'Tasavvuf Musikisi çocukluk sevdam'

Türk Tasavvuf Musikisi müziğinin sevilen ve başarılı genç ismi Feyzullah Çelebi, “Esrâr-ı İlahi” albümünün ardından, “Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım” adlı yeni albümünü musiki severlerle buluşturdu. “İbrahim Erkal Ağabeyimin isteğini bu albümde yerine getirdim” diyen Çelebi ile konuştuk.

ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr

Albümünde Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Ödülü’ne layık görülen merhum Cüneyt Kosal’a, İbrahim Erkal’a, Pir Şeyh Şâbân-ı Veli, Hz. Mevlâna, Hz. Yunus Emre, Hz.Aziz Mahmud Hüdâyi hazretlerine ve kendisine ait güfteleri seslendiren Feyzullah Çelebi ile tasavvuf müziği üzerine sohbet ettik. 

Feyzullah Bey, sizi tanıyabilir miyiz?

Kastamonu’nun Araç İlçesi’nde 1985 yılında doğdum. Babamın görevi sebebiyle Almanya’ya gittik. Ortaokul ve liseyi Almanya’da okudum. İlk öğretmenim babamdı. Kur’an-ı Kerim eğitimimi kendisinden talim ettim. Avrupa’da Kur’an-ı Kerim yarışmasında çeşitli dereceler kazandım. Türk Sanat Müziği ve tasavvuf musikisine olan ilgim, küçük yaşlarda başladı. Cami musikisiyle o dönemin hafız, musikişinas ve üstatların meclislerinde gazel, ilahi, kaside ve Kur’an-ı Kerim’i güzel okuyarak takdir gördüm. Musıki Eğitim Vakfı’nda Fikret Erkaya hocamızın derslerine katılarak musıki eğitimimiz, hem meşk usulü, hem nazariyat, hem de koro topluluklarıyla faaliyetlerimiz devam etti. Popüler müzik alanında da birçok solist dostlarım oldu; farklı neşeler, farklı icralar, bunlar kendi içinde ayrı bir yeri ve güzelliği var ama tasavvuf musıkisi, irfan türküleri, sanat müziği beni cezbeden ve ruhuma dokunan bir sanat türü olduğu için ağır bastı dolayısıyla bu alanda ilerlemeye karar verdim. Fikret Erkaya’nın, Cüneyt Kosal’ın ve Merhum İbrahim Erkal’ın da aralarında bulunduğu birçok değerin bestelerini albümümde seslendirdim.

İKİ SOLO ALBÜM ÇIKARDIM

Albüm çalışmaları da yaptınız…

Kendi güftelerimin de olduğu iki solo albümünü geniş bir kadro ve toplulukla hazırladık. İlk albümüm ‘Esrâr-ı İlahi’ ve ikinci albümümün ismi ise ‘Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım’. Albümlerimde Hz. Pir Şeyh Şâbân-ı Veli, Hz. Mevlâna Celâleddini Rûmi, Yunus Emre, Hz. Sunullah Gaybi, Hz. Aziz Mahmud Hüdâyi, Hz. Alvarlı Muhammed Lütfi’nin güftelerinin yanı sıra yeni bestecilerin eserleri de yer alıyor.

İbrahim Erkal›la ayrı bir dostluğunuz vardı. Nasıl tanıştınız? 

İbrahim Bey ile buluşmamız aynı hocamızın eğitim çatısı altında oldu ve bu birliktelik bizleri hem dostluk, hem  farklı güzelliklere vesile kıldı. Farklı özellikleri olan, hepinizin bildiği üzere güfte ve besteleriyle bizleri mutlu eden, memnun eden bir hâli vardı.

Eserlerinde ki temaları, aşk, sevgi, hasret, tasavvuf idi. Sanatçı olarak herkesi kucaklayan bir kıymet ve bir er kişi idi. Gönlü zengin, ikramı cömert bir büyüğümüzdü.

Söz ve müziği İbrahim Erkal Bey’e ait “Can Feda” bestesini seslendirdiğinizde İbrahim Bey yaşıyor muydu?

