Tantuni sıcaklığında Mersin

LOKMAN DAĞ

lokmandag@gmail.com

Neden bilinmez ama Mersin benim için bambaşka bir yerde. 

Sıcak İnsanları, Sıcak havası, ağız sulandıran leziz yemekleri
Ve eşsiz tarihi yerleri ile sizleri Akdeniz’in farklı bir gönül limanına sürüklüyor… 

İşte tam da bu aylar çekim yapmak için ideal. Ne tam sıcak ne de tam soğuk. Kazara yaz aylarında giderseniz ve deniz kıyısında değilseniz vay halinize. 

Lokman Bizim Şehirde çekimleri için uçakla Adana’ya gittik. Önce Adana’da harika bir Adana Kebap yedik. Havalimanından kiraladığımız otomobil ile Mersin’e geçtik. 

Tarihin gizli kapısı Tarsus

İlk durağımız tarihi ilçe Tarsus… O kadar çok gezilecek yeri var ki, saymakla bitmez. Ama elbette size önereceğim yerlerim var. Önce, Saint Paul Kilisesi ve kuyusunu muhakkak görün. Daha sonra Tarsus ilçesinin simgesi haline gelen Kleopatra Kapısı’nda hatıra fotoğraflar çekinin. İnanışa göre; Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın denizden gemilerle Tarsus’a gelip, gizli aşkı Romalı General Antonius ile o kapıda buluştuğu rivayet edilir. Ne büyük aşk değil mi? hikayenin tamamını tabii ki yazmayacağım.  Siz de biraz araştırın bu büyük aşkı…  Daha sonra Şahmeran Çeşmesi’ne uğrayın, size efsaneyi ballandırarak anlatacak küçük bir rehber bulun…  Eshab-ı Keyf Mağaraları da gezilmesi, görülmesi gereken en önemli yerlerden.  Tarsus ’da çok fazla gezilecek yerler var ama ben Ulu Camii ile noktayı koyacağım.  1579 yılında Ramazanoğlu beyi Piri Mehmet Paşa’nın oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılmış. Temellerinde yapılan kazı çalışmalarında Hz. Şit, Hz. Lokman Hekim ve Halife Me’mun’un mezar odaları bulunmuş. 

Cennet ve Cehennem Mağaraları

Gerçekten çok büyüleyici bir yer. Özellikle Cennet bölümü, aslında Cennet mağarasından ininceye kadar cehennemi yaşıyorsunuz. O kadar çok merdiven var ki gerçekten yorgunluktan baygınlık geçirebilirsiniz. Ama gerçekten harika bir yer. Kayalarda çıkan ağaçları resmetmek, vadiyi gezmek paha biçilemez. Cehennem çukurunda ise öyle bir derinlik var ki, yükseklik korkusu olanlar dikkat. Mesela kameraman arkadaşım Mithat emekleyerek ve parmaklıklara tutunarak bakabildi dipsiz kuyuya. Sanki sizi içine çeken kötü bir enerjisi var oranın. Sonra hemen yanı başında bulunan develerle güzel bir gezi yapın. Yörük çadırlarındaki eşsiz güzel bir kahvaltı ise en sona bırakın. 

Dalyan’da mavi yengeç keyfi 

Bir sonra ki durağımız Silifke, hani adına türküler yazılan şirin yer. İnsanları o kadar sıcak, içten ve samimi ki… Orada kadınlarla güzel bir yemek programı çektik, şarkılar türküler, havada uçuştu. Daha sonra Dalyan denilen güzel bir yere gittik Bize orada mavi yengeç yedirdiler. Acılı ekşili bir sos ile ikram ediliyor. Çerez niyetine, bıraksalar sabaha kadar yiyebilirsiniz. 

Kız Kalesi macerası

Denizin ortasında bir biblo gibi… Teknelerle gidilebiliyor, günü birlik gezilerin en uğrak yeri… Hikayesi aslında bilindik. Kız Kulesi ile aynı mitolojiye sahip. Ama gerçekten Kral ve yılanın soktuğu kız nerede yaşamış o bilinmiyor. Belki de savunma amaçlı yapılmış bir kale ama efsanesi pek güzel. Kesinlikle gidilmeli o güzel kaleye. 

Tantuni ayran gerisi yalan 

Bütün gün gezip dolaşabilirim, çünkü akşam harika bir tantuni ziyafeti bizi bekliyordu. Memoş Usta ve sevgili oğlu Tahsin bize o kadar lezzetli tantuniler yerdirdiler ki, tadına doyamadık. Bu arada Tahsin biraz daha çalışsa babasını geçecek gibi görünüyor, ben limon farkı ile Tahsin’inin yaptığı tantunilerini beğendim. 

Daha o kadar anlatacak, o kadar gezilecek yerler var ki Mersin’in, gündüzü ve gecesi ayrı güzel, yeni yapılan marina kente ayrı bir hava katmış, Tarsus bir çırpıda gezerek bitirilemez. Antik Kentleri yazmaya yerim bile kalmadı. En iyisi bir hafta sonu alın sevdiklerinizi Mersin’e gidin çok keyif alacaksınız.