‘Tükenmeden önce' hep birlikte düşünmek için…

Bu yıl ''Tükenmeden Önce: Yeni Değerler Evreni'' temasıyla dokuzuncu kez gerçekleşecek olan Uluslararası Sinop Bienali Sinopale'yi sanat yönetmeni T. Melih Görgün, Akşam Cumartesi'ye anlattı: ''Tema hem bireyleri hem de toplulukları dünya üzerindeki etkilerini fark etmeye çağırıyor. Sinopale, ivedilikle ve 'Tükenmeden Önce' farkına varmamız gereken durumların, almamız gereken önlemlerin ve yaratmamız gereken yeni değerlerin önemini hep birlikte düşünmeye davet ediyor.

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Sinop'un çağdaş sanat sahnesinde önemli bir yer tutan Uluslararası Sinop Bienali Sinopale, bu yıl 23 Eylül - 31 Ekim tarihleri arasında dokuzuncu kez gerçekleşecek. "Tükenmeden Önce: Yeni Değerler Evreni" başlığı altında düzenlenecek olan Bienal, bu yıl ekoloji, döngüsellik ve sürdürülebilirlik temalarına odaklanıyor. Üretim süreci 23 Eylül'de başlayacak ve ana sergisi 11 Ekim 2024 tarihinde ziyaretçilere açılacak olan Bienal'de serginin yanı sıra Sinop'un farklı yerlerinde ve kamusal alanlarında film gösterimleri, performanslar, atölyeler ve uluslararası kültür sanat ilgililerinin buluşmaları gerçekleştirilecek. Biz de yaklaşan Bienali sanat yönetmeni T. Melih Görgün ile konuştuk...

PAYLAŞIMA DAYALI BİR SANAT ÜRETİMİ

Sinopale'nin kimliğini, duruşunu ve Türkiye kültür sanat ortamındaki konumunu nasıl tanımlar ve değerlendirirsiniz?

Sinopale 9, sanatın dönüştürücü gücünü sürdürülebilirlik ve döngüsel yaklaşımlar çerçevesinde ele alarak; dünyada olan dönüşümlerin farkına varmamızı sağlayacak diyaloglar geliştirmeyi hedefliyor. Uluslararası Sinop Bienali, Sinop Belediyesi başta olmak üzere birçok kuruluşun, özel kişilerin ve Sinop halkının katkıları ve iş birliğiyle, Sinop Sürdürülebilir Kalkınma Derneği tarafından organize edilen, yerel kalkınma bağlamında sivil toplumun kültür ve sanat temelli diyalog geliştirmek amacıyla "paylaşıma dayalı bir sanat üretimi" modelinde bir araya gelmesini sağlayan uluslararası bir etkinlik. İki yılda bir gerçekleştirilen Sinopale her yaştan kentlinin kendi yaşam alanlarını gelecek vizyonuna sahip olarak yeniden algılamaları, kent sorunları üzerine düşünmeleri, ortak tarihsel belleğin paylaşımı ve bunun sanat üretimine yönelik olarak düzenlenmesini, daha iyi bir sosyal yaşam alanını oluşturmaya yönelik olarak kentsel, ulusal ve uluslararası çalışmayı amaçlıyor. Başladığımız 2006 yılından bu yana yerel kültürü ve hafızayı kendine konu edinen Sinopale, sahiplendiği imece usulü sanat anlayışıyla, Sinop halkı ile çalışarak, halkı uluslararası sanatsal bir etkinliğin içine çekmiş ve yerli ve yabancı sanatçıların, küratörlerin ve Sinop halkının ortak buluşma, düşünme ve üretme alanı oldu.

Sinopale'de bu yıl bizi, sanatseverleri neler bekliyor?

Uluslararası Sinop Bienali, farklı formatlardaki pek çok sayıda etkinlikten oluşuyor. Bienalin sergisi 11 Ekim'de başlayacak. Aynı zamanda hiyerarşik yapılar olmadan düzenlenen atölyeler, saha gezileri ve performans etkinlikleri tüm Sinop kent merkezine ve kamusal mekânlara yayılacak. Ek olarak gerçekleştirilen açık hava film gösterimleri, Sinopale Forum ve Sinopale Çocuk programları yerel halkı ve misafirleri daha fazla etkileşim ve değişim için davet ediyor.

