Siyahi nefretin sinemadaki hali

ABD'de geçtiğimiz haftalarda polis tarafından öldürülen siyahi George Floyd'un hikâyesi ne yazık ki çok tanıdık. Amerika'nın tarihi bu ve benzeri olaylarla dolu. Hâl böyle olunca sinemada da en çok işlenen konular arasında yer alıyor siyahi ırkçılık. İşte o filmlerden bazıları…

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Irkçılığın her türlüsü rahatsız edici ve toplumlar için bir felaket. Bunların başında ise siyahilere karşı yapılan ayrımcılık ve şiddet geliyor. Özellikle Amerika’da yoğun olarak görülen ve şiddetin beraberinde ölümcül sonuçlar doğurabilen ırkçılığın en son örneğine yine Amerika’da siyahi George Floyd’un bir polis tarafından etkisiz hale getirilirken ölümünde tüm dünya şahit oldu. Floyd’un son sözleri “Nefes alamıyorum” olurken, tüm dünyada ardı arkası kesilmeyen protestolar baş gösterdi. Bunlardan en şiddetlisi hiç şüphesiz Amerika’da ve hâlâ devam ediyor. Amerikan sisteminin bu iflah olmayan hastalığı öteden beri Hollywood filmlerine de çok sık yansıdı. Çünkü sinema yaşadığımız dünyanın bir aynası. Bu nedenle toplumları ve bireyleri derinden etkileyen konuların sinemada yer alması da kaçınılmaz. Öyle ki her dönemin izlenme rekorları kıran filmlerin çoğunu siyahilere yönelik ırkçılığı konu alan filmler oluşturuyor. Bu konuda öne çıkan birkaç filmi derledik.

12 YILLIK ESARET (12 YEARS A SLAVE) 2013

Siyahi ırkçılık konusunda gelmiş geçmiş en iyi filmler arasında gösterebileceğimiz 12 Yıllık Esaret, Amerika’nın köle ticareti yapılan, acımasız dönemlerine ışık tutuyor. Ailesi ve kemanıyla birlikte özgür hayat süren Solomon, Washington DC’den kaçırılıp köle olarak satılıyor ve tam 12 yıllık bir esaret yaşıyor. Siyahilere yapılan zulmü tüm açıklığıyla gözler önüne seren filmin yönetmeni ise Steve McQueen. Film 2014’te ‘En İyi Film Ödülü’ de dahil olmak üzere üç dalda Oscar kazanmıştı.

YEŞİL YOL (GREEN MILE ) 1999

Tom Hanks’in başrolünde oynadığı, Stephen King’in romanından uyarlanan Yeşil Yol siyahilere yönelik önyargının idama götürdüğü saf ve iyi kalpli John Coffey’nin hikâyesini konu alıyor. 1920’lerin ABD’sinde siyahi iri adam John Coffey küçük kızlara tecavüz ettiği iddiasıyla idama mahkûm edilir. Özel güçleri olan Coffey’nin masumiyeti anlaşılsa da bu durum idamına engel olamaz. Frank Darabont’ın yönettiği film Oscar Ödülleri’nde ‘En İyi Film’ olmak üzere birçok dalda aday gösterilmişti.  

YEŞİL REHBER (GREEN BOOK) 2018

Yeşil Rehber, ünlü bir piyanist ile konser turunda şoförü olarak yanında çalışan Tony’nin hikâyesini anlatıyor. Ünlü müzisyenin bu konser turu sürecindeki başına gelen olaylar, siyahi ırkçılığın belki şiddetsiz fakat en çarpıcı detaylarını gözler önüne seriyor. Maruz kaldığı kabalıklar karşısında dahi kibarlığını koruyan bu müzisyen, tehlikelerle ve beklenmedik nezaketlerle aynı anda karşılaşıyor. Filmin yönetmeni ise Peter Farrelly. 

KAPAN (GET OUT) 2017

Irkçılığın günümüzde dahi farklı şekillerde devam ettiğini gösteren bu film köleliğin yanı sıra zihinsel kölelik gibi konuları da gün ışığına çıkarıyor. Her şey siyahi genç Chris’in kız arkadaşının ailesiyle tanışmak için onların evine gitmesiyle başlar. Ailesinde bir tuhaflık olduğunu sezen Chris bir süre sonra buraya bir şekilde gelen siyahilerin bir bir kaybolduğunu öğrenir. Kendisinin kaçıp kurtulması ise o kadar kolay olmayacaktır. Jordan Peele imzalı korku filminde başrolleri Daniel Kaluuya, Allison Williams, Bradley Whitford üstleniyor.

