ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Bu yıl ilki T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle 5-11 Kasım tarihleri arasında Almanya'nın başkenti Berlin'de gerçekleşecek olan Berlin Türk Film Festivali, göçün 60. yılına özel 'Share Your Dream' sloganıyla yola çıkıyor. Türkiye'nin ve Almanya'nın önde gelen yönetmen, yapımcı, oyuncu ve akademisyenlerini bir araya getirme kaygısı taşıyan festival, Alman sinemasına yön veren üreticilerin Türk sinemasını daha yakından tanımasını ve Türk - Alman ortak yapımları için yeni bir platform oluşturmayı amaçlıyor. Filmlerin Golden Tor için yarışacağı festivalin jüri başkanlığını Abdullah Oğuz yapıyor. Jüride ayrıca yapımcı Nida Karabol, görüntü yönetmeni Feza Çaldıran, oyuncular Deniz Çakır, Baki Davrak, Mehmet Çepiç ve akademisyen Öktem Başol yer alıyor. Kısa film kategorisindeki jüriler ise şöyle: Yönetmen Raşit Çelikezer, akademisyenler Doç. Dr. Ragıp Taranç ve Dilaver Bayındır.
ALMANYA ACI VATAN'DAN İFTARLIK GAZOZ'A
Yarışacak filmler dışında aynı zamanda festivalde Sinan Çetin'in Berlin in Berlin, Şerif Gören'in Polizei, Almanya Acı Vatan, Cem Kaya'nın Aşk, Mark ve Ölüm, Çağdaş Eren Yüksel'in Gleis 11 ve Ahmet Nejdet Çupur'un Yaramaz Çocuklar filmleri gösterilecek. Ustaya Saygı bölümünde ise Zeki Demirkubuz'un Kader filmi, bu yıl kaybettiğimiz Erden Kral anısına ise Vicdan filmi izleyiciyle yeniden buluşacak. Ayrıca Berlinale'de ödül alan Andreas Dresen'in Rabiya Kurnaz George W.Bush'a Karşı filmi ile yine Ezel Akay'ın da katılımıyla Avrupa'da ilk gösterimini Berlin Türk Film Festivalinde yapacak olan Osman Sekiz filmi ve Yüksel Aksu'nun İftarlık Gazoz'u festivalin özel gösterim bölümünde yer alacak.
CENK YENGİLOĞLU: BERLİN'DE BÖYLE BİR FESTİVALİN EKSİKLİĞİNİ GÖRDÜK
Akşam Cumartesi'yle ilk yılın heyecanını paylaşan festival direktörü Cenk Yengiloğlu festival hakkında şunları söylüyor: "9 Eylül Üniversitesi, Sinema ve Televizyon Yönetmenlik Bölümü'nden mezun oldum. 25 yıllık bir İstanbul geçmişim var. Ama ben pandemiden 5-6 ay önce Berlin'e taşındım. Oraya bir film yapmak için gitmiştim. Pandemi nedeniyle filmi çekemedik ama bu sırada 'Başka burada ne yapabiliriz' diye düşünmeye başladık. Berlin'de böyle bir film festivalinin eksikliğini gördük. Berlinale'de Türk filmleri yayınlanıyor evet ama bizim filmlerimizin daha fazla gösterebileceği bir platform olmadığını gördük. Bu nedenle böyle bir festival yapma kararı aldık. Bizi Almanya'daki diğer Türk film festivallerinden ayıran özellik öncelikle bu işin Berlin'de bu işin yapılıyor olması. Bu sayede hem Alman hem de Türk basınının daha fazla ilgisini çekeceğini düşünüyoruz. Çünkü Berlin binlerce Türk'ün yaşadığı bir merkez. Ayrıca son zamanlarda Bulgaristan'ın Türkçe konuşan vatandaşlarının gelmesiyle birlikte Türkçe konuşan nüfus katlandı."
ABDULLAH OĞUZ: TÜRK FİLMLERİNİN YURTDIŞINDA GÖRÜNMESİ ÇOK ÖNEMLİ
"Cenk'i çok uzun yıllardır tanıyorum. O böyle bir işin içine girişmiş ben de hiç sorgulamadan destek olmak adına onun yanında yer aldım. Yavaş yavaş içine girip dâhil olacağız. Öte yandan filmle ilgili her girişim, her etkinlik nerede yapılırsa yapılsın çok değerli. Bunun mümkün olabildiğince yapalım, destekleyelim. Çünkü tüm bunlar bir fırsat. İnsanlar bir araya geliyorlar ve tekrar Türk filmlerini seyrediyorlar. Bu bir vesile. Türk filmlerinin yurtdışında görünme fırsatı yakalaması çok önemli. Türkiye bu anlamda önemli bir pazar haline geldi. Bu nedenle Almanya'daki prodüksiyon ortaklarının dikkatini çekebilmek çok önemli. Amaç birbirimizi ağırlamak değil. Orada Türk filmlerini gösterdiğiniz zaman birçok prodüksiyon firması ortak yapım potansiyeline bakıyor filmlerin."