Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık: En büyük gücümüz sürekli kan bağışçıları

''Kan, kaynağı yalnızca insan olan bir madde. 14 Haziran 'Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü' bu anlamda Türk Kızılay için oldukça önemli. Bizim en büyük gücümüz sürekli kan bağışçılarımız. Kan bağışçılarına belirli bağışlara ulaştıklarında bronz, gümüş, altın madalyaları veriliyor. 2020 yılında bağışlanan kanların yüzde 58'i düzenli kan bağışında bulunan bağışçılardan...''

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

14 Haziran "Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü"... ABO kan grubu sistemini bulan Nobel Ödüllü Karl Landsteiner'in doğum günü olan bu tarih Dünya Sağlık Örgütü tarafından gönüllü kan bağışçılarına atfediliyor. Bu anlamda Türk Kızılay'ı da çeşitli aktiviteler düzenliyor. Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık bu özel günün kendileri için kıymetli olduğunu dile getirerek şunları aktardı: "Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü, kanlarını gönüllü olarak bağışlayan yardımseverleri kutlamak ve kurtardıkları hayatlar adına kendilerine teşekkür edebilmek için önemli bir vesile. Kızılay olarak bizler yine bu özel günde de Kan Bağışı Merkezlerimizde ve Gezici Kan Bağışı Noktalarımızda kan bağışçılarımızla bir arada olacağız. İstanbul Valiliği başta olmak üzere illerde valiliklerimiz, belediyelerimiz ve diğer destekçi kurum ve kuruluşlarımızla ortak etkinlikleri hayata geçirip, kan bağışına duyarlılığı artıracağız."

BİN 131 HASTANENİN İHTİYACI KARŞILANIYOR

Kızılay 1957 yılından beri ülkemizin kan ihtiyacının karşılanmasında, gönüllü kan bağışçılarının harekete geçirilmesinde önemli bir rol üstleniyor. Kan bağışını teşvik etmek amacıyla faaliyetler yürüten Türk Kızılay, 300 farklı noktada kan alımı faaliyeti yürütüyor. 2005 yılından itibaren ülkemizde kan bağışı alma ve hastanelere ulaştırma süreci kanun ile Kızılay'a emanet ediliyor. Bu nedenle Kızılay'ın toplumun tüm kesimlerine yönelik farkındalık çalışmalarına özel bir önem verdiğini anlatan Dr. Kınık, "Gençleri sürece dahil etmek için üniversitelerde kan kulüpleri kuran Kızılay, ülke çapına yayılmış şube ve temsilcilikleriyle de yereli harekete geçirmekte. Sosyal medyanın sağladığı imkânlar sonuna kadar kullanılıyor. Ayrıca geleneksel medya da farkındalığın artırılması amacıyla Kızılay'ın kan bağışı çalışmalarına yer vermekte. Kurum ve kuruluşlar farkındalığın artırılması, insanların kan bağışına teşvik edilmesi için destek veriyor. Kan bağışçılarına belirli bağışlara ulaştıklarında bronz, gümüş, altın madalyaları veriliyor. Bu da teşvik edici bir uygulama olarak öne çıkıyor. Kurumsal madalya uygulamamız kapsamında ise kurum/kuruluşlara bir yılda tek seferde veya toplamda; 500-1000 ünite arası kan bağışında bulanmaları halinde madalyaları takdim ediliyor." şeklinde konuşuyor.

En büyük güçlerinin sürekli kan bağışçıları olduğunu dile getiren Dr. Kınık, "2020 yılında bağışlanan kanların yüzde 23'ü sadece ilk kez kan bağışlayan bağışçılardan, yüzde 58'i düzenli kan bağışında bulunan bağışçılardan, yüzde19'u ise daha önce kan bağışında bulunan ancak düzenli olarak kan bağışlamayan bağışçılardan alındığını aktarıyor. Kanların Kızılay'dan hastaneye geçiş süreci hakkında bilgi veren Kınık, "Bağışlanan kanlar laboratuvar testlerinden geçiyor. Eşzamanlı olarak 3 bileşene ayrılarak uygun koşullarda saklanıyor. Kullanıma hazır olan kan bileşenleri hastanelerden gelen taleplere göre transfer ediliyor. Sağlık Bakanlığı'na bağlı kan nakli yapan bin 131 hastane vardır. Bu hastanelerin bin 118 tanesinin kan ihtiyacı Kızılay tarafından karşılanıyor. Geriye kalan 13 hastanenin geçici kan alımı yetkisi bulunuyor." diyor.