KARANLIKLA KARŞI KARŞIYA (BLACKKKLANSMAN) 2018

Yönetmenliği ve senaristliğini Spike Lee’nin yaptığı ABD yapımı BlacKkKlansman, siyahi ırkçılığı konu alan bir diğer film. 70’li yıllarda ABD’de geçen film, 1865 yılında Tennessee eyaletinde siyahilere ve göçmenlere karşı kurulan beyaz ırkın üstünlüğünü savunan KuKluxKlan’ı anlatıyor. Film bu gizli örgüte girmeye çalışan ilk siyahi polis Ron Stallworth’a odaklanıyor. İlk gösterimini 71. Cannes Film Festivali’nde yapan filmin başrolünde ise John David Washington yer alıyor.

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK, 1962 (TO KILL A MOCKINGBIRD) 

Ekonomik buhranın hüküm sürdüğü 1930’lar Amerika’sında, beyaz bir kadına tecavüz suçuyla tutuklanan siyah bir gencin avukatlığını üstlenen başarılı bir avukat çevresi tarafından şiddetle eleştirilir, davadan geri çekilmesi yönünde baskılara maruz kalır. Ancak idealist avukat yolundan dönmez. Harper Lee’nin kitabından uyarlanan Bülbülü Öldürmek, üç dalda kazandığı Oscar ödülünün de sahibi. 

SON DURAK, 2013 (FRUITVALE STATION) 

Dünya henüz Noel arifesindeyken 22 yaşındaki Oscar, Hayward’da işlerini yoluna koymakla mücadele etmektedir. 2008’in son gününde yanında ailesi, arkadaşları, düşmanları ve hatta tanımadığı yabancıları alarak ‘sınırları’ geçecektir. Oscar’ın gidişi ise sadece yakınlarını değil, tüm Amerika’yı derinden sarsar. Ryan Coogler’ın yazıp yönettiği film, dünya prömiyerini 2013 yılında Sundance Film Festivali’nde gerçekleştirmişti.

GİZLİ SAYILAR (HIDDEN FIGURES) 2016

Uzay bilimlerinin derinliklerindeki sorunları müthiş zekâlarıyla çözen ve karşılaştıkları ırkçı tavırlara en iyi cevabı zekâlarıyla veren üç siyahi kadın gelmiş geçmiş en önemli NASA operasyonlarından birinde de büyük rol oynar. Yönetmen koltuğunda Theodore Melfi’nin oturduğu filmin başrollerini Taraji P. Henson, Octavia Spencer ve Janelle Monáe üstleniyor. 

ÖLDÜRME ZAMANI (A TIME TO KILL) 1996

Fabrika işçisi Carl Lee Hailey, on yaşındaki kızı Tonya’nın iki beyaz ırkçı tarafından saldırıya uğraması sonucunda çok sinirlenir ve bu iki adamı gördüğü ilk yerde öldürmeye teşebbüs eder. Böylece bir anda ‘suçlu’ durumuna düşen Carl Lee, avukat Jake Brigance’i savunma için tutar. Klan’ın kirli yüzünü ve 1860’larda çözüldüğü iddia edilen siyah-beyaz ayrımının hâlâ varolduğunu gören Jake, dava sırasında önemli kanıtlara da rastlar…

MALCOLM X, 1992

Malcolm suçlarından dolayı hapishaneye gönderildiğinde bambaşka bir kimlik edinir. Burada dahil olduğu ilginç toplulukta dinin de yardımıyla gerçek kimliğini bulur. Vakti gelip dışarı çıktığında ise bambaşka biri olmuştur. Artık kendilerini suçlu olmaya zorlayan genel zihniyete karşı başkaldırma zamanıdır. Malcolm, siyahilere yönelik ayrımcılığa en sert ve net tavır alan hareketin öncülüğünü yapacaktır. 

UNUTULMAZ TİTANLAR (REMEMBER THE TITANS) 2000

Herman Boone bir Amerikan futbolu koçudur. 1970’lerin Virgina’sında ırkçılık hâkimdir. Irkçı yönelimlerin olduğu bir Amerikan futbolu takımı da bir koç aramaktadır. Bu lise takımı kimlik sorunları yaşayan ve ırkçı tavırları olan oyunculardan kuruludur. Siyahi bir koç olan Herman Boone’un başa gelmesi, bütün bu kişilik bunalımlarının kökenine inecek ve insanların karakterlerini sorgulatacaktır.