Çekimleri TRT World ekipleri tarafından işgal altındaki Filistin topraklarında gerçekleştirilen, Kutsal İşgal belgeseli geçen hafta bir gala ile perdeye yansıdı. Belgeselin gösterimi öncesi yapılan iki panelde ise Gazze'de barış ve ateşkesin önündeki engeller tartışıldı.
Atlas Sineması'nda gerçekleştirilen "İsrail'in işgali, dünya çapında bir ahlak krizini nasıl tetikledi? Barış ve ateşkesin önündeki engeller" başlıklı ilk panelde Filistinli aktivist Issa Amro, Avustralyalı aktivist ve tarihçi Robert Martin, Filistinli düşünür Prof. Dr. Sami al-Arian ile panele çevrim içi olarak katılan Yahudi kökenli İngiliz tarihçi Prof. Ilan Pappe konuşmacı olarak yer aldı. Arian, İsrail'in iki devletli çözüme yanaşmamasının uzun süredir devam eden bir sorun olduğunu belirterek, "30 yılı aşkın sürede iki devletli çözüm için potansiyel bir fırsat vardı. Ancak, yerleşimci nüfusunun 115 binden 800 bine çıkmasıyla birlikte İsrail hükümeti toprak bırakmaya hiç niyetli olmadığını gösterdi." dedi. Arian, İsrail'in bunun önünde tek engel olarak Filistinlileri gördüğüne bu yüzden Gazze'de aylardır katliam yaptığına dikkat çekti.
İSRAİL BARIŞ İSTEMİYOR
Arian, "Dünya siyonizmin gerçek yüzüne tanıklık ediyor; adalete yer vermeyen, yalnızca tahakküm ve yerinden etmeye dayalı bir proje bu." dedi. İsrail'e savaşı sona erdirmesi için birçok ülkeden ciddi bir baskı uygulanmadığını vurgulayan Issa Amro da artık konuşulması gerekenin "İsrail'in dokunulmazlığı" olduğunu kaydetti. Amro, "İsrail'in bahsettiği ateşkes, zaman kazanmak için kullanılan bir taktik. Çünkü başarılı olamadılar. O yüzden barış istemiyorlar." dedi.
Filistinlilerin su gibi kaynaklardan kasten yoksun bırakıldığı ve çoğu zaman İsrailli yetkililerin suç ortaklığıyla yerleşimciler tarafından taciz ve şiddete maruz bırakıldığı Batı Şeria'daki korkunç yaşam koşullarını anlatan Amro, "Batı Şeria'da ilan edilmemiş bir savaşa direniyoruz. Mesele bomba ve tanklar değil; evlerimizi terk etmemiz için hayatlarımızı yaşanmaz hale getirmek." şeklinde konuştu. Amro, "Bizim için var olmak direnmektir. Topraklarımızda kalmak, kimliğimizi canlı tutmak, bizim mücadelemiz bu." ifadelerini kullandı.
"İŞGAL CEZASIZLIKLA SÜRDÜRÜLÜYOR"
Robert Martin ise işgalin acımasızlığına ilk elden tanık olduğu El Halil'de yaşadıklarını anlattı. Filistinli bir çocuğun bir yerleşimci tarafından kasıtlı olarak ezildiğini ve suçun ağırlığına rağmen yerleşimcinin hiçbir sonuçla karşılaşmadığını anlatan Martin,
"İşgal, cezasızlıkla sürdürülüyor." dedi. Batı medyasının İsrail katliamlarını görmezden gelişine de tepki gösteren Martin, "Filistin'e giderken olup bitenlerle ilgili şüphelerim vardı ama oradan bir tanık olarak ayrıldım. Gördüğüm şey, İsrail'in dünyaya sattığı sterilize edilmiş anlatıya meydan okuyan bir gerçeklikti." şeklinde konuştu. Martin, "Dünya Filistinlilerin direnmek için her türlü hakka sahip olduğunu anlamalıdır." dedi.
KÜRESEL SÖYLEMDE CİDDİ DEĞİŞİM VAR
Yahudi kökenli İngiliz tarihçi Prof. Ilan Pappe 7 Ekim sonrası küresel dayanışma hareketinin önceki yıllara kıyasla daha kapsayıcı olduğuna dikkat çekti: "Dil değişiyor. Daha fazla insan İsrail'in politikalarını apartheid, etnik temizlik ve soykırım şeklinde adlandırıyor. Bu küresel söylemde önemli bir değişimdir." Bu hareketin azınlık ve savunucu gruplardan farklı nesillere ve siyasi görüşlere kadar toplumun çeşitli kesimlerini içerdiğini kaydeden Pappe, ayrıca Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından alınan son kararların önemli olduğunu hatırlattı. Pappe, "Asıl zorluk, kamuoyunda artan farkındalık ile sahadaki korkunç gerçeklik arasındaki boşluğu doldurmaktır." dedi.
Belgesel gösterimi öncesi gerçekleştirilen "İsrail'in propaganda makinesiyle mücadele eden aktivistler: Filistin davası için İsrail'in yalanlarını çürütmek" başlıklı panelde ise Amerikalı aktivist Medea Benjamin, Nazilerden kurtulan Kanadalı doktor Gabor Mate'nin oğlu yazar ve aktivist Aaron Mate, Filistinli-Kanadalı hemşire Ahmed Kouta ve çevrim içi olarak katılan İsrailli gazeteci Gideon Levy konuştu.
YERLEŞİMCİLERİN KUTSAL İŞGALİ
Belgesel, Birleşmiş Milletler ile uluslararası toplumun büyük bir kısmının yasa dışı kabul ettiği Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria'da Filistinlilere karşı gerçekleştirdikleri vahşeti, tanıklar ve faillerin gözünden, ses getirecek çarpıcı görüntüler ve röportajlar eşliğinde dünyaya aktarıyor. Çekimler, TRT World Araştırma Ekibi'nin, 7 Ekim'de başlayan Gazze Soykırımından iki ay sonra Batı Şeria'daki radikal İsrailli grupların arasına zorlu bir süreçten sonra sızmasıyla gerçekleştirildi.
İsrailli aktivistler, eski İsrail askerleri, radikal yerleşimci liderler ve İsrail parlamento üyeleriyle yapılan röportajların yanı sıra İsrail'in Filistinlileri yerinden etme stratejilerini ve toprakların sistematik olarak çalınmasını konu alan belgeselde, yasa dışı yerleşimlerin nasıl kurulduğu ve Filistinlilerin evlerinin nasıl yıkıldığı ortaya konuldu.