Sıradan objelere 'ahşap' dokunuş

Genç sanatçı Mert Acaröz: ''Çalışmalarımın en büyük amacı, gündelik yaşantımızın içinde zamanla sıradanlaşmış objelere, sanatsal bir değer ve duygusal bir dokunuş katarak, hayatımızın bir noktasına dâhil etmek. Bu yüzden dolap, duvar aksesuarı, sehpa, TV ünitesi gibi işlevsel olabilecek eşyalarımıza; ahşabı da kullanarak yeni bir bakış açısı ve duygusal değer katmayı hedefliyorum.''

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Mert Acaröz, genç bir heykeltıraş. Sanatının malzemesi ahşap ve taş gibi sadece doğal malzemelerden oluşuyor. Onu bu tercihinin yanı sıra diğer heykeltıraşlardan ayıran çalışmalarının estetik özelliği dışında aynı zamanda işlevsel yani kullanışlı da olması. Bu anlamda sanatı özel ve özgün bir yerde duruyor Acaröz'ün. Biz de atölyesinde bir araya gelip Acaröz ile sanatına ve 'ahşap'a dair konuştuk. Sohbetimize geçmeden önce onu kendi cümleleriyle tanıyalım: "İstanbul doğumluyum, 29 yaşındayım, heykeltıraşım. Sanat ile 2012'de tanıştım. 2018 yılı Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel bölümü mezunuyum. El işçiliği ahşap dekorasyon ve mobilya ürünleri ürettiğim Timberwol Design'ın kurucusu olarak üretime devam ediyorum."

TARZIM YOĞUN DÜŞÜNCELERDEN UZAKLAŞMAK

Sanat sizin için ne demek ve kendi sanat üslubunuzu, teknik ve içerik olarak nasıl tanımlıyorsunuz?

Sanatın benim için tanımı ve karşılığı; bazen sözel veya yazılı olarak ifade edemediğimiz duygularımızın -bu mutluluk veya hüzün de olabilir- elle tutulur ve gözle görülür biçimsel yaratımıdır. İhtimallerle dolu hayatımızın içinden anlık bir kareyi, bir sahneyi, duygusal olarak dışa vurmaktır. Yaptığım işlerde, izleyiciyi etrafında sakince dönüp dolaştırmaya ve aynı zamanda düşünmeye, içinde bulunduğu yoğun düşüncelerden bir nebze de olsa uzaklaştırmaya dayalı bir tarz kullanıyorum. İhtimaller üzerine kurulu hayatımızın karmaşasını bir kenara bırakıp, sadece çalışma ve kendisini bulacağı bir alan yaratmak istiyorum.

SIRADANLAŞMIŞ OBJELERE SANATIMLA DOKUNUYORUM

Nasıl üretimlerde bulunuyorsunuz? Yaptığınız çalışmalar sanat olmasının yanı sıra aynı zamanda çeşitli kullanım alanlarına da sahip; işlevsel bağlamda...

Çalışmalarımın en büyük amacı, gündelik yaşantımızın içinde bulunan ve zamanla sıradanlaşmış objelere, sanatsal bir değer ve duygusal bir dokunuş katarak, hayatımızın bir noktasına dahil etmek. Bu yüzden dolap, duvar aksesuarı, sehpa, TV ünitesi gibi işlevsel olabilecek eşyalarımıza; renk, doku ve malzemesi olarak ahşabı da kullanarak yeni bir bakış açısı ve duygusal değer katmayı hedefliyorum.

TAMAMI DOĞAL MALZEMELER

Ahşap ve taş gibi doğal malzemeler kullanıyorsunuz üretimlerinizde. Bunun nedeni nedir?

Mesleğe ilk adım attığımdan bu yana en çok dikkat ettiğim konu, kullandığım malzemenin her zaman doğal olmasıydı. Gündelik yaşantımızın içinde çok fazla plastik ve doğal olmayan maddelere maruz kalıyoruz. Bundan olabildiğince uzak durmak ve insanları da buna teşvik etmek adına, yaptığım işlerin tamamını doğal malzemeler kullanarak oluşturuyorum.

EL İŞÇİLİĞİNİ BİR EKOL OLARAK GÖRÜYORUM

Gelecekte ne yapmak ve nerede olmak istiyorsunuz? Plan, proje ve hayalleriniz neler?

Kurduğum "Timberwol Design" markası, baştan sona el işçiliği ürünler üreten bir marka. El işçiliğini bir ekol olarak görüyorum ancak maalesef unutulmaya yüz tuttu. Çoğu şey, birbirini tekrarlamaya ve sıradanlaşmaya devam ederken, ilerleyen yıllarda el işçiliğini tekrar canlandırmak ve daha da kıymetli bir hale getirmek istiyorum. En büyük hayalim, "Timberwol Design" vesilesiyle, yeni mezun meslektaşlarımın, hayatlarının bir dönemine dokunmak ve onlara destek olmak.

GALERİLER GENÇ SANATÇILARI DESTEKLEMELİ

Türkiye sanat ortamında sorunlu olarak gördüğünüz ve eleştirdiğiniz noktalar var mı?

Burada eleştireceğim ilk taraf sanat galerileri. Özellikle genç sanatçılara- yeteri kadar destek olmuyorlar. Galeri sahipleri bu mesleğe çok büyük hevesle başlayan genç meslektaşlarımıza biraz üstten bakıyor ve kendi bünyelerinde yeteri kadar yer vermiyorlar. Sanat ortamında bilindik kişilere ayırdıkları yerlerden, biraz olsun genç meslektaşlarımıza, yeni mezun sanatçı adaylarına yer vermeleri ve destek olmaları ülkemizdeki sanat ortamına çok büyük katkı sağlayacak.

SANATTA EĞİTİM ŞART!

Sanatçı olmak ve sanatsal üretimlerde bulunmak için eğitim şart mı?

Bence kesinlikle şart. Çünkü, eğitim aldıkları yerler fakülte olmaktan öte birer atölye ve burada eğitimcilerle beraber usta-çırak ilişkisiyle yetiştiriliyorlar. Hem mesleği en ince ayrıntısına kadar öğreniyor hem de iyi bir hayat dersi almış oluyorlar eğitim aldıkları yerlerde. Rönesans döneminde bile sanatçılar usta-çırak sistemiyle yetiştirilirdi. Bu ortam, bu meslek için çok kıymetli bir durum. Bu yüzden eğitim, mesleğimiz için çok değerli.