Halı sektörümüzün iki değerli ismi Hakan Altuntaş ve ortağı Özkan Ak. On yıllardır bu sektör içinde çalışıp emek harcayarak kendilerine yer edinmişler. İşlerine olan profesyonel yaklaşımının yanı sıra onları diğerlerinden ayıran şey ise bu haberimize de konu olan halı tasarımları. Farklı malzeme ve teknikler kullanarak yaptıkları, adeta resim sanatını halı sanatıyla bir araya getirdikleri bu tasarımlar "Üzerine basma, duvara as" türünden. Tıpkı birkaç nesil önce neredeyse bütün evlerde rastlanan duvar halıları gibi... Soyut insan portreleri, hayvan temsilleri tasarımlarına konu olan temalardan sadece bazıları. Biz de Akşam Cumartesi olarak kendileriyle bir araya geldik. Hem tasarımları hem de halıcılık sektörü üzerine konuştuk. Sohbetimize geçmeden önce onları daha yakından tanıyalım. Hakan Altuntaş, 1977 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi'nden mezun bir su ürünleri mühendisi. Tarihi ve hikâyesi olan her şeyi takip etmeyi ve öğrenmeyi seviyor, ayrıca dalış yapmayı da. Çocukluğunun yaşanmışlıkları olan ve tarih kokan sokaklar arasında halıcılığın içinde geçtiğini söyleyen Altuntaş'a göre bu yaşına kadar ne halıcılık ondan vazgeçmiş ne de o halıcılıktan. Ağustos 1972 doğumlu Özkan Ak ise şöyle anlatıyor kendini: "Lise yıllarında yaz tatillerinde Kapalı Çarşı'da çalışmaya başladım. Tabii her şey çok hareketliydi, uluslararası ticareti ve halkla ilişkileri üniversite yerine burada yaşayarak öğrendim. Yaklaşık 35 yıldır bu camiada çeşitli ticaretler yaptım. Fakat 'Bir kere halı tozunu yutan bırakamaz' gerçeği ve edindiğim tecrübe nedeniyle 35 yıldır halı sektöründe vizyoner ve inovatif bir anlayışla çalışmalarıma devam ediyorum."
RESİM İLE HALI SANATINI HARMANLIYORUZ
Halı tasarımlarınızı ne zaman, nasıl yapmaya karar verdiniz?
Hakan Altuntaş: Hep bir farkındalık yaratmak istiyorduk, İtalya'nın ünlü markasının tasarımlarını hazırlarken bu sefer kendimiz için farklı bir tasarım yapmaya karar verdik ve birden kendimizi duvarda portre yaparken bulduk.
Özkan Ak: Her şey, İtalyan bir müşterimizin halı koleksiyonunu hazırladıktan sonra Hakan'ın "Kendimize de farklı bir koleksiyon yapalım" demesiyle başladı. Modelleri yer halısı olarak çizerken, bir süre sonra kendimi halılardan duvarda modellemeler yaparken buldum. Bugün ne yazık ki her konuda hızlı tüketim ve değersizleşme varken, kafamda resim portre sanatı ile el halı sanatını harmanlama fikri doğdu. El halılarımızın geçmişte nerelerde kullanıldığı, hangi bölgelerde nelere şahitlik ettiği veya nasıl bir duyguyla dokunduğunu düşünürken; bunların yaptığımız tasarımlarla başka bir şekle ve sanata dönüştüğünü görmek ve yaptığımız işin ödülle tescillenmesi gurur verici, bu ilgiden dolayı mutluyuz.
KENDİR DE BİZİM MALZEMEMİZ
Tasarımlarınızı yaparken kullandığınız teknik detaylardan bahseder misiniz?
Hakan Altuntaş: Çalışmalarımızda kullandığımız ana malzemeler tamamen kullanılmış eski el dokuma ürünleri. Dolayısıyla kullandığımız ürünün türüne göre de detaylar da değişiyor, ona göre teknikler oluşturuyoruz. Şu ara ise airbrush boyama tekniklerine daha fazla ağırlık veriyoruz.
Özkan Ak: Ana malzememiz vintage (eski) halılar. Bunların yıkamasından tıraşına ve yeniden boyanmasına kadar ilk günkü haline gelmesi çok uzun bir süreç. Ayrıca kendir dediğimiz çok bilinmeyen fakat kenevir kökünden yapılan kilimler de bizim malzememiz. Çalışmalarımıza bu çeşitli halı ve kendirleri keserek, kolaj ve boya çalışmaları yaparak bütünlük kazandırıyoruz.
HEPSİ GİZEMLİ BİR MEKTUP GİBİ
Yapacağınız tasarımlara nasıl karar veriyorsunuz?
