan SosyalBen Vakfı, 2013'ten bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. Dezavantajlı bölgelerde yaşayan 7-13 yaş arası çocuklarla bir araya gelen vakıf; resim, müzik, dans, yaratıcı yazarlık, icat, oyun, spor, kısa film ve fotoğrafçılık gibi beceri temelli atölye çalışmalarıyla çocuklara kültürel ve sportif aktivitelerle tanışma imkânı sunuyor. 10 yılda, 60 bin çocuğun hayatına dokunan vakfın çalışmalarını kurucu Ece Çiftçi'den dinledik.

GÜÇLÜ NESİLLER OLUŞTURMAK İSTEDİK

Nasıl ve hangi amaçla yola çıktınız?

Yaşıtlarımızdan farklı ilgi alanlarımız ve farklı yeteneklerimizin olabileceğini 14 yaşında keşfetmem yola çıkışımızın başlangıcı oldu. Sınıf arkadaşım matematiğe ilgi duyuyordu ve bu alanda çok iyiydi, ben de kemana ve müziğe... Bir seçim şansım olabileceğini o zaman keşfettim ve zaman geçtikçe bunun başka çocuklar için de mümkün olabilmesini hayal ettim. Bu hayal vakfımızın kuruluşu ile 'sosyal benliğinin ve yeteneklerinin farkında, güçlü nesillerden oluşan bir toplum' hayaline evrildi ve taşımalı sistemle eğitim gören çocuklara odaklandık. Adımlarımızı, onların yeteneklerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için atmaya karar verdik. Bu doğrultuda 14 yaşında başlatmış olduğum Şanlıurfa Sosyal Sorumluluk Projesi aslında SosyalBen Vakfı'nın halen yapmaya devam ettiği çalışmaların temelini oluşturuyor. En basit haliyle söylemem gerekirse Köy Enstitülerinin modern hali olarak, 7-13 yaş aralığındaki, taşımalı eğitimle öğrenim gören çocukların, yeteneklerini keşfetmelerini, güçlendirmelerini ve ardından uzmanlar eşliğinde yönlendirilmelerini sağlayan atölye çalışmalarımızı mobil olarak köy ve ilçe merkezlerindeki okullara ulaştırıyoruz.

Bu amaç için ne tür çalışmalar yaptınız?

Ülkemizde yaklaşık 2 milyon çocuk, taşımalı sistemle eğitim görüyor. Bu çocukların kendilerini bulabilecekleri alanları deneyimleme imkânı olmuyor. Denemeyen çocuk hayal kuramıyor, isteyemiyor. Akranları ile eşit imkânlara sahip olmayan çocuklarımızın nitelikli eğitime erişim hakkı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Resim, müzik, dans, yaratıcı yazarlık, icat, oyun, spor, kısa film ve fotoğrafçılık gibi müfredat dışı eğitim ve gelişim olarak adlandırdığımız, beceri temelli atölye çalışmalarımızla çocuklara bir deneyim alanı sağlıyor ve tüm bu kültürel ve sportif aktivitelerle tanışmalarını sağlıyoruz. Saha çalışması adını verdiğimiz bu çalışmalarda atölye çalışmalarımızın teknik kazanımlarının yanı sıra; çocukların sosyal gelişim ve sosyal kimliklerini desteklemek; ufuklarını genişletmek; özgüvenlerini güçlendirerek daha mutlu bireyler olarak yetişmelerine katkı yapmak; paylaşım ve toplumsal yaşam bilinci kazanmalarını desteklemek ve tüm bunların sürekliliğini sağlamak.

Hangi bölgelere gittiniz?

Bugüne kadar atölye çalışmalarımızı Türkiye'nin her bölgesine taşıdık, 76 ilde çocuklarımızla buluştuk. Sadece o şehirde veya çalışılan okulda tek seferlik çalışmalar yapmıyoruz, bölgedeki gönüllülerimiz eşliğinde bu saha çalışmaları ve atölye etkinliklerini düzenli bir şekilde ilerletiyoruz.

SosyalBen Vakfı olarak şu anda nerelerde aktifsiniz? Umut tırınız da dolaşmaya devam ediyor sanırım...

