''Türbesine gidip yardım istedim''

Ramazan ayı boyunca TRT ekranlarına gelecek olan ''Aziz Mahmud Hüdayi: Aşkın Yolculuğu'' dizisinin setini ziyaret ettik ve başrol oyuncuları ile konuştuk. Dizide Aziz Mahmud Hüdayi'yi canlandıran oyuncu Rüzgar Aksoy çekimlerden önce türbesini ziyaret ettiğini söyleyerek, ''Çok fazla halleri olan bir insan. Yaşadığı hayat hem zorlu hem de feyz alınması gereken bir veli. Türbesini ziyaret ettiğimde kalbimin içine gir ve seni doğru şekilde yansıtabilmem için bana yardım et dedim.'' dedi.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

İslam âleminin en önemli velilerinden biri olan Aziz Mahmud Hüdayi'nin hayatının bir bölümünü konu alan "Aziz Mahmud Hüdayi: Aşkın Yolculuğu" dizisi TRT 1 ekranlarında başladı. Ramazan ayı boyunca seyirci ile buluşacak olan dizide Kadı Mahmud'un nasıl Aziz Mahmud Hüdayi'ye dönüştüğü anlatılacak. Yapımcılığını Mehmet Bozdağ'ın yönetmenliğini ise Kamil Aydın'ın üstlendiği dizinin senaryosunu İsa Yıldız, Uhud Tekin ve Abdülselam Durmaz kaleme alıyor. Aziz Mahmud Hüdayi karakterini Rüzgar Aksoy'un, Üftade karakterini ise Cem Kurtoğlu'nun canlandırdığı dizinin oyuncu kadrosunda; Duygu Gürcan, Hakan Örge, Tuğba Melis Türk, Yaşar Aydınlıoğlu, Barış Başar, Nadir Ersoy, Salih Bayraktar ve Burak Alp Yenilmez gibi isimler yer alıyor.

FEYZ ALINMASI GEREKEN ÖNEMLİ BİR İNSAN

RÜZGAR AKSOY

Daha önce de tarihi dizilerde izledik sizi. Ama bu sefer Aziz Mahmud Hüdayi rolünde başroldesiniz...

Başrol kısmına çok takılmıyorum aslında. Önemli olan rolün ne olduğu. Aynı başrolü oynayan biri olmak istemedim. Bundan kaçındım ve her defasında farklı rollerin peşine düştüm. Hiçbir karakter diğerine benzemesin istedim. Bu durum beni oyuncu olarak zenginleştiren nokta. Bundan önce oynadığım dizi ile bu dizi arasında neredeyse bir gün fark vardı sanırım. Ama iki bambaşka karakter ile izleyici karşısına çıktım. Bu durum hem hayatımı daha renklendiriyor hem de bana çok şey öğretiyor.

Tarihi bir karakteri oynamak zor mudur? Dönem işleri her konuda eleştiriliyor. Neler söylemek istersiniz?

Hayat verdiğiniz karakter çok önceden yaşamış ise onunla ilgili veri bulmak zor oluyor. Efsanelere, rivayetlere göre yol alıyorsunuz. Ya da yazdığı, çizdiği bugüne kalan bir şey var ise o da size yol haritası sunuyor. Ben genelde bu tarz rollerde şunu gözetmeye çalıştım. Onun da bir insan olduğunu kabullenerek role hazırladım. Hangi zamanda yaşarsa yaşasın onun da o döneme ilişkin belli umutları, hayalleri, heyecanları vardı. Eleştiri kısmına gelirsek onları çok dikkate almamalıyım. Çünkü şuraya on tane insan getirin bir kişilik hakkında on farklı fikirle gelir. Önemli olan kompozisyon. Bir de elimizde senaryo var. Kelimelere hayat veriyoruz ve karakteri canlandırmaya çalışıyoruz. İnsanların nasıl baktıklarına çok takılmıyorum. Burada önemli olan feyz almak bence. Buradaki hikâye, kişiler ne anlatıyor; senin hayatına ne katıyor bunu gözetmeliyiz.

O halde Aziz Mahmud Hüdayi rolüne gelelim. Bize karakteri nasıl anlatırsınız?