Hayattayken kendisiyle bir gün oturuyoruz, “Ben bir eser yazdım, besteledim. Bu eseri okudum ama bunu tasavvuf müziği formunda sen oku” dedi. Klasik  tasavvuf musikisi tarzı olmasa da modern bir beste neşesi duygusu sözleri yüksek ve bir mana içeriyor. Cenab-ı Hakk’a, sevgiliye ithafen yazılmış bir eser çok özel ve güzel bir eser bu ifadesini dikkate alarak bizlerde yerine getirdik seslendirdim ruhu şâd olsun.

HER KLİBE AYRI KOMPOZİSYON

“Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım” albümünüz piyasa çıkalı ne kadar oldu? 

Mayıs ayında yayınlandı. Tüm dijital platformlarda ve müzik marketlerinde yerini aldı. Kliplerimi izleyen ve albümlerimi dinleyenlerimiz, eserlerin seçimi mekan tercihlerimizi çok beğendiler. Her şeyi bir bütünlük içinde düşündük. Tarihi bir konak, içinde özel hat levhalarıyla esere uyumlu bir çekim olsun istedim. Her klibin ayrı bir kompozisyonu var. 

Ayetten esinlenerek güfte yazıyorum

Albümlerinizde kendi güftelerinizde yer alıyor. Size neler ilham kaynağı olur?

Efendim bir sanatçı dağdan, taştan, doğadan, olaylardan, yaşadığı durumlardan, tabiattan her şeyden esinlenerek bir şeyler yazmaya başlar. Bendeniz bazen bir ayetten yol olarak, bir dostumun sözü veya yaşadığım bir olayın akabinden ilham alıyorum. Kalem dost oluyor, kağıt dost oluyor, mürekkep dost oluyor ve yazmaya başlıyorum. Bir gün gece kalktım Kur’an-ı Kerim’i açtım gönlümdekiyle dilimdeki aşikar ayette karşılık buldum ve seher vakti kalemi aldım yazmaya başladım. Güneş doğmuş ben ise masamda uyumuş kalmışım işte sözün gücü ve tesiri insanı bazen sarhoş ediyor bazen uyutuyor bazen inletiyor kısaca aşk güzel...

Popüler müzik ile tasavvuf müziğini kıyasladığınızda, nasıl bir yorum çıkar ortaya?

Popüler müzik güncelliği olan bir müzik yani bir solist çıkıyor, gündem oluyor. Sonra unutuluyor. Kalıcı eserler bırakabilmemiz için yeni sözlere ihtiyacımız var. Yeni sözler söyleyebilmemiz için mambaı gönül olan bir gönle ihtiyacımız var ve gönülden beslenmemiz gerekli. Hakk bizi gönülle buluştursun inşallah.

KAZANCIMI ESERLERE YATIRIYORUM

Resim ve hat koleksiyonunuz varmış. Biraz bilgi alabilir miyiz? 

Kazancımı eserlere yatırıyorum desem doğru olur. Bir müptelalık bir alışkanlık oldu. Kaybolup, dalıp gidiyorum eserlere. Huzur buluyorum. Bir kare de neler neler gizli bir fırçada ne izler ne duygular sırlı. Mesela hattat, ressam, Müzehhibe gibi sanatçı dostlarımı arayıp onlara kendi gönlümdeki eserleri ifade eder anlatır hayalimdekini karşı tarafa arz ederim ve onlarda sağ olsunlar eseri meşk etmeye başlarlar. Sonunda bakarım ki istediğim gibi olmuş yani kendi istediğim kendi arzu ettiğim duygularımı kendi eserimi bir ressamdan ustadan rica ediyorum. 

63 TANE KIYMETLİ ESER VAR

Sanatçılarımızın kendilerine özgün kendi eserlerini de talep ederim. Bazen bana şaşırıyorlar çünkü heyecanla sonunu bekliyorum arayıp sorarım hocam ne aşamada bizim sevgili diye. Resim olarak doğa, sufi, İstanbul, Anadolu, natürmort gibi birçok eser arşivimde mevcut ve hat sanatı ile de hakeza aynı. Hakk’a uğurladığımız hattatlarımızın da eserleri var bazen antikacıları gezerim oralarda çok eski eserler bulunur ve alırım. Sanatçı olarak Türk, İranlı ve farklı ülkelerden sanatçıların eserleri var, birçok kıymetli sanatçı dostlarımızın eseri mevcut 63 eserim var.