lokmandag@gmail.com
Türkiye’nin torpik bahçesi
Akdeniz’in turizm cenneti
Kış aylarında huzurun adresi
Portakal cenneti Antalya’dayız
Ben Antalya’yı bir başka seviyorum… Ben de ayrı bir yeri var. O kadar çok gezikecek yer var ki, sadece deniz, kum, güneş değil kültür turizm için bile ayrı bir cennet…
DÜDEN ŞELALESİ’NDE ZAMAN GEÇİRMEK
Eğer Antalya’ya deniz üzerinden iniyorsanız bu doğa harikasını göreceksiniz. Denize 40 metreden düşen harika Düden Şelalesi’ni… Sadece şelalede fotoğraf çektirmek için gitmedik oraya… Harika tesisler kurulmuş, mesela Zipline yapabiliyorsunuz dere üzerinde, ya da rafting… Şirin kafelerde şelalenin melodisi eşliğinde mis gibi çayınızı kahvenizi yudumlayabilirsiniz ya da taptaze meyvelerinizi alıp afiyetle yiyebileceğiniz çok güzel bir park var. Bu arada şelalenin kenarında çok şeker bir maraş dondurmacısı var. Size dondurmayı verene kadar canınız biraz sıkılsa da, yabancı turistlerin eyep ilgisini çekiyor. Düden şelalesi, çevresindeki parkı ve işletmeler çok hoşuma gitti…
HADRİYAN KAPISI VE KALEİÇİ
Antalya Merkez’de Kaleiçi’ne girmek için harika bir kapı var Adı Hadriyan… Halk arasında üçkapılar olarak da biliniyor. Görkemli, tarih kokan bir kapı, hemen hemen herkesin fotoğraf çektirdiği önemli bir yer. Daha önce sadece kapı bu kadar güzel ve alımlıydı, Kaleiçi’nde o tarihi evler restore edildikten sonra cazibe merkezi haline geldi… Tarih kokan sokaklarda irili ufaklı şirin kafe ve restoranlar açılmış, bazıları otel olmuş, sadece bir günümü Kaleiçi’nde geçirebilirim. Harika fotoğraflar çekeceğiniz şirin bir yere dönüşmüş… Bu güzel yenileme çalışmasında emeği geçen herkesi kutlamak gerekli… Hadriyan Kapısı 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un Antalya’yı ziyareti sırasında, ona hitaben yapılmıştır. Ben de bir fotoğraf çektirmeden dönmeyenlerdenim açıkçası…
SABAH DENİZ ÖĞLE KAYAK KEYFİ
Antalya tam bir turizm cenneti, hem kültür, hem deniz hem de kayak turizmi bir hayli gelişmiş… Öyle ki, çekimler sırasında sabah denize giren vatandaşların bazıları öğleden sonra dağa çıkıp yakak yapacaklarını söylediler ne yalan söyleyeyim bu lüks her şehire hatta her ülkeye nasip olmaz. Ama Side ve Aspendos’u da unutmamak gerekli…
KİMERA: YANARTAŞ EFSANESİ
Antalya’nın en popler tatil merkezlerinden biri olan Kemer’e bağlı Çınarlı’da bulunuyor. Burası sonsuz ateş olarakta biliniyor. Eğer mitoloji seviyorsanız gitmenizi öneririm. Portakal bahçeleri arasında dolandıktan sonra yanar taşları göreceksiniz. Oturun başucuna soklulanın ve bu güzel hikayeyi orada yaşayanlardan dinleyin… Rivayete göre;
Antik Likya Kenti olan Kimera, yeraltında çıkan ateş kustal kabul ediliyor. Homeros’un anlattıklarına göre, Ateş Kimera adı verilen aslan, keçi ve yılandan üç başı olan bir canavarın ağzından çıkan ateşmiş. O dönemdeki Likya kralı, canavarı yenmesi için bir genci kanatlı atı Pegasus ile oraya gönderir. Canavarı öldürdükten sonra orada yerin dibine gömer… Günümüzde gördüğümüz o ateş, yerin dibine gömülen Kimera’nın ağzından çıkan ateştir.
AVOKADO BAHÇESİ’NDE HASAT
Kıymetini, lezzetini, faydasını yeni öğrendiğimiz bir meyve Avokado… Öyle çokta ucuz değil, dünyaya ihraç ediyoruz ve yetiştiremiyoruz. Alanya coğrafi işaretini alındı. Oradaki üreticilerin yüzünü güldürecek mucizevi meyve… Arkdaşlarla birlikte bir güzel topladık. Bahçenin bir yanı portakal bir yanı avokado ağaçları… Fotoğfafı sosyal medyadan paylaştıktan sonra epey sipariş veren oldu… Yeni yeni sevmeye başladık, yeni yeni sofralarımızda yer alıyor. Daha da çok ağaç dikip daha çok kalkınacağız bu tropikal meyvelerle…
NEREDE NE YEDİM?
Konyaaltı’nda harika bir Balıkçı var hem balık satıyor hem de pişiriyor. Sevgili ustalarım Başoğlı Balıkta bize harika mevsim balıkları pişirdi. Hepsi çok taze ve lezzetliydi, mezeleri, ve salatalarına bayıldım. Kesinlikle uğramanız gereken önemli restoranların başında geliyor. Piyazcı Mustafa’da şiş köfte ve Antalya piyazı efsaneydi. Turgay Et’te, lokum, antrikot pamuk gibiydi… Son olarak Alanya’da Yöresel Ev Yemekleri’nde efsane lezzetlerin tadına baktım hepsi birbirinden güzeldi.