SosyalBen Vakfı olarak Türkiye'nin hemen her yerinde taşımalı eğitimle öğrenim gören çocuklara atölyelerimizi götürürken, bir afet döneminde akut müdahale döneminin ardından harekete geçiyor ve çocuklarla yürüttüğümüz atölye çalışmalarını uzman psikologlarımız eşliğinde psikososyal destek çalışmaları halinde gerçekleştiriyoruz. Kahramanmaraş merkezli depremlerden çok geniş bir bölge ve 4,3 milyon çocuk etkilendi. Bu noktada daha farklı bir çözüme yönelerek Umut Tırı'mızı ortaya çıkardık. Bölge için amacımız çocukların, güvenli bir ortamda fiziksel ve sosyal aktiviteler üzerinden psikososyal desteğe ulaşmalarının devamlılığını sağlamak. Dolayısıyla 'Umut Tırı'mızın iki rotasının ardından bölgede sabit olacağımız lokasyonlardaki çalışmalarımız başlayacak.

HAYAL GÜÇLERİNE ŞAHİTLİK ETMEK HARİKA

Geçmişe dönüp baktığınızda bu on yılda amacınıza ulaştığınızı düşünüyor musunuz?

Yeteneklerini keşfedip geliştirmesi için yönlendirdiğimiz ve bugün alanlarında kendilerini bulmuş çocuklarımız var. Bunun da ötesinde vakfımız yaş aldıkça, SosyalBen çocuklarının mutlu/umutlu bireylere dönüşmelerine tanıklık ediyoruz. Geçtiğimiz yıllarda atölyelerimizde kendini keşfeden pek çok çocuğumuz, bugün vakfımızın gönüllülerini oluşturuyor. İyiliğin çoğaldığını görmek, çalışmalarımızın amaca ulaştığının en önemli göstergesi bence. SosyalBen artık 10 yaşında. Bugüne kadar 13 bin gönüllümüzle 76 ilde, 11 ülkede 60 bin çocuğun hayatına dokunduk. Atölye çalışmalarımızı 18-25 yaş arası üniversite öğrencisi gönüllülerle gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz 10. yaş kutlamamızda SosyalBen çocuklarımız kendilerine ilham veren isimlerle birlikte sahnedeydi. Onların sahnedeki parıltısını görmek destek veren herkes için çok kıymetli oldu. Tabii ki daha gidilecek çok yolumuz, dokunacağımız çok çocuk var.

Çocuklara dokunmak belki de onların hayatını değiştirmek duygusu size nasıl hissettiriyor?

Müthiş bir duygu, kelimelerin bu duyguyu anlatmaya yeteceğini düşünmüyorum. Çocuklardan öğrenmek, onların hayal gücü ve yaratıcılıklarına eşlik ve şahitlik etmek beni de geliştiriyor, yeni şeyleri keşfetmeme, başka açılardan bakmama alan sağlıyor diyebilirim.

TARIM ATÖLYELERİ AÇACAĞIZ

Gelecek planlarınız neler?

"Büyüdükçe gençleşen, gençleştikçe sadeleşen bir SosyalBen olarak, ulaşılmadık çocuk kalmayana dek çalışmaya devam edeceğiz" sözümüzü her fırsatta dile getirmeye çalışıyoruz. Bu hayalimiz doğrultusunda da Avrupa Konseyi görevimle birlikte lobi ve savunuculuk faaliyetlerimize Avrupa ve ABD'de devam edeceğiz. Bunu yaparken hem var olan çalışmalarımızı daha önce ulaştıramadığımız yerlere, çocuklara ulaştırmayı hem de alanımızı daha da geliştirmeyi amaçlıyoruz. Örneğin 10. yaşımızla birlikte, 8 temel atölyemize bir yenisini, 'tarım' atölyesini ekleyeceğiz. Çocukların doğa, toprak ve tarım ile olan diyalogları üzerine atölye çalışmaları uygulayarak tarımda modern yöntemleri çocuklara eğlendirerek öğretmeyi hedefliyoruz. Diğer yandan dijital araçlar ve dijital okuryazarlık çocukların güvenliği için en önemli gündemlerimizden birisi olacak. Dijital okur yazarlığı çocuklara öğretirken aynı zamanda erişim imkânsızlığının da altını sık sık çizeceğiz.