Aziz Mahmud Hüdayi İstanbul'un dört koruyucusundan biri olarak geçiyor. Dizide Bursa'ya kadı olarak atanmasından itibaren hayatını ele aldık. Derinlemesine araştırılması gereken biri. Birçok şehirde kadılık yapmış, Osmanlı'nın en şaşalı döneminde yaşamış, padişahların yanında yer almış ve onlara yol gösterici olmuş. Makamı ve rütbesi olan insanların feyz aldığı bir isim. Ve bütün bu makamlardan vazgeçip bambaşka bir yola gidiyor. Bu çok etkileyici. Çok fazla halleri olan bir insan. Yaşadığı hayat hem zorlu hem de feyz alınması gereken bir veli. Bir sürü dil biliyor, yazar, şair aynı zamanda. Beni en çok zorlayan ama en çok şey katan karakterlerden biri olabilir. Bence herkesin bilmesi, anlaması gereken biri. Hazırlık sürecinde türbesini de ziyaret ettim ve ondan yardım istedim. "Kalbimin içine gir ve seni doğru şekilde yansıtabilmem için bana yardım et. Bilmeyenler için insanlar senin nasıl biri olduğunu benim aracılığımla bilsin" dedim.

Bir tereddüt oldu mu peki?

Rol bana geldiğinde çekimler için çok kısa bir zamanımız vardı. Bu kısa zamanda okyanusa atlamayı tercih ettim. Heyecanlandığım, umutsuzluğa düştüğüm anlar oldu. Ama iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Beni çok etkileyen bir karakter oldu. Yaptığım araştırmalar ve senaryodaki haliyle ben de bir yansıması oldu ve bunu yansıtmaya çalıştım.

Çekimler nasıl geçti?

20 bölüm, 45 dakikalık bir yapım hazırladık. Çekimler yoğun ve hızlı oldu. 10 haftada bitirmeye çalıştık. Gece gündüz çekimler yapıldı. Büyük bir emek var. TRT, Bozdağ Yapım, yönetmenimiz Kamil Aydın ile birlikte güzel bir iş çıkardık. Niyet halis olunca herkes birbirine yardımcı oldu. Aynı gün içinde farklı bölümlerin sahnelerini iç içe çektik. Ruh halinden ruh haline zıpladık. Bakıyorsun bir sürü neşeli sahneler çekmişiz burada sette keyifler yerinde birden tabiri caizse Aziz Mahmud Hüdayi'nin rüyasında cehennemi gördüğü sahneyi çekiyoruz. Buna adapte olmak zorladı. Ama oyunculuk anlamında beni çok besledi ve oyunculuğumu başka bir yere taşıdı.

Kimi uzun cümleler ve Osmanlıca sözcüklerin telaffuzunda zorlandınız mı?

Senaristlerimiz bu konuda çok duyarlıydı. Bizim tırnak içinde bazı eleştirilerimiz oldu, şöyle yapmasak mı diye. Ama bu dilin anlattığımız dönem içinde bir kutsiyeti var. Bizim işimizde oyuncu olarak o sözlerin ne anlama geldiğini yansıtmak ve seyircinin anlamasını sağlamak. Bir de bu dili gündelik hayata çevirdiğinizde anlamını, etkisini yitiriyor. İnsanlar da zaten bütününde anlayacak ne anlatmak istediğimizi. Bu dil bizim DNA'larımızda da var. Oyuncu olarak ezber kısmında zorlandık. Doğaçlama yapma şansımız da yoktu. Ama çekimlerde aktı, gitti. Bu isimlerin ekranlarda olması çok kıymetli. Bazı işleri izlersiniz ve o karakterlerle empati kuramaz ya da kendinizle özdeşleştiremezsiniz. Ama tasavvuf öyle bir şey ki insanları ister istemez etkiler. Aziz Mahmud Hüdayi ya da Yunus Emre gibi kişiliklerin hayatı insanı etkileyecek birçok hikâye barındırıyor.

ÜFTADE KARAKTERİ BEN DE DERİN İZLER BIRAKTI

CEM KURTOĞLU

Bugüne kadar sayısız rollerde izledik sizi. Şimdi "Aziz Mahmud Hüdayi: Aşkın Yolculuğu" dizisinde Şeyh Üftade rolünde göreceğiz. Bu rolle ilgili teklif geldiğinde ne hissettiniz?