Hakan Altuntaş: Ben her halıyı gizemli bir mektup olarak düşünüyorum. Bu yüzden hikâyesi olan el dokuma ürünlerini, portre çalışmalarıyla da hikâyesi olan tasarımlara dönüştürüyoruz. Bu süreçte insanlara kendimizi anlatabilmek ve portreleri tanıştırmak için de her çeşit tasarım çeşidinden yapmaya çalışıyoruz.
Özkan Ak: İlk çalışmalarımız gayet özgür ve neler yapabiliriz safhasındaydı. Zamanla insan figürlerinden hayvan figürlerine kadar çeşitli çalışmalar yaptık. Sonrasından müzik temalı koleksiyonlar ve soyut çalışmalar... Bu çeşitliliklerden sonra özel siparişler de aldık. Ölçü ve isteğe bağlı özel çalışmalar ve otel oda ile ofis konseptleri gibi...
HALICILIKTA KLASİK BİR ESNAF OLMAK İSTEMİYORUZ
Yaptığınız bu tasarımlarınızla hedefiniz tam olarak nedir?
Hakan Altuntaş: Halıcılıkta klasik bir esnaf olmak istemiyoruz. Dünya medeniyetleri arasında renklerde, desenlerde ve çeşitlilikte büyük bir kaynağa sahip olan tek ülke Türkiye. Ben de modern ve teknolojik olarak gelişen bu dünyada insanların ürünlerimizin öğrenmelerini aynı zamanda istediklerini tasarlayabileceklerini ve modern hayata entegre edebileceklerini bilmelerini istiyorum.
Özkan Ak: Biz aile şirketi olarak 50 yılı aşkındır Türkiye halı sektörü içerisinde yer alıyoruz ve Türk halısının tanıtımı ile ihracatı üzerine çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bunun yanı sıra portre gibi bu yeni ürünlerimizle de inovasyon çalışmaları yapacağız ve halı sektörüne katkıda bulunmaya çalışacağız.
İleride bu halı tasarımlarınızla ilgili ne yapmak istiyorsunuz?
Hakan Altuntaş: Bir sergi yapmak için ciddi çalışmalarımız var, inşallah bunu gerçekleştireceğiz. Bu tasarımlarla da bir farkındalık yaratıp insanları klasik halıcılığın yanı sıra bu tarz tasarımları da onların günlük yaşamlarına dahil etmek istiyoruz.
Özkan Ak: Şu an yurtdışı fuar hazırlıklarımız var, sergi için de özel bir çalışma yapacağız. Seri üretim olarak teklifler var ancak sanatsal anlamda ne kadar olabilir bunun değerlendirmelerini yapıyoruz.
TÜRKİYE OLARAK EL HALICILIĞINA YATIRIM YAPMAK ŞART
Türk halısının dünyada hak ettiği yerde olduğunu düşünüyor musunuz?
Hakan Altuntaş: Hayır. Halıcılık bir medeniyetin tarihidir. Ben bunu bir mektup olarak düşünüyorum. Bütün halılardaki kullanılan desenlerin bir hikâyesi vardır. Renkler de bölge insanlarının özelliklerini temsil eder. Ayrıca her bir halı da o bölgenin hikâyesini yansıtır. Bu yüzden sanat bilgilerimizi, tarihimizi ve kendimizi iyi anlatırsak, aynı zamanda bunun üzerinde ciddi çalışmalar yaparsak dünya piyasasındaki yerimizi alırız.
Özkan Ak: Elbette Türk halısı imaj olarak daha iyi yerlerde olmalı. Bunun için öncelikle Türkiye olarak el halıcılığına ivme kazandıracak yatırımlar yapmak şart.
TÜRKİYE ARTIK DOKUMA USTASI YETİŞTİRMİYOR
Türkiye'deki halı sektörünün en önemli sorunu sizce nedir?
Hakan Altuntaş: Türkiye'de dokuma ustası yetiştirmiyor artık. Ayrıca günümüz ülke şartlarının da yüksek maliyetlerdeki etkisi çok büyük. Halıcılık sektöründe ticari düşüncelerimizle sahip olduğumuz el dokumacılık tarihimizi profesyonelce birleştirirsek istenilen hedefe ulaşabiliriz. Öte yandan halıcılık ve el dokumacılığı basite alınabilecek bir iş sektörü değil. Bu alan zengin bir sanat ve zanaata sahip. Bundan dolayı bu iki zenginliği profesyonelce bir arada organize edersek birçok iş kolunda da istihdam olarak ciddi artış yaşanır. Aynı zamanda gayrisafi hasılatımıza da ciddi bir katkı getirir.
Özkan Ak: Türkiye için halı sektörü makina anlamında dünya çapında büyüyen bir sektör fakat el halısı üretimi maalesef diğer ülkelere göre maliyet yüksekliği nedeniyle neredeyse durağan bir durum sergiliyor. Bunun ivedilikle masaya yatırılması gereken ticari konulardan biri olması gerekli.