GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Cumhuriyet'in 100. yılı için hazırlıklarını yaptığınız konserin kapsamından bahseder misiniz?
Öncelikle "Ey Vatan"ın yakın tarihimizdeki fedakârlıkları aktarmayı hedefleyen bir proje olduğunu söylemeliyim. 30 Ağustos Zaferimizin 100. sene-i devriyesinde öncesi ve sonrası ile hissiyatımızı dinleyenlere-seyredenlere aktarabilirsek ne mutlu bize.
Ey Vatan konserinde hangi besteler seslendirilecek?
Konserde 13 beste söyleyeceğiz. Mehter marşından ilahiye, türküden yeni marşlara kadar geniş bir yelpaze oluşturduk. Tuna Nehri, Erzurum ve Çanakkale türküleri gibi anonim olanlar da var, Sarıkamış Türküsü ile birlikte birkaç tane de benim bestem var.
Konserimiz şöyle bir tarihi akışı izleyecek: Malazgirt'ten Selâm olsun Anadolu'ya, 93 Harbi, Gidenlerin türküsü, Balkan Harbi, Sarıkamış Harbi, Çanakkale Harbi, Medine Müdafaası
Ya İstiklâl, Büyük Zafer, Bekleyenlere, 15 Temmuz ve Nice 100 Yıllara.
Cumhuriyet sonrası 'marş' lar konusunda yeni üretimler istenen ölçüde gerçekleşmedi. Bu anlamda sizin besteleriniz hangi duygularla ortaya çıktı?
Beni tanıyanlar bilirler, sipariş hislerle beste yapmayı pek beceremiyorum. "Ey Vatan" projesinin ana fikri 90'lı yıllarda oluşmaya başlamıştı. Diyebilirim ki son 30 yılımın özetidir bu konser. Seslendireceğimiz eserler de en sonuncusu geçtiğimiz aylarda yaptığım olmak üzere bu yıllar içerisindeki bestelerim.
Konser TBMM uhdesinde gerçekleşecek. Bu nasıl bir değer ve anlam katıyor projeye?
Mâlumunuz, istiklâlimize giden yollarda Meclisimizin en üst seviyede rolü olmuştur her zaman. Bu nedenle, konserimizin de TBMM himayesinde olması hepimiz için gurur vesilesidir. Bu vesile ile Meclis başkanımız Prof. Dr. Mustafa Şentop beyefendi'nin yakın alâkasına olan şükran duygularımı bir kez daha ifade etmek isterim.
Ey Vatan konserinin heyecanını yaşayan Özhan Eren, 30 Ağustos'un 100. Yıldönümü vesilesi ile bir de Milli Mücadelenin görünmeyen kahramanlarını gündeme getirecek besteyle dinleyenlerin karşısına çıktı. "Bu topraklar sadece şehit ve gazilerimizle vatan olmadı; o yiğitleri doğuran, yetiştiren, büyüten, kimi; sırtında cephane, karlı dağlar aşan, kimi; cephelere sargı bezi, mintan, nevresim diken anneler, neneler, kız kardeşlerle. Bir ömür asker yolu gözleyen vefa ve sadakat abidesi kadınlarımızla da vatan oldu" diyen Özhan Eren, Balıkesir'de Millî Mücadele yıllarında yaşanmış gerçek bir hikâyeden çok etkilenerek, "Yârim Diye" ismiyle yeni bir türküye imza attı.
Henüz 16 yaşındaki Balıkesirli Şemsi gelin, düğününden hemen sonra eşini Çanakkale'ye cepheye gönderirken "Gözün arkada kalmasın, sen dönene kadar ben seni evimizde bekleyeceğim. Hiç çıkmayacağım. Söz!.." diyerek yolcu eder. Bir ömür pencere önünde eşini bekler, yaşlanır; "Şemsi nene" olur, yine çıkmaz. Balıkesirli Şemsi Gelin'in hikâyesini "Yârim Diye" ismiyle türkü yaparak ölümsüzleştiren Özhan Eren'in bestesi, Merve Aktumur yorumu ve DMC Etiketi ile müzikseverlerle buluşacak. Mustafa Kalıpçıoğlu'nun yönetmenliğinde çekilen klipte ise Balıkesirli oyuncular yer aldı.