Türk modasının imajını değiştiren tasarımc: Atıl Kutoğlu

ÜMİT TEMURÇİN
umittemurcin@gmail.com

Dünyanın en ünlü yıldızlarının, Avrupa'daki birçok kraliyet mensubunun vazgeçemediği bir modacı. Yarattığı marka ülkemizin yurtdışında tanınan en önemli markalarından biri oldu ve Türkiye’nin dünyadaki imajını değiştirdi. Son birkaç yıldır içinde bulunduğumuz ortak projelerde kendisini yakından tanıma fırsatı bulduğum değerli arkadaşım Atıl Kutoğlu ile yepyeni projeleri öncesinde keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. 

Atıl Kutoğlu markasını bu denli başarıya ulaştıran sırları sizden duymak isteriz?

Bence sırrım çizgimin özgün olması ve tasarımlarımın dünyada beğenilmesi… Farklı bir şeyler yapmadığınız sürece,  dünya moda otoritelerinden övgü almak ve kabul görmek imkânsız. Benim farkım da Osmanlı ve Türk kültüründen esintileri son derece modern, hatta minimalist çizgilere dönüştürmek. Tabii ki çalışmalarınızı uluslararası platforma taşımanız da çok önemli. 9 sene boyunca New York Moda Haftası'nda sürekli defile yapan tek Türk modacıyım.
Sizce kariyerinizi zirveye oturttuğunuz en önemli moda platformu hangisi?
Üniversite eğitimi aldığım Avusturya ve Almanya'dan başlayan moda kariyerimi, ABD'ye taşımış olmamın, markamın uluslararası platformda kabul görmesine büyük etkisi oldu diyebilirim. 
Defilelerinizde pek çok topmodelle çalıştınız. Favoriniz kim? 
New York defilelerimde Naomi Campbell, Karolina Kurkova, Alek Wek gibi topmodellerle defalarca çalıştım, onlarla yakın arkadaş oldum. Viyana'daki ve son yıllarda İstanbul Moda Haftası'ndaki defilelerimde de Alman supermodel Franziska Knuppe, Avusturyalı topmodel Larissa Marolt gibi isimler yer aldı. Yine önemli ve cool modellerden, Mick Jagger'ın kızı Elizabeth Jagger hem New York'ta hem İstanbul'da benim için podyuma çıktı. Formula-1'in sahibinin kızı, yakın dostum Tamara Ecclestone da öyle. Bu isimlerin podyumunuzda yer alması, hem kreasyonlarınızın süper görünmesini ve basında göz kamaştırmasını sağlıyor, hem de marka olarak imajınıza sonsuz katkıda bulunuyor.
Türkiye’den ve dünyadan jet sosyete mensupları sizden nasıl tasarımlar istiyorlar?
Avrupa'da ve Amerika'da etnik lüksü temsil eden tasarımlarım genelde olduğu gibi beğenilip direkt sipariş ediliyor. İstanbul’da sevgili Nevbahar Koç gibi kreasyonlarımızı birebir alıp müthiş güzel taşıyan şahsiyetler de bulunuyor ama bazen Türk hanımları kendilerine has bazı değişiklikler istiyorlar. Aslında New York, Viyana ve İstanbul'daki modern kadınların beğendikleri birbirinden çok da farklı değil. Ama illa bir karşılaştırma yaparsak, Amerika etnik çizgiyi, Avrupa sade ama şık kreasyonları tercih ediyor, Türkiye'deyse dekolte ve parıltı seviliyor.
Yakında yeni bir defile var mı? Belki İstanbul Fashion Week'te yer alacağız. Türk moda sektörüne bu zor dönemlerde destek olmak gerekir. Yakın gelecekte yine Paris Moda Haftası'nda da olacağız.
Atıl Kutoğlu tasarımlarının alametifarikası ne?
Atıl Kutoğlu markası 'etnik bir lüks'ü temsil ediyor. Desenlerimizi, kesimlerimizi görenler, etnik esintilerle ultramodern çizginin buluşmasını hemen tanıyorlar ve “İşte bu bir Kutoğlu kreasyonu” diyorlar! Bir de geometri ve çizgileri farklı         kullanışım beğeniliyor.
Erkek koleksiyonlarınız devam edecek mi?
Evet… Ufak bir kapsül koleksiyon olarak devam edecek. Aslında bayanlar da bu kreasyonlardan alışveriş yapıyorlar. Özellikle desenlerimi taşıyan ipek gömlekler büyük ilgi görüyor.
Giydirmek istediğiniz isimler var mı?
Şimdiye kadar Jessica Alba, Madonna, Catherine Zeta-Jones, Naomi Campbell, Tamara Ecclestone, Viktor Lazlo gibi flaş isimler kreasyonlarımı taşıdılar ama benim hâlâ giydirmek istediğim Angelina Jolie, Julianne Moore, Rihanna ve Monaco Prensesi Caroline ve kızı Charlotte Casiraghi gibi isimler var.
TGSD gibi köklü bir sivil toplum örgütünün yönetim kurulundasınız. Yeni projeler var mı?
Benim görevim daha çok yurtdışında Türk hazır giyim ve tekstil sektörünü temsil etmek. Ekim ayında gerçekleşecek 40. yıl balomuz ve moda konferansımız yine çok heyecan verici. Önemli yabancı isimleri ve Türk hazır giyim sektörünün devlerini ağırlayacağız.

