lokmandag@gmail.com
Simit değil gevrek’tir. Mısır değil darıdır.
Çekirdek desen kimse anlamaz, sadece komşunun kızının adı değildir çiğdem…
Kumru bir kuş değildir, yengen vardır, afiyetle yenir mesela…
Boyoz ve yumurta ikilisi kahvaltıların vazgeçilmezidir.
Nereden mi bahsediyorum?
Elbette İzmir’den…
Çocukluğumun, gençliğimin şehridir İzmir. Ne zaman hayattan sıkılsam soluğu orada alırım. İçim huzur dolar bu kentte. Özellikle de
Çeşme’de…
Alaçatı, Dalyan, Altınkum, Aya Yorgi Koyu, Çiftlikköy, Pırlanta ve tabii ki Miami sahillerini aratmayan Ilıca bir başkadır… Özellikle halk plajı o kadar güzel ki, kumu pırlanta gibi parıldar. Denizinde mavi ve yeşilin her tonunu görmek mümkün; berrak, bir o kadar da serin ve keyifli, yüzmeye doyamayacaksınız.
Dalyan’da Balık Keyfi
Tabii İzmir demek balık demek, eğer Çeşme’de balık yemeyi düşünüyorsanız kesinlikle Dalyan’daki restoranları denemelisiniz. Her sene menülerine farklı lezzetler katmaya devam ediyorlar. Mevsiminde mezeler ve balıklar paha biçilmez.
Canınız et çektiyse Çeşme Marina’da harika alternatifler mevcut. Gerçekten Çeşme Marina merkeze ayrı bir heyecan getirmiş. Ama İzmir’e gidip de çöp şiş yememek olmaz elbette.
Sen Yemezsen Ben Yerim ki
Ilıca’da Kırçiçeği’nde enfes pidelerin tadına bakın. Çıtır çıtır pidelere bayılacaksınız ama tatlı olarak tahinli pideyi de kesinlikle deneyin şiddetle tavsiye ediyorum. Izgara çeşitleri de harika! Dönerli pideyi de es geçmek doğru olmaz… Bir de özenle ayıklanan kemikler ve yemek atıkları sokak ve barınak hayvanlarına veriliyor. “Sen Yemezsen Ben Yerim ki” kampanyasıyla her ay sevimli dostlara 2 ton yiyecek gidiyor, alkışlar Genel Müdür Meryem Dilşad İpdaş’a ve tüm ekibine. Darısı diğer tüm işletmelere…
Şüphesiz Alaçatı’nın ünü artık Çeşme’yi aşmış durumda. Daracık sokaklardan yükselen tavernalar, hediyelik eşyacılar ve birbirinden lezzetli kumrucular. Ben size bu kez herkesin bildiği değil, daha kıyıda köşede olanlarından bahsedeceğim. Mesela Alaçatı’daysanız kesinlikle Çivit Kafe’de soluklanın derim. Sahibi Mustafa Meyvacı’nın, hoş sohbetinden yararlanın. Kebap ve gözleme yiyebileceğiniz en güzel adreslerden biri bence. Alaçatı’ya kumruyu getiren kişi. Alaçatı’nın yerlisi, ellerinden yediğim kumru bir başka oldu tabii…
Midyeci Zane’de Dolma Keyfi
Ve tabii ki midye dolma olmazsa olmaz. İşte onun için Midyeci Zane fevkalade. Gerçek İzmir Midye Dolma yemek istiyorsanız kesinlikle ona uğrayın. Turizm işletme mezunu üniversiteli Midyeci Zane’nin tezgâhı hemen Çivit Kafe’nin yanında, nefis midye dolması ve eşsiz sohbeti ile Alaçatı’nın demirbaşlarından. Kumru, midye ve dondurma için burası güzel bir durak.
Açılışına denk geldim. Sevgili Fulya Perçin Yonul ve Gökçen Yıldırım harika bir mekan kazandırdılar Alaçatı’ya… İzmir’de yakaladıkları başarıyı Alaçatı’da devam ettirmek istiyorlar. Harika makarnaları ve birbirinden leziz tatlıları var, bence sizde Muranos Kitchen da bir İtalya rüzgarına kapılabilirsiniz.
Taş Evlerde Konaklayın
En çok sorulan soruların başında nerede kaldığım soruluyor. Arada nerede kalacağımı yazacağım. Alaçatı için tercihim Kozanoğlu Butik Otel oldu, 13 odası var. Hepsinin ayrı bir konsepti mevcut, ve işletmecisi Berna Baylan, çok sıcak ve samimi ayrıca kahvaltıları da bir o kadar lezzetli.
Yapılması gerekenler
Elbette yeni açılan mekanları ve restoranları ile Alaçatı gün geçtikçe büyüyor. Ama bazen o kadar kalabalık oluyor ki inanın o şirin dar sokaklar gezmeniz için yeterli değil… Sonra bir gün Çeşme Merkez’den teknelerle mavi tur yapın sizi öyle güzel koylara götürüyorlar ki, huzur ve eğlence bir arada. Dönüşte Çeşme kalesini ve çarşıdaki tarihi kiliseyi de dolaşın pişman olmayacaksınız. Ve şunu eklemeden geçemeyeceğim. Eğer yolunuz Altınkum Plajına düşerse kızgın kumlardan buz gibi sulara nasıl atlandığını göreceksiniz. Bu kadar mı? Tabii ki hayır, dünyanın en güzel denizinde, Alaçatı’da sörf yapmaya çalışın…
Eğer siz de hem eğlenmek hem de huzur dolmak istiyorsanız kesinlikle Çeşme en doğru adres. İnsanı, denizi, plajları ve sokak lezzetleri ile benim vazgeçilmez adresim. Eğer siz de henüz tatil planı yapmadıysanız Çeşme’ye bir göz atın derim. Fotoğraflar için Denizhan Güzel’e teşekkürler...
Nerede ne yedim?
Kumru: Çivit Kafe, Kumrucu Rıza (Çeşme Merkez)
Dondurma: Selanik Dondurmacısı
Makarna: Muranos Kithen, Servet’in Yeri (Ilıca şantiye)
Midye: Midyeci Zane Pide: Kırçiçeği