Bu tarz bir rolü hep oynamak istemişimdir. Ve bir gün oynayacağımı hissediyordum. Hem yaşamış hem de sıradan olmayan birini canlandırmak çok kıymetli. Diğer oynadığımız karakterlere hayat vermek daha kolay oluyor. Bu roller ise zordur. Gerçeğine uygun yapabilmek için hissetmek ve tecrübe lâzım. Eğer anlamadan oynarsanız rol üzerinizde yapıştırma kalıyor. Biraz hissedebilirseniz, anlarsınız canlandırdığınız karaktere yaklaşırsınız. Böyle olunca izleyici de size yaklaşır. Ben karakterimi çok sevdim.

O halde bir hazırlık süreci oldu sanıyorum...

Elbette. Yaşayan bir karakter olduğu için araştırmak lâzım. Belki herkes Üftade Hazretlerini bilmez ama bu konuya ilgisi olan insanların yakından tanıdığı isimlerden biri. Bu yüzden onun yaşantısını, hikâyesini bilmek lâzım. Tabii oyuncu olarak siz de bir şeyler katıyorsunuz ama anafikir önemli. Bu bir ekip işi zaten. Yönetmenin, senaristin de müdahalesi ile elimizden geleni yapmaya çalıştık. Çekimlerimiz çok güzel geçti. Dikkatli olmaya ve yanlış bir şey yapmamaya gayret gösterdik.

Genelde tarihi diziler eleştirilir. Siz buna nasıl bakıyorsunuz?

Nihayetinde yaptığımız iş bir sinema ve kurgu var. Birebir gerçeği yansıtmamız çok mümkün değil. Bir senaryo var ve izleyiciyi yakalamak lazım. Tabii yaşanmışlıkları çok saptırmadan bir hikâye kaleme alınmalı. Bu konuda şanslıyız. Senaryoyu yazan arkadaş ve yapım ekibi bu isimlerin hayatı konusunda bilgililer.

Üftade karakteri Aziz Mahmud Hüdayi'yi ne yönde etkileyecek?

Kadı Mahmud'un Aziz Mahmud Hüdayi olmasındaki en büyük etken yollarının kesiştiği Üftade Hazretleri. Onunla karşılaştıktan sonra Mahmud Efendi'nin hayatında değişimler oluyor. Ama zaten Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş Veli'nin de hayatına dokunan isimler hep olmuştur. Mesela Yunus Emre için Tapduk Emre ne ise Aziz Mahmud Hüdayi için de Üftade Hazretleri odur.

Dizide Üfteda Hazretleri'nin çok kıymetli sözlerini duyuyoruz. Uzun ve manalı... Bu sizi zorladı mı?

Zorlandığım zamanlar oldu elbette. Ama kelimeler, aşina olduğum sözcüklerdi. Tabii cümlelerin uzun olması ve kısa sürede çekimlerin gerçekleşmesi biraz zorladı. Umuyorum izleyici o sözlerin ne ifade ettiğini, anlamlarını özellikle gençler yakalayabilir. Üftade Hazretleri'nin ağzından çıkan her kelime çok şey anlatıyor. Bu kişiler ansiklopedi gibi konuşur. Ama özünde söylemek istediği şudur; gerçek insan ol. Gerçek insan nasıl olunur o da sözlerinde saklı.

Dizinin en etkileyici sahneleri sizce hangisiydi?

Aslında birçok sahne var. Üftade Hazretleri'nin toplumla buluşup onlarla konuşurken sarf ettiği cümleler çok anlamlı. Ama onun dışında Aziz Mahmud Hüdayi'nin kendi ile çatıştığı sahneler çok etkileyiciydi. Rüzgâr kardeşimiz de bu role çok yakıştı. Gerçekten hissederek oynuyor.

Bu rol sizde bir etki bıraktı mı?

Her rol oyuncuda iz bırakmaz. Ama bu rol ben de iz bıraktı. Hem oyunculuk tecrübemi artırdı hem de kendi yaşamıma çok şey kattı diyebilirim.