MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Her geçen gün sürdürülebilirlik, geri dönüşüm, ileri dönüşüm hareketleri daha da önem kazanıyor. Çünkü dönüşen üretim ve tüketim pratikleri; küresel ısınma, doğal kaynakların tükenmesi, gelir adaletsizliği ve temel ihtiyaçlara erişimin azalması gibi sosyal ve çevresel problemleri de beraberinde getiriyor. Bu duruma çözüm bulmak amacıyla da birçok kurum, kuruluş, özel şirket çeşitli projeler gerçekleştiriyor. Bu kapsamda Samsung'da bir adım attı ve Eco-Package projesini hayata geçirdi. Tamamen geri dönüştürülmüş malzemelerden sıfır atık felsefesiyle üretilen TV kutuları 'Eco-Package' projesi kapsamında farklı amaçlar için yeniden tasarlandı. 'In-Between Tasarım Platformu' küratörlüğünde Beril Ateş, Figure, Onaranlar Klübü, Ottan Studio, Öykü Baştaş ve Herkes İçin Mimarlık Derneği adına Serap Kaçmaz ve Kubilay Ercelep, Samsung televizyon kutularını gündelik yaşamlarımızda kullanabileceğimiz işlevsel ve dekoratif ürünler olarak yeniden tasarladı. İnsanlara ilham vermek amacıyla sergilenen bu eserleri, 30 Haziran'a kadar Akaretler No:37-39'da görmek mümkün.
Tüketicilere karşı birtakım çevre sorumlulukları olduğunu dile getiren ve bu amaçla doğayı odağa alan projeleri kullanıcılara sunarak farkındalık yaratmaya devam edeceklerini belirten Samsung Electronics Türkiye Ses ve Görüntü Sistemlerinden Sorumlu Pazarlama Direktörü Erkan Yıldırım şunları aktardı: "Çevresel ayak izimizi ve etkilerimizi azaltmak için inovatif çalışmalar gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bu yıl yenilenen ve TV ürün ambalajlarını çok yönlü ev eşyalarına dönüştürmeye imkân sunan ve sergimize de adını veren 'Eco-Package' yaklaşımımız kapsamında televizyon kutularında yüzde 90 oranında daha az mürekkep kullanıyoruz. Üretim esnasında ise zımba kullanımını tamamen ortadan kaldırdık. Samsung'un global çaptaki 'Doğaya Dönüş' vizyonu kapsamında biz de Samsung Türkiye olarak, böyle bir proje oluşturmak üzere yola koyulduk. Eco-Package Tasarım Projemizde farklı tasarımcıların ve tasarım stüdyolarının Samsung'un ileri dönüştürülebilir televizyon kutuları ile gündelik yaşamlarımızda kullanabileceğimiz işlevsel ve dekoratif ürünler geliştirdiği bir deneyim sunuyoruz. 'İleri dönüşüm' diyoruz çünkü televizyon kutularımızı, fikri tasarım öğeleri ekleyerek gündelik yaşamımızda katkı sağlayacak yeni ürünlere dönüştürmeyi amaçlıyoruz."
SORUMLU ÜRETİM VE TÜKETİME DİKKAT ÇEKİYORUZ
ONARANLAR KULÜBÜ
Onaranlar Kulübü Samsung Eco-Package projesi kapsamında bir kamusal alan mobilya konsepti geliştirdi. "Kent ve insan arasında diyalog geliştirme motivasyonundan hareketle atık televizyon kartonlarını ileri dönüştürerek herkes için yeni ve yaratıcı bir oyun alanı yaratmak istedik." diyen Onaranlar Kulübü çalışmalarını şöyle anlattı: "Onaranlar Kulübü olarak onarma, üretme ve paylaşma odağında kent ve insan arasında diyalog oluşturan yaratıcı projeler geliştiriyoruz. Bunu yaparken de sürdürülebilirlik, geri ve ileri dönüşüm gibi kavramları pratiklerimizin merkezinde tutmaya gayret ediyoruz. Oluklu mukavva dünya genelinde en yüksek geri dönüşüm oranına sahip bir malzeme. Neredeyse geri dönüştürülmek üzere üretilmiş bir malzemenin ileri dönüşümünü hayal etmenin yapısal zorlukları olsa da; kullanıcılara, gelip geçiciliğiyle tanıdıkları kartonun kamusal alanda saatlerini geçirebilecekleri bir mobilyaya dönüşebilmesini deneyimletebilmeye; atık kavramına ve yeniden kullanıma kazandırma ve sorumlu üretim ve tüketim ilkelerinin farkındalığına da dikkat çekmeye çalıştık. Hemen her demografiden insanın buluşabildiği en büyük ortak alan kamusal alanlar için atık televizyon kartonlarını ileri dönüştürerek tasarladığımız ürünün sadece tasarım olarak değil, fonksiyonellik ve malzemesiyle de etki etmesi, ilham vermesini dileriz."
