Sosyal medya beyninizi hack'lemesin

Eksik, yanlış, yalan ve korku içerikli haberler de bir tür virüs, üstelik beynimizi etkiliyor. Bize bulaşmasını engellemek için zihinsel hijyene dikkat etmemiz gerekiyor. Tehlike ya da korkuya dair doğru bilgiler aldıkça düşünmeye, tartmaya, doğruyu yanlıştan ayırt etmeye, uygun şekilde hareket etmeye başlarız.

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

Salgın sürecinde direncimizi korumak için fiziksel olarak bağışıklığımızı güçlü tutmak tek başına yeterli değil. Ruh sağlığımız da ciddi tehdit altında. Bu günlerde zihinsel hijyene de çok dikkat etmemiz gerektiğini söyleyen Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Yavuz Selvi ile medya ve sosyal medyanın beynimizi nasıl hack’lediğini konuştuk.

Yaygın medyadaki olumsuz haberler ve sosyal medyadaki manipülatif bilgi akışı psikolojimizi nasıl etkiler?

Ürkütücü, dehşete düşüren haber ve görüntüler korkuyu artırır. Korku insanın düşünmeden ve panikle hareket etmesine neden olur. Beynimiz bir tehlike algıladığında hızlı hareket etmemizi ister. Kalbiniz daha hızlı çarpar, daha sık nefes alıp verirsiniz ve her an kötü bir şey olacakmış gibi bir beklenti içerisine girersiniz. Beyniniz adeta hack’lenmiştir. Tehlikeyi ve korkuyu algılayan beyin bölgeniz harıl harıl çalışır ve sizi tetikte tutarken, sakin kalmanızı ve düşünmenizi sağlayan beyin bölgeniz devre dışı kalır. Sürekli haber takip etmeniz ve sosyal medyadan yayılan kuşku ve korku uyandırıcı gönderilere maruz kalmanız sizin düşünen insan olmanızı engeller panikle ne yapacağını bilmeyen bir canlı haline getirir. Çünkü davranışlarımızı en çok etkileyen şey duygularımızdır. Bu duygulardan da en kuvvetlisi korkudur. Korku, zihnimizi hakimiyeti altına aldığında, doğruyu yanlıştan ayırt etmemizi sağlayan, muhakeme yeteneğimizin yer aldığı “düşünen beyin” kısmı devre dışı kalır.

Pandemi döneminde çoğunlukla fiziksel sağlığa dönük uyarılar yapıldı, önlemler alındı. Ruh sağlığımız konusunda nelere dikkat etmeliyiz?

Eksik, yanlış, yalan ve korku içerikli haberler de bir tür virüs, üstelik beynimizi etkiliyor. Bize bulaşmasını engellemek için zihinsel hijyene dikkat etmemiz gerekiyor. Beyniniz, ruh sağlığınız, zamanınız bu kadar mı kıymetsiz? Size adeta korku pompalayan sosyal medya hesaplarına ya da insanlara bir bakın. Kuşkucu, paranoyak, sürekli olumsuz düşünen, mutsuz, kavgacı, uzlaşmaz, takıntılı insanlar. Bu insanların beyninizde serbestçe, istedikleri zaman dolaşmasına izin veriyorsunuz. Sokakta karşılaşsanız iletişim kurmaktan kaçınacağınız kişilerin söylediklerine ve yaydıklarına inanıyorsunuz. Neden mi? Çünkü beyniniz hack’lendi. Şiddet, korku ve kuşku her zaman prim yapar. Tehlike ya da korkuya dair doğru bilgiler aldıkça düşünmeye, tartmaya, doğruyu yanlıştan ayırt etmeye, uygun şekilde hareket etmeye başlarız. Yanlış ya da korku içeren bilgiler geldikçe düşünmeyi yine geri plana bırakır, korku ile hareket ederiz.

Bu kadar büyük bir korku bombardımanı karşısında insanlar çok ciddi panik yaşamaya başladı…

Bizim şu an söz ettiğimiz şey insanların tedbirlerini almalarına rağmen yaşadıkları korku ve panik hissi. Evlerinde korku ile yaşamaları. Kendilerini bu büyük üzüntü ve stresten kurtaramamaları. Televizyon ya da sosyal medyadan olumsuz haberleri takip ederek kaos haberlerine inanmaları; gece başlayan uykusuzluklara, tükenmişlik hissine, gelecek kaygısına ve ümitsizliğe yol açıyor. 

Bütün bunların üstesinden gelmek için neler yapılmalı?

1- Önce Doğru Bilgi ve Tedbir alın:

Corona virüs ile ilgili bilgileri Sağlık Bakanlığı ve resmi kurumlardan, onların sosyal medya hesaplarını takip edin. İşin uzmanı olmayan popüler kişileri izlemeyin. Bu insanlar olayları ya çok hafife alırlar ya da aşırı derecede korku pompalarlar.

2- Beyni zehirleyen haberlerden uzaklaşın:

Whatsapp ve sosyal medya takibi için ayırdığınız zamanı sınırlandırın. Yanlış ve eksik bilgi yayan sosyal medya hesaplarını engelleyin.

3- Beyninizi Besleyin:

• Bir konuyu tüm yönleriyle öğrenmek için okumalar ve araştırmalar yapın.

• Bir yönetmenin ya da oyuncunun tüm filmlerini seyredin.

• Biyografi kitapları okuyun.

• Her gün egzersiz yapın.

•İbadet edin. Nefes egzersizi, yoga yapın, tefekkür edin.

• Bir şiir veya şarkı/türkü ezberleyin.

• Evin içinde düzenlemeler yapın.

• Hobi ve sanatsal faaliyetlerde bulunun.

Sıraladığımız bu aktiviteleri belki de yapıyorsunuz. Ama bütün bunları zorunluluk olarak değil büyük bir dinginlikle yaptığınızda rahatladığınızı göreceksiniz.

4- Çevrenizi motive edecek, ümit verecek konuşmalar yapın.