İZLEYİCİ, KRİTİK MESELELERE DAİR DÜŞÜNMEYE DAVET EDİLİYOR

"Tükenmeden Önce: Yeni Değerler Evreni" tam olarak ne demek? Bienal bu başlıkla neye dikkat çekiyor?

Tema hem bireyleri hem de toplulukları dünya üzerindeki etkilerini fark etmeye çağırıyor ve sürdürülebilir bir gelecek için yeni değer sistemleri hakkında düşünmenin gerekliliğini vurguluyor. Sinopale, ivedilikle ve "Tükenmeden Önce" farkına varmamız gereken durumların, almamız gereken önlemlerin ve yaratmamız gereken yeni değerlerin önemini önceki edisyonlarda olduğu gibi katılımcı ve süreç odaklı bir biçimde hep birlikte düşünmeye davet ediyor. Burada bahsettiğimiz yeni değerler aslında yoktan var ederek keşfedeceğimiz yargıları değil, insanların ve toplumların belleklerinde bin yıllardır var olan değerleri doğaya dönerek yeniden anlamlandırmaya çalıştığımız bir evreni işaret etmekte. Tüketmeden ve tükenmeden önce, ivedilikle yapmamız gereken şey nelerin değer, nelerin araç olduğunu fark etmek ve günümüz sosyopolitik ve ekonomipolitik düzleminde neredeyse hiç fark etmeden araçsallaştırdığımız değerlerimizi özünde düşünmek. Bu başlık altında, doğanın ve insani değerlerin tükenme noktasına geldiği bir çağda, farklı bir etik ve estetik sistem inşa etmenin olanakları araştırılıyor. İzleyici, sanatsal üretimler aracılığıyla bu kritik meselelere dair derinlemesine düşünmeye davet ediliyor.

KENTSEL KALKINMA HEDEFİNİ GERÇEKLEŞTİRMEDE İLERLEME KAYDETTİ

Bienale Sinop'a katkısı bağlamında da değerlendirir misiniz?

17 senedir varoluşunu sürdüren Sinopale, bu süre zarfında kentsel kalkınma hedefini gerçekleştirme yolunda büyük ilerleme kaydetti. Ulusal ve uluslararası düzeyde bağımsız bireylerden ve organizasyonlardan oluşan geniş bir ağ oluşturuldu. Örneğin 2005 yılında kentte otel sayısı 6 iken aradan geçen sürede 20'ye yakın nitelikli otel mevcut. Bu elbette kent ekonomisinin turizm bağlamında gelişebileceğinin bir göstergesi. Markalarını oluşturmak için çaba gösteren nitelikli işletmeler artık daha estetik bir gözle de bakarak yapılarını oluşturabiliyor. Sinopale'nin uluslararası ve ulusal yayınlarında oldukça geniş yer verdiğimiz Sinop ve kent kavramlarının kentte bir geri dönüşüdür. Kentliler ve var olan dernekler arasında dayanışmayı sağlamak üzere kurulan "Sinop Sürdürülebilir Kalkınma Derneği", eski sebze hali binasını sivil toplum-üniversite-kamu işbirliğiyle yerel kalkınma merkezine dönüştürmekte.

SİNOPALE KENDİNİ BÜYÜTEN BİR PROJE

Sinopale için gelecek planlarınız nedir?

Sinopale kendini büyüten bir proje. Her geçen gün gelişen network'ü ile yetişen genç kuşak Sinopalelilerle geleceğe bakan bir yapı. Kurumsal olamayan ve eklemlenerek büyüyen rhizome bir çalışma sahası yaratma kaygısı ve yeniliklere açık olması Sinopale'nin en önemli özelliği. Her an yeniliklerin yaşandığı bir coğrafyada sürprizlere açık olarak gelecek planı yapabilirsiniz. Bu bağlamda gelecek için "an'ın en verimli bir şekilde yaşanması" ve "paylaşılması"nı ve aynı zamanda "düşünme" üzerinde bir strateji geliştirilmesinin önemli olduğunu ve de küratörlük meselesini yeniden ele almanın zamanı geldiğini düşünüyorum. Bizim yapımızda deneysel bir çalışmaya giden yolu zaman zaman tıkamakta olduğunu görmekteyiz. Ayrıca gelişen kent ölçeğinde sanat ve yaratıcılık alanında daha fazla çalışmanın yapılmasına öncülük ve aracılık eden bir vizyonun da gelişimine sonuna kadar katkıda bulunmak gelecek için ödünsüz bir şekilde düşünmemiz gereken bir durumu betimler.