Yurtdışında moda üzerine eğitimler alan ve edindiği tecrübeleri kendi markasına taşıyan başarılı tasarımcı Begüm Salihoğlu, pek çok ünlü ismin şıklığına imzasını atıyor. Trendleri takip eden bir moda markası olmak yerine, kendi tarzı ve farklılığıyla var olmayı seçen Salihoğlu’yla AKŞAM okurları için bir araya geldik.
Sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul’da doğdum. Ortaokul ve lise eğitimimi Fransız Lisesi'nde yaptım. Sonra New York’ta Parsons School of Design’da moda ve endüstriyel tasarım üzerine çift ana dal yaptım. Okul dönemi ve sonrasında New York’ta Allessandro Dell’Aqua ve Jill Stuart gibi moda devlerinin yanında çalışma fırsatı yakaladım. Daha sonra Paris’e gittim ve orada da Hüseyin Çağlayan’la çalıştıktan sonra tasarım markalarını getiren önemli bir showroomda iş deneyimi elde ettim. Şu anda tasarımlarımı hayata geçiriyorum.
Moda mottonuz nedir?
Moda seni değil, sen modayı yönlendir! Hiçbir zaman trendleri takip eden bir moda markası olmak istemedim. Her zaman tarzım ve farklılığımla bir marka olmak istedim.
TAVİZ VERMEYİN
Türk tasarımcılara ilgi nasıl?
Türkiye’de Türk tasarımcılara ilgi güzel. Sadece yabancı markaların perakende elbiseleriyle fiyatlarımız karşılaştırılıyor. Oysa biz couture yapıyoruz, en kaliteli kumaşları kullanarak kişiye özel üretiyoruz. Bu elbiseler az ve eşsiz olurken, perakende için ucuzlatılmış kumaşlarla yapılan ürünlerle karşılaştırılmak bazen moral bozuyor. Bizim gibi modacılar için aslında önemli olan Türkiye’deki Türk tasarımcılara olan ilgi değil, dünyadaki Türk tasarımcılara olan ilgi.
Stil sahibi olmanın şifresi nedir?
Her kadının kendine özgü güzelliği var. Önce kendini keşfedip yaşam tarzına göre olmazsa olmazları belirlemek gerekir. Vücut hatlarını tanımak işin en önemli kısmını oluşturuyor. Kesinlikle moda diye tercih edilen parçalarla değil, vücuduna uygun model, renk ve ürünlerle ancak stil sahibi olunur. Stil sahibi kadınlar modayı takip eder ama tarzından taviz vermez.
SMOKİNSİZ OLMAZ
Bu yıl neye yatırım yapalım?
Smokin kadın-erkek eşitliğini ve kadının gücünü gösteriyor. Bence her sezon herkeste olmalı. Bu sezon süet ceketlerin, çanta ve ayakkabıların sezonu. Yakıştığını düşünüyorsanız yatırımınızı yapın. Sezonluk trendlere bağlı kalmadan da her zaman fark edilir olmak mümkün tabii.
Gardıropta olmazsa olmaz parçalar nelerdir?
Her daim kurtarıcı olabilecek siyah bir elbise, yakası kolalı ve iyi kesimli farklı bir koton beyaz gömlek, iyi kesim jean pantolonlar ve blazer kesinlikle olmalı. Ve siyah stiletto her zaman hayatınızı kurtarır.
SADE, DOĞAL, ABARTISIZ…
Kadınlara neler önerirsiniz?
Başkalarında görüp sevdiğiniz şeyleri kendi tarz, vücut ve yaşam şeklinize göre uyarlayın. Son 6 aydır giymediğiniz şeyleri dolabınızda tutarak kalabalık yapmayın. Makyaj ve saç bir kıyafetin en önemli tamamlayıcısı ancak kesinlikle sade, doğal ve abartısız olmalı, kıyafetlerinin önüne boyalı yüzler geçmemeli.