İNSANLARIN TEK UMUDU KAN BAĞIŞI

Ülke genelinde 18 Bölge Kan Merkezi, 68 Kan Bağış Merkezi, 80 Sabit Kan Alım Yeri ve günlük ortalama 150 gezici ekip ortalama 300 farklı noktada kan alımı faaliyeti yürütülüyor. Dr. Kınık, kimlerin kan bağışında bulanabileceği ile ilgili şu bilgileri paylaştı: "18-65 yaş aralığında 50 kilogramın üzerindeki her sağlıklı birey kan bağışçısı adayı olabilir. (19 yaşından gün almak, 65'ini doldurmamak gerekir.) Kan bağışı öncesi Sağlık Bakanlığımızın belirlemiş olduğu formu doldurmak çok önemli. Oradaki kriterleri karşılayan tüm gönüllü bağışçılarımızdan kan bağışlarını alabiliriz. Ayrıca erkekler 90 günde bir, kadınlar ise 120 gün de bir kan bağışında bulunabilir. Ancak bu tam kan bağışı için geçerlidir. Örneğin trombosit bağışı yapmak isteyenler için farklı süreler, plazma bağışı için farklı süreler var."

İnsanlara kan bağışı yapmaları için çağrıda bulunan Dr. Kınık sözlerini şöyle tamamladı: "Kan, laboratuvarlarda üretilemeyen ve kaynağı yalnızca insan olan bir madde. Hastanelerde uygun nakil için bekleyen lösemi hastaları, talasemi hastaları, ameliyata alınan acil vakalar ve acil kan bağışı bekleyen hastalar bulunuyor. Bu insanların tek umudu kan bağışı. O sebeple vatandaşlarımızın kan bağışı konusunda duyarlılıklarının artmasını temenni ediyoruz."

AŞI OLANLAR BAĞIŞ YAPABİLİYOR

Kovid-19 pandemisi yaşamın her alanında olduğu gibi kan bağışlarını da etkiledi. Hastanelerin kan ihtiyacının sorunsuz karşılanması için günlük ortalama 9-10 bin ünite bandında kan bağışı toplanması gerektiğini ancak pandemi ile kan bağışı sayılarının bazı günlerde 4 bin ünite bandına kadar düştüğünü belirten Kınık, "Ancak yeni normalleşmeye geçilmesiyle birlikte kan bağış sayıları yeniden yükseldi. 2019 yılında 2.809.237 ünite kan bağışı toplandı. 2020 yılında pandemi ile kan bağışı sayısı yaklaşık 380.000 ünite azalış gösterdi 2.429.302 ünite kan bağışı toplandı. 2021 yılının ilk 5 ayında ise 1.140.131 ünite kan bağışı toplandı. Pandemi sürecinin yanı sıra kış koşulları, çok sıcak olan yaz koşulları, Ramazan gibi özel dönemler de kan bağışını olumsuz etkiliyor." şeklinde konuşuyor.

Koronavirüs geçirenler ya da aşı olanlar şartlar ve süreler göz önünde bulundurularak kan bağışında bulunabiliyor. Doğrulanmış ya da muhtemel bir koronavirüs enfeksiyonu geçirip iyileştikten 28 gün sonra; İnaktif virüslerle aşılanmış kişiler veya canlı ajanlar içermeyen aşılarla (yani mRNA ve protein alt birim aşıları) aşılanmış bağışçılar semptom gelişmemesi halinde aşılamadan 7 gün sonra, semptom gelişmiş ise semptomların düzelmesinden 7 gün sonra; Zayıflatılmış virüslerle (örn. Virüs vektör tabanlı veya canlı zayıflatılmış virüs aşıları) aşılamadan veya aşı türü ile ilgili bilgilerin eksik olduğu veya deneysel aşı yapıldığı durumlarda 4 hafta sonra kan bağışında bulunabilir.