HANIMLARI GENİŞ SEÇENEKLİ BİR SEZON BEKLİYOR

Akşam Gazetesi’nin hanım okuyucuları için önümüzdeki sonbahar-kış trendlerine dair birkaç tüyo verir misiniz?
Önümüzdeki sonbahar-kış sezonu trendleri, bir yandan 1970'ler, 80'ler ve 90'ların bir melanjı, bir yandan da 'modern sanat' niteliğinde sıra dışı çizgilerin, kupların, volümlerin buluşması niteliğinde. Yani şaşırtıcı ve geniş seçenekli bir sezon hanımları bekliyor! Yün, kaşmir, deri ve kürk-süet altın devirlerini yaşamaya devam ediyor. Denim de öyle. Yine coşkulu, rengârenk desenler, floraller, geometriler, ekoseler, çizgiler başrolde olacak. Ama her şey yeni bir yorumla geliyor. Minimalist ve fütüristik esintiler de sadece benim değil, birçok koleksiyonda öne çıkıyor. Drapeler, kat kat üst üste giyilen giysiler, salaş havalı gündelik ve abiye kreasyonlar sezonun olmazsa olmazları. Renklerde bordo, lila, kırmızı, yanık oranj, yeşil, petrol ve kahverengi öne çıkan tonlar…

Sonbahar-kış trendlerinde bizi neler bekliyor?

Sonbahar kış sezonunda moda dünyasındaki trendleri merak ediyorsanız her şeyden önce kasvetli ve sıkıcı bir sezon olmayacağını söyleyebilirim. Alışverişe çıkmadan önce sizler için yaptığım araştırmaya göz atmanızda fayda var…
l Geniş ve maskülen kalıplarda şişme montlar, zarif ve şık çapraz parçalarla kombinlenebilir.
l Bilek boy tokalı botlar, kısa kalın topuklu gotik tasarımlar, çizmelerde kadife dokusu ve üzeri işlemeli modeller duyguları harekete geçirebilir. Fütüristik tasarımlarla batı stilini yansıtan sivri burunlu ayakkabılarıysa birçok markada kolaylıkla bulabileceksiniz. Diz boyu çizmelerde  fırfırlı ve bağcıklı modeller 80’ler havası yaşatacak.
l Sezonun en baskın rengi hiç şüphesiz lila… 
l ‘Kadife’ bu sezon kadınların vazgeçilmezi olacak. Maxi boy elbiselerde dekolte payı daralırken, tek omuzlu elbiseler de en hit parçalar arasında.
l Deri bu sezon tahtını, parlak ve daha dikkat çekici rugan, lateks ve vinyil kumaş ve materyallere bırakmış durumda.
l Payetli, boncuklu ve simli elbiseler enerjinize enerji katacak.
l Yılan ve leopar deseni sesizliğini bozarak, feminenliği biraz daha önce çıkarmanızı sağlayacak. 
l Yeni nesil, renkli ve geniş trençkotları deneyimlemenizi tavsiye ediyorum.
l Etek ve pantolonlara eşlik eden  ‘maskülen yelekler’ çok sık kullanılacak.
l Farklı formlarda kullanılan kol detayları; elbise, gömlek ve bluzları daha dikkat çekici kılmaya devam edecek.
l Etekler daha zarif, ipek ve ince kumaşlarla karşımıza çıkarken çapraz ürünlerle birlikte 
rahatlıkla kullanılabilecek.

TÜRKİYE SONSUZ BİR İLHAM KAYNAĞI
Nelerden besleniyorsunuz?

Çok farklı şeyler ilham verebiliyor. Bazen gezdiğim bir müze, bazen izlediğim bir film bazen de okuduğum bir kitap yeni bir koleksiyonu tetikleyebiliyor. Ama Türkiye ve İstanbul, burada yaşamış uygarlıklar benim için sonsuz bir ilham kaynağı. Farklı üsluplardaki mimari eserlerden de çok etkilenirim. Viyana, Paris, New York veya Seoul'deki gençleri, yeni parlayan sanatçıları ve onların giyim tarzlarını da yakından takip ederim ve bu da koleksiyonlarıma çağdaş bir boyut olarak yansır.