Tekstil sektörü depremde kurtulanlarının yanında

Tekstil ve moda sektöründeki kurum, dernek, marka ve moda tasarımcıları depremin yaralarını sarmak için ilk günden itibaren büyük bir sorumluluk duygusuyla güçlü bir dayanışma gösterdi. Zor zamanlarda moda sektöründen elini taşın altına koyanların bir kaçını sizler için derledim.

ÜMİT TEMURÇİN / umittemurcin@gmail.com

Yüzyılın felaketi olarak adlandırılan depremin ülkemize verdiği zarar ve yaraları hep birlikte el ele vererek sardığımız şu günlerde tekstil ve moda sektöründeki kurum, dernek, marka ve moda tasarımcılarının büyük bir özveri ile çalıştığını görmek hepimizi mutlu ediyor. Bu anlamda yapılan yardımları ve gelecek uzun bir dönemi de içine alan projeleri derleyip sizlerle paylaşmak istedim.

Depremin ilk gününden itibaren soğuk kış şartlarında evsiz kalan deprem kurtulanlarının birincil ihtiyaçlarından olan kıyafet, mont, iç çamaşırı, battaniye, ayakkabı gibi ürünlerin üretimi, paketlenmesi, nakliyesi, deprem alanlarına teslimi ve en önemlisi orada organize bir şekilde dağıtılması çok önemliydi. Halkımız ilk dakikalardan itibaren evlerinde fazla olan veya kendi kıyafetlerini ikinci el olarak gönderdi. Deprem bölgelerinde ilk anda öncelik arama kurtarma çalışmalarına verildiği için giden yüzbinlerce parça giysi sağlıklı bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılamadı. Örneklerini maalesef sokaklarda yığılmış kıyafet tepeleri şeklinde gördük. Çünkü yardımların dağıtımı da apayrı ve özenli bir organizasyon yapısı gerektiriyor. Birinci haftadan sonra bunun hızlıca farkına varıldı; AFAD ve Kızılay gibi resmi kurumlar aracılığıyla hareket edilmesinin önemi anlaşıldı.

KIYAFET DAĞITIMLARI NASIL İLERLEMELİ?

Resmi devlet kurumları ile irtibat sağlanmalı ve envanter evrakları ile teslim edilmeli.

Giden yardımlar büyük çadırlarda ya da konteynerlerde bölge bölge yapılandırılmalı ve vatandaşlarla buluşturulmalı. Giyim malzemelerinin bulunduğu alanlara tüm bölge halkının öğrenmesi için isimlendirilme yapılmalı. Bu çadırlar ya da konteynerler, konutlar yapılana kadar minimum bir yıl faaliyetlerine devam etmeli.

Kıyafet ve giyime dair her türlü ürünün kolilerden açılıp, taşıyıcılarda askı ile sergilenmesi sağlanmalı. Markalar ürünlerle birlikte askı ve taşıyıcı materyaller de yollamalı.

Bölge halkının ihtiyaçlarını rahatlıkla alabilmesi için malzemeler kadın, erkek, çocuk ve ayakkabı şeklinde tasnif edilmeli. İkinci el kıyafetler ayrı sergilenmeli. Kullanılmış olarak göndereceğimiz kıyafetleri önceden yıkayıp, kolilerin içine ve üstüne yıkanmış ve temiz olduğunu belirten notlar yazılmalı.

Depremden bu yana bölgeye mevsim şartları da göz önünde bulundurularak kış kıyafetleri gönderildi. Ancak bir süre sonra bahar ve yaz için de kıyafete ihtiyaç duyacaklar. Bu açıdan yardımlarımızın devamlılığını sağlamamız gerekiyor.

Bu kıyafet çadırlarının yanında çamaşır yıkama ve kurutma makinalarının olduğu çadır ya da konteyner çamaşırhaneleri de düşünülmeli ve en kısa zamanda hayata geçirilmeli. Hijyen malzemelerinin yanı sıra iç çamaşırı, havlu ve bornoz gibi kişisel ihtiyaçlar da mutlaka yardım paketlerine eklenmeli.

Kış sonrası markalarımızın da yeni sezonda yardımlarına devam etmesi ve bunu kamuoyu ile paylaşmaları örnek teşkil etmesi açısından çok gerekli. Elbette bu paylaşımlar deprem kurtulanlarının mahremiyetine dikkat ederek ve onları reklam malzemesine dönüştürmeden yapılmalı. Bu yaraların birkaç ayda sarılamayacağını da akıldan çıkarmamalı.

DESTEKÇİ KURUM VE MARKALAR OMUZ OMUZA

TİM Türkiye İhraçatçılar Birliği & İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhrcatçıları Birliği Başkanı Mustafa Gültepe; İTKİB, İMMİB, İİB VE HİB olarak depremden etkilenen vatandaşlarımız için her türlü kışlık giysi, çorap, iç giyim, kışlık ayakkabı, bot, battaniye, polar, uyku tulumu, bebek bezi, bebek kıyafetleri, elektrikli soba ve kuru gıda desteği sağladıklarını ve bunları devam ettireceklerini söylüyor. Gültepe ayrıca TİM koordinasyonunda afet bölgelerindeki vatandaşlarımıza yönelik "Geçici Barınma Yerleri" projesine başladıklarını AFAD ile planlı ilerledikleri bilgisini paylaştı.

DeFacto'nun CEO'su İhsan Ateş ise "Ülkemizi yasa boğan depremin ilk anından itibaren ilgili devlet kurumları ve sivil toplum örgütleri ile 15 bin kişilik DeFacto ailesiyle tek yürek hareket ediyoruz. İlk günlerde mont, bot, bere, şapka, eldiven, hırka ve kazak gibi 200 bin adet ürünümüzü bölgeye ulaştırdık. 100 bin adet battaniye ve medikal maskeyi ilgili kurumlara teslim ettik." bilgisini verdi. Ateş, marka olarak deprem bölgesinde T.C Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın himayesindeki tüm çocukların bir yıl boyunca giyim ihtiyacını karşılayacaklarını da ifade etti.

MTD ( Moda Tasarımcıları Derneği) de örnek bir atım atarak tüm üye tasarımcılarına çağrıda bulunarak atölyelerini depremzedeler için açmaya davet etti. Polar battaniye, panço, çocuk uyku tulumu, bere ve sweatshirt dikmek üzere birçok moda tasarımcısı organize oldu. Yıllardır iş yaptıkları kumaş üreticisi ve satış yapan dostlarına çağrıda bulunarak ham madde tedariği sağlayıp, binlerce üretim yaptılar. MTD Eş Başkanı ve moda tasarımcısı Özlem Kaya atölyede dikilen ürünlerin yanı sıra yapılan binlerce, kadın erkek çocuk iç çamaşırı, pijama vb. bağış ürünleri de organize edip, Adana, Antalya, Hatay ve Malatya'ya ulaştırıldıklarını söyledi.