Tabi maske-mesafe-temizlik kurallarına uygun olarak gezilerimizi yapmamız şart. Egelilerin ‘Ada’ diye isimlendirdiği Kuşadası, Aydın’a 60 km uzaklıkta, Ege Denizi kıyısında, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden. Efes’e bağlı Neopolis ismiyle İonlar tarafından kurulduğu tahmin ediliyor. Kuşadası Körfezi ve yakın çevresi ilk çağlardan beri birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış. 1086’da I. Süleymanşah’ın bölgeyi Selçuklu Devleti’ne katmasıyla Türk egemenliği başlamış. Bölge, bu devirde kervan yollarının Ege’ye açılan bir ihraç kapısı olmuş, 1280’lerin sonunda Menteşeoğulları,1397-1402 arasında Osmanlıların egemenliğine girmiş. 1402-1425 arası yeniden Aydınoğulları’nın eline geçtiyse de 1425’te Osmanlılar bölgeyi kesinlikle ele geçirmiş.
KALESİ 1834’TE YAPILDI
Kuşadası, 1413 yılında 1.Mehmet (Çelebi) tarafından Osmanlı’ya katıldı. Bu tarihten sonra, şehir tamamen Türklerde kaldı. Kervansaray ve Kuşadası’nı çeviren surlar, Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış. Surlarla çevrili şehre o zaman ancak üç kapıdan girilebiliyordu. Bu kapılardan biri, Barbaros Hayrettin Paşa Caddesi’yle Kahramanlar Caddesi’ni birbirinden ayırıyor ve üst kısmı bugün Şehiriçi Trafik Bölge Amirliği olarak kullanılıyor. Diğer kapılar bugün artık yok.
Bizanslılar için önemli bir askeri üs görevini yapan Güvercinada, 1834 yılında büyük bir yenilenme görmüş ve ünlü kalesi yapılmış. ‘Kuşadası’ adı bu kaleden gelmektedir. Kuşadası, Kurtuluş Savaşı’nda 1919-1921 yılları arasında İtalya’nın, onların çekilmesiyle Yunanistan’ın işgaline girmiş ve 7 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtulmuş.
NERELERİ GEZEBİLİRİZ?
Kuşadası’nda nereleri gezebiliriz? Bir göz atalım derseniz, önelerimiz şöyle: Merkeze 28 km uzaklıktaki, 209 kuş türünün görülebildiği Kuşadası Milli Parkı, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Bölgede yürüyüş yapabilir ve tarihi kalıntıları görebilirsiniz.
Güvercinada, Kuşadası adının kaynağını oluşturan adanın üzerinde, tarihi Bizans dönemine dayanan ve adayla aynı isimle anılan bir kale yer alıyor. Magnesia Antik Kenti, kazı çalışmaları sonucu Artemis, Agora ve Zeus tapınakları gün yüzüne çıkarılmış.
Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı, Kuşadası İskelesi yakınında bulunuyor. 1618’de Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılan Kurşunlu Han, küçük bir iç kaleyi andıran görünümüyle dikkat çekiyor. Tamamen taş malzeme kullanılarak inşa edilen yapının içerisinde bir adet otel ve hediyelik eşya mağazaları bulunuyor.
PLAJLARIYLA ÜNLÜ
Zeus Mağarası, Zeus’un kardeşi Poseidon’u kızdırdığında gelip, kardeşinin sakinleşmesini beklediği yer olduğuna inanılan mağara, Dilek Yarımadası’nın girişinde bulunuyor. Mağaranın cilde iyi geldiğine inanılan çamurundan isterseniz, doğal havuzda 3.5- 4 metrelik bir dalış yapmalısınız.
Kadınlar Denizi (Kadınlar plajı), ilçenin en ünlü plajı, merkeze 3 km uzaklıkta bulunuyor. Davutlar Plajı, merkeze 19 km uzaklıkta yer alıyor. Buranın güzel plajından istifade edebilirsiniz ve bu bölgedeki otellerde de konaklayabilirsiniz.
17. yy’da Öküz Mehmet Paşa tarafından inşa ettirilen Kaleiçi Camii, Kuşadası’nın en eski camiidir.
Kurşunlu Manastırı, 11.yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilen manastır, körfezi kuşbakışı gören manzarasıyla görülmeye değer bir yer.
ULAŞIMI OLDUKÇA KOLAY
Görüldüğü gibi Kuşadası’nda gezilecek, görülecek birçok yer mevcut. Tarihi yerleri ziyaret edeyim ve aynı zamanda güzel bir denizden istifade edeyim diyorsanız, tercihiniz Kuşadası olabilir.
Yemek tercihleriniz Ege mutfağı ve yerel tatlar olabilir. Konaklama konusunda ise her keseye göre konaklama tercihleri bulunabilir. Kuşadası’na ulaşım da oldukça kolay, İzmir’e 80 km’dir. Havayoluyla yolculuk yapacak olursanız Adnan Menderes Havalimanı en uygun havalimanıdır.
Deniziyle, tarihi güzellikleri ve ege yemekleriyle Kuşadası’nı yaşamak size akan hayatınızda bir nefes olabilir.
ZEKİ GÜMÜŞ