uygartaylan@gmail.com
İstanbul’da konser vermeye hazırlanan usta piyanist HAVASI ile 19 Mayıs Pazar günü Zorlu PSM’de gerçekleşecek performansı öncesi müzik kariyerini konuştuk.
Piyano yaşamınıza nasıl girdi?
Müzikle aşkım kendi müziklerimi yapmamla başladı. Çok küçük yaşlardayken ailem bana ilk oyuncak piyanomu hediye etmişti ve büyülenmiştim. Farklı tuşlara farklı yollardan vurabilmemin büyülü olduğunu düşünmüştüm. Duygularımı ve düşüncelerimi bu şekilde ifade edebilmeye başlamıştım. 4 yaşıma geldiğimde piyanonun hayatımda çok önemli bir yeri olacağını anlamıştım. Müziğe olan aşkım hâlâ, beyaz - siyah tuşlara basan o küçücük çocuğunki gibi.
Başarı hikayenizin ardında ne var? Sadece yetenek mi?
Yetenek, hayatın herhangi bir alanında başarılı olmak için asla tek başına yeterli olmaz. Benim durumumda bunun izleyiciyle özel bir bağlantıdan kaynaklandığını düşünüyorum. Birçok başarılı performans sanatçısı başkaları tarafından yazılan eserleri yorumluyorlar. O büyük müzisyenler bu işi çok iyi yapıyor fakat bir bestekarın kendi eserini yorumlamasının çok daha farklı olduğunu düşünüyorum ve dinleyiciler bunu hissediyor. Aradaki iletişim çok daha derin ve kişisel oluyor. Hedefim dinleyiciyi eğlendirmek ve çok keyifli bir müzik gecesi geçirmelerini sağlamak; bunun önemli olduğunu düşünüyorum.
Müzik hayatınıza neler kattı?
Müzik benim hayatım. Evde, arabada, yürüyüşte her zaman müzik dinliyorum. Hayatta en çok sevdiğim şeyin, beste yapıp bunu performe etmenin işim olmasından dolayı çok şanslıyım. Hayatın gürültüsünden uzaklaşabilmekten keyif alıyorum; ailemle beraber olmaktan, piyanonun başına oturmaktan ve yeni müzikler yaratmaktan. Ve konserlerimdeki her bir şarkıdan... Müzik hayatıma muazzam bir neşe getirdi.
‘Havasi’yi henüz hiç canlı izlememiş birine, kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Aynı zamanda hem modern hem de klasik olduğunu söyleyebilirim. Müziğim klasik müzik geleneğine dayanıyor ama aynı zamanda günümüz türlerinden de etkileniyor. Tarzların hiçbirine uyacağını sanmıyorum, bu yüzden YouTube’daki birkaç farklı parçaya göz atmak ve kendi kararınızı vermek en iyisidir.
19 Mayıs gecesi yeniden İstanbul’da çalacaksınız. Neler hissediyorsunuz?
İstanbul’da yaptığımız son konser konusunda kendimi çok iyi hissediyorum ve solo piyano performansıyla tekrar geldiğim için çok heyecanlıyım. Türk halkı, müzik konusunda çok hassas ve tutkulu ve harika zaman geçireceğimize eminim.
Gelecekteki planlarınız neler?
En büyük amacım piyanoyu eğlencenin ana akımına geri getirmek. Kariyerimin ilk on yılında, konserlerime yaklaşık 500.000 bilet satıldı. Umarım birkaç on yıl boyunca dünyadaki insanlara performans gösterme şansım olur.