NESLİ TÜKENEN BALIKLAR İLHAM KAYNAĞIM OLDU
BERİL ATEŞ
"Çöpe gidecek kağıt ve kartonları ileri dönüştürerek çizimlerimde kullanmak zaman içerisinde disiplinimin bir parçası haline geldi. Samsung Eco-Package projesi için de çöpe gitse üzüleceğim bir karton kutuyu bu şekilde sanatsal bir objede değerlendirmek hem iyi hissettirdi hem de her türlü malzemeden bir şeyler üretilebileceğini tekrar hatırlattı." şeklinde konuşan Beril Ateş'te proje kapsamında nesli tükenen balıklara işaret eden bir yerleştirme tasarladı. Balık figürü ve sualtı dünyası ile ilgili hazırladığı tasarımın çıkış noktasından bahseden Ateş konuşmasına şöyle devam etti: "Dünyadaki çöp miktarının artmasıyla beraber yol açtığımız deniz kirliliğine, sulardaki canlı popülasyonunun giderek azalmasına, nesli tükenen balıklara vurgu yapmak istedim. Bu aşamada Samsung televizyon kutularının sağlam / kütlesel yapısıyla bu figürleri biraz heykelleştirdim. Duvardan çıkan balıklar sanki bir nefes alma ve fark edilme ihtiyacındalar. Onlar adına bizim bu sorunları dile getirmemiz gerekiyor gibi hissediyorum. O yüzden kutulardan çıkardığım balık figürlerini boyadıktan sonra, açtığım deliklerden ağızlarını dikerek hem bir mesaj vermek istedim hem de bu ipin birleştirici gücüyle balıklara iki yüzüyle bakabileceğimiz hacimsel bir etki sağladım. Bu tip işlerin sergilenmesi daha çok insana ulaşması ufuk açıcı olacaktır."
DOKUMACI KADINLARA IŞIK TUTMAK İSTEDİM
FİGURE- İLKE BEYAZ
İlke Beyaz ise televizyon kutularını değerlendirerek beşgenler prizması şeklinde bir aydınlatma tasarladı. "Figure, karbon ayak izini azaltmanın ve sürdürülebilirliğin önemine inanan bir marka. Bu yüzden Samsung'un çevreye duyarlı ambalaj yaklaşımıyla, televizyon kutularından ileriye dönüştürülmüş tasarım objeler yaratma projesi beni çok heyecanlandırdı." diyen Beyaz, tasarımı ile günümüzde makineleşmenin de yaygınlaşmasıyla karanlıkta kalan dokuma geleneğini aydınlatmayı ve zanaatkar kadınlara ışık olmayı amaçlıyor. Bunu da yaptığı çalışmasına yansıtıyor. Samsung televizyon kutularından elde etttiği 12 adet beşgen yüzeyi; dokuma tezgahlarından arta kalan ve tamamen doğal kök boyayla renklendirilmiş yünlerle birbirlerine diken Beyaz, "El dokuması kilim geleneği günümüzde maalesef unutulmaya yüz tutmuş bir zanaat. Proje için çalışırken kuşaktan kuşağa aktarılan bu sosyal bilinci yeni nesillere anlatmak ve Anadolu'da dokuma tezgahlarında bu zanaatı sürdüren kadınlara ışık tutmak en büyük motivasyonum oldu. Lambalardan sızan ışık karanlıkta kalmış kültürel bir mirası aydınlatmayı simgeliyor." şeklinde